19 Haziran 2008 Perşembe

BUNALIM ADAMI SCOLARİ



4 sene önce Portekiz'deki turnuvada Scolari, önde götürdükleri maçlarda top toplayıcılara, kendilerine gelen topları rakip takıma geç vermelerini tembih ediyordu. Burada bu tür ayak oyunlarına başvuracak ortam bulamadığı için dövündü durdu kenarda. Hele ikinci yarı kaçan bazı gollerden sonra yardımcılarının tesellilerine "dokunmayın bana" tavırlarıyla cevap vermesi ve bunalım adamı oynaması bizi daha da eğlendirdi. Maç aslında Michaal Ballack'ın vurduğu kafa ile bitti bir nebze. Zira Nuno Gomes oyundan çıkarken kaptanlık pazubandını Cristiano Ronaldo'nun koluna takarak çıktığında Ronaldo'nun yüzünü gördük. Real Madrid transferine daha konsantre bir hali vardı. Çoktan kafasını iki yana sallamaya başlamıştı.

"İşte 2-0 yenildiğimiz Portekiz'in gerçek yüzü" türünden temelsiz bir yoruma girmeyeceğim ama bir gerçek var. Portekiz milli takımı ile ilgili. Bunun sebebi ne Scolari ne sahadaki 11 oyuncu ne de saha şartları. Tamamen Portekiz'in okyanusun kıyısında Latin ekolünden gelen bir toplumun ülkesi olmasından ileri geliyor. Yani Ronaldo, Deco, Simao'yu bir yana bırakın Lizbon çarşısından 11 tane kasabı getirseniz de aynı futbolu oynarlar. Bu o toplumun bir karakteristiği. Portekiz takımı top ayağına geldiğinde, defansta kendi arasında 3 pas yapan, kanatlarda kombinasyonlara başvuran, orta sahada ikili üçlü sıkıştırmalarla top kapıp, ölü noktalardan gol çıkaran bir takım değil. Bu adamların bir özelliği var. Topu ayağına alan en kısa yoldan kaleye nasıl giderim diye düşünüyor. Sıcak kanlı, yerinde duramayan, kıpır kıpır bir toplumun insanları çünkü. Topu alan 2 çalım atıyor, ya pas veriyor, ya orta yapıyor ya da direk kaleye şut çekiyor. İşte bunun olumsuz yönü de bu tür maçlarda ortaya çıkıyor. Karşınızdaki takım topu ayağında tutmayı biraz bilen bir takım olunca, oyunu biraz öldürünce, Portekiz eriyip gidiyor. Son 3 uluslararası turnuvada sırası ile Yunanistan, Fransa ve Almanya'ya elendi Portekiz. Bu 3 takım da (o turnuvadaki Yunanistan'dan bahsediyoruz), kontrollü oyun konusunda master derecesine ulaşmış takımlar. Portekiz bu takımlar topu ayaklarında tuttukça topu kazanıp o alıştığımız ani çıkışlarını yapamıyor. Pas hataları yüksek, iyi organize olamamış takımları bulunca da dağıtıyorlar. Buna rağmen 2 gol buldular. Ama iyi oynayan bir Lehmann ve 1 gol 1 asistini bir kenara bıraksak bile maçın yıldızı olan Schweinsteiger'in performansı ve geri kalan 9 oyuncunun asgari performasnlarına ulaşması ile Almanya turu geçti. Ha ne oldu? Yarın yarı final vizesi alırsak Almanya'yı rakip olarak her daim Portekiz'e tercih ederim. Çünkü yukarıdaki o Portekiz'in sevdiği rakip tanımına birebir uyuyoruz. Tek üzüntüm kendi gözlerimin ve tüm dünyanın Arda Turan-Cristiano Ronaldo çarpışmasını göremeyeceği.

Son notum da maçı anlatan Hollandalı spiker hakkında. Maç boyu en az 3 kez "Almanya aynen Hollanda gibi oynamaya çalışıyor, eh tabi aynısı olmuyor ama en azından deniyorlar" türünden laflara girişti. Tamam 3 maçta 9 puan, atılan 9 yenilen 1 gol ama Hollandalıların havası onları göğün yedinci katına çıkarmış durumda. Aranıyorlar. Bu halleriyle bile Almanlardan tokat yerlerse 3 gün sokağa çıkamazlar benden söylemesi.

2 yorum:

Fuzzy Logic dedi ki...

Dünkü macdan bir gun oncesine kadar (yani dün degil evvelsi gün)portekiz icin cok kolay mac olacagini dusunurken ve hatta enstitudeki bahis oyununda portekiz'e 4:1 skoru vermisken, dün sabahtan beri portekizin bireysel yeteneklere dayanan oyunun cezalandirabilecek takim oyununu almanlarin oynayabilecegini dusunup, herkeze almanyanin portekizi cezalandiracagini soyledim (kahretsin neden birgun once ayni seyi dusunup ona gore bahis oynamadim)

Turnuvanin basindan beri almanlar hakkindaki olumsuz dusuncelerimi bana macin her dakikasi bir bir yedirdiler. Ben artik yorum yapmayim.
...
...
Dayanamayacagim, belki hollandaya almanyadan once rusya bir surpriz yapabilir.

Adsız dedi ki...

Öncelikle güzel bi yazı olmus tebrik ederim...Ama Schweinsteiger'in iki asisti bir gölü vardı..1 asist eksik yazmıssınız...İnş gozleriniz o eşleşmeyi real-GS maclarında gorur bu sene Şampiyonlar liginde...Hepimiz bekliyoruz...