Roland Garros devam ediyor ama bugün başka bir adama değineyim dedim. Kortların "psycho"su Marat Safin. Müslüman bir tatar ailesinin oğlu olarak dünyaya geliyor Safin. İspanya'da tenis eğitimini aldıktan sonra (doğal olarak da toprak kortlarda oynamayı daha çok seven bir tenisçi olarak) kariyerine başlıyor. Safin'i ilk izlediğim yılları hatırlıyorum. Son derece güçlü, çevrilmesi zor güçle beraber taktiği de içeren aceler atan ve oldukça agresif bir oyun stili olan bir oyuncuydu. Maçlar sırasında dinlenme anlarındaki bakışlarından tribünden birisini gidip dövecek sanırdınız. Daha o günlerden bugünkü halinin sinyalini veriyordu. Bir nevi Anakin Skywalker/Darth Vader hadisesi.
2000 yılında Amerika Açık'ı kazandıktan sonra hep başarıyı kovaladı Safin ama başlarda bahsettiğimiz o özellği ortaya çıktı. Safin'in büyük bir konsantrasyon problemi vardı. Onun setlerde 2-1 4. sette de 5-3 önde olduğu maçı sırf bir puana sinirlendiği için kaybettiğini bilirim. Genelde de sinirlendiğinde
hırsını raketlerden çıkarır. 1999 yılında oynadığı tüm turnuvalarda tam 49 raketini bu şekilde kırmıştır Safin. Bu tür oyuncuların büyük bir özelliği de var. Çok acaip şekilde kayıplar yaşayabildikleri gibi inanılmaz işlere de imza atabiliyorlar. Safin onca iniş çıkıştan sonra 2005 yılında
Avustralya Açık şampiyonu olurken yarı finalde Roger Federer'i 5 setlik bir maçta mağlup ederek İsviçreli'nin 26 maç süren yenilmezlik unvanına son vermiş sonra da forma ve ev sahibi Lleyton Hewitt'i finalde mağlup etmişti. Kariyerinde 15 tekler şampiyonluğu var ama sinirini kontrol etmeyi başarsa çok daha fazlası olabilirdi. Bunun en büyük göstergelerinden birisi de bu yılın Mart ayında Davis Kupası'nda Çek Tomáš Berdych'i 5 sette mağlup ettiği maçın kariyerinde 2-0 geriden gelip 3-2 kazandığı ilk ve tek maç olmasıdır. Halbuki önde götürüp kaybettiği çok maç vardır.
SafinRoland Garros öncesi ATP sıralamasında 73. basamaktaydı. İlk turda ev sahibi Jean-Rene Lisnard ile bu yazının yazıldığı anlarda karşılaşıyordu ve setlerde 1-1'lik eşitlik vardı.
2 yorum:
Lisnard'ı geçip Davydenko'nun rakibi oldu 2. turda .. Kim kazanırsa sürpriz olmayacak bir eşleşme ., Geçerse muhtemelen Ljubo gelecek 3. turda. Kısacası önünde o kadar zor olmayan bir kura ile çeyrek final yapabilir.
tatar ya, ondandır hocam :P
Yorum Gönder