Demirgibiyiz blogundan "vertumnus"un nostaljik bir ezeli rekabet vurgusu. Kendisine buradan sesleniyorum, ben Reebok Pumpçıydım. Fıslata fıslata giyerdim.
benim bu ayakkabılarla ilgili komik bir anım vardır. reebokları veledin birinin ayağında görmüştüm. marka çılgınlığından yeni yeni haberimiz oluyor, ya da marka çılgınlığı denen şey yeni başlıyordu.
-bak oğlum bu ayakkabılara x lira verdim! -yuh! o para verilir mi o ayakkabıya? arsa alırsın o parayla be. -ama bu ayakkabılar özel... -nasıl özel? -özel işte. daha çok zıplıyorsun. şuradaki basketbol topu işaretine bastırdığında hava pompalamaya başlıyor ayakkabının tabanına. o hava senin daha fazla yükselmeni sağlıyor. -harbi mi? -bak şimdi... -vaaay... -yaa... olm boşuna verir miyim ben bu parayı?
her aklıma geldiğinde ne malmışım diyorum kendi kendime. harbiden ya.. :-)
91 de babama aldırmıştım Kartal Albayrak Spordan... 500.000 ytl idi.. Duyan o parayı nasıl verdiniz diyordu.. Şişirdikçe daha çok zıplayacam sanıyodum ama sadce dili şişiyomuş anasını satayım..
Adidas'ı o zaman çok bilmezdim amma şimdiki aklımla ben de tek geçerim. Lakin o dönem benim şahit olduğum ortaokul çocuğu sohbetlerinde rekabet bu ikisi arasındaydı. Benim gönlüm biraz Reebok Pump'a kayar (sırf fıslatma opsiyonundan ötürü) biraz siyah Air Jordan'a meyil ederdi. Tutturdum sonunda eve, gittik YKM'ye (o dönem tüm alışverişleri ordan yapardı bizimkiler, taksitli tek yer miydi neydi bilemiyorum) babam bu ikisinin fiyatlarını görünce "bu parayla alacağım ayakkabının içine sokacağın ayakları kırarım ben senin" dercesine bakmış ve nihayetinde bana beyaz bir "Combat 7" marka boğazlı ayakkabı alarak hevesimi kursağımda bırakmıştı. Ben çok uzun yıllar "Dayım Avusturya'dan getirdi, orda herkes bunu giyiyormuş" diyerek Combat 7'lerimi sevimli göstermeye çalışarak içimdeki Ersin Karabulut'u dışarı çıkarmıştım...Deee gidi günler tabi...
Bu arada bu Combat 7'yi Google'dan arattım, yok olmuş gitmiş, bulunamıyor öyle bir ayakkabı. Vardı lan, valla...Ben giydim yani
İngiltere'den Türkiye'ye arabayla yolculuk
-
“Hayatımda yediğim en iyi dondurmaydı” dedi Ozan. Ömrünün henüz 5 yıl 6
ayının geride kaldığını düşününce çok iddialı bir açıklama gibi
gelmeyebilir. Ama...
5 PAZARTESİ ŞARKISI
-
Günlerden yeni bir Pazartesi ve müzik yolculuğumuz devam ediyor. Bugün 5
şarkılık listemizde sevdiğimiz filmlerde kullanılmış ve her çaldığında o
filmi a...
İtidalimizin de Bir Hududu Var..
-
Kimi insan çok çabuk zıvanadan çıkar. Hemen atarlanır giderlenir. En küçük
bir hadisede gemileri yakar. Uçar, sokar, vurur, çakar. Ona sinirlenir,
buna ç...
Galatasaray:2-1:Beşiktaş
-
2015 yılında Liverpool ile mukavele yapan Jurgen Klopp'tan herkes saha
içine transfer beklerken o yanına iki hoca transfer etti: Performans
antrenörü An...
Türkiye Cumhuriyeti 101 Yaşında
-
100, 101, 102 fark etmez; kamucu hedeflerle, birlikte başaracağız,
gerekirse yeni baştan başlayacağız felsefesiyle hareket eden
Demirsporlular, cumhuriy...
Meydan Okuma -2
-
Aziz Yıldırım’ın seçimdeki en büyük kozu olarak açıkladığı Jose Mourinho
projesi futbolseverlerin aklına bir başka Portekizli’yi getirmiş olabilir.
Bunda...
Start Finish: 2024 Suudi Arabistan GP
-
Dün itibariyle Max Verstappen'in pole alıp, kısa bir süre Lando
Norris'e kalan kısmı saymazsak, lider götürüp kazandığı bir yarışı daha
geride bı...
Sait Karafırtınalar: Paixao’yu aradık
-
*Altay Teknik Direktörü Sait Karafırtınalar, sarı kart cezası sebebiyle
karşılaşmada forma giyemeyen Portekizli golcüleri Paxiao’yu aradıklarını
söyledi....
Beşiktaş Neden Yapamadı?
-
Beşiktaş bir sezonun daha sonuna, son haftaya ulaşamadan geldi. Başarı ve
başarısızlık o kadar iç içe yaşandı ki bir hafta bile pek çok şeyi görmek
için ...
Real Madrid için ters giden neydi?
-
Real Madrid için şapkayı öne koyup düşünme vakti! Los Galacticos için
2014-2015 sezonu çoktan bitti. Yaşanan bir dizi hayal kırıklığının ardından
esas se...
Millilerden Güzel Prova
-
A Milli Takımımız, Lüksemburg'a konuk olduğu özel maçta Mevlüt ve Hakan
Çalhanoğlu'nun golleriyle sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrıldı.
Maçın en ilginç özell...
Önce krampon, sonra performans
-
Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların
yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat
mücadeles...
Daha Büyük Bir Şey Kaybediyoruz
-
Kombine olayının nasıl olduğunu artık herkes biliyor. Şampiyonluk
kutlamasında çıkan olaylar sebebiyle Okul Açık tribününe kombine bilet
satışı kapatıldı....
-
*2014 BREZİLYA’NIN KÖTÜ ADAMLARI*
20. dünya kupasını geride bırakmak üzereyiz. Her dünya kupası ayakta
alkışlanan kahramanlara olduğu kadar büyük tepki ç...
Arsenal Kendine İnanıyor
-
Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici
galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm
bölüm saha...
Футбольное судейство
-
Здравствуйте, болельщик! Большие проблемы у нас с футбольным судейством, не
так ли? Человеческий фактор? Ясное дело — не без него, но главное не в нем.
Гла...
Yan Dükkana Taşındık
-
Elimde olan, olmayan birçok sebeple buraya yazı yazamayacak duruma
gelmiştim, elim biraz rahatlamışken dönüp tekrar yazmaya içim el vermedi. 4
senelik, bin...
Roberto Baggio
-
Roberto Baggio 700 maçlık kariyerinde 318 gol attı. 205 golle Serie A'nın
gelmiş geçmiş en golcü 5. futbolcusu. Üstelik bunu Serie A'nın Dünya'da
zirve n...
The Substance: Konumuz Güzellik Saplantısı
-
Film, günümüzün en büyük takıntıları arasında olan güzellik ve gençlik
takıntısına, Hollywood özelinde bir eleştiri sunuyor. Yaşlandığı için
gözden düşen e...
Yol Arkadaşları - 20
-
Serimizin 20. yazısı ile birlikte, aklımızda olan fakat hayata
geçiremediğimiz, öneri olarak da bloga iletilmiş olan Yol Arkadaşları
serisinin Spotify ça...
Haftanın Şarkısı 89 - Unshaken
-
Merhaba.
Nasılsınız?
2019'a da girdik valla. 2 hafta da geçmiş hatta. Zaman çabuk geçiyor değil
mi? 10. yıl yazısını yazmamın üzerinden bile 1,5 ay geçmiş...
2018 Yaz Konserleri Takvimi
-
*Son üç dört yıldır gittikçe zayıflayan bir etkinlik programı oluyordu yaz
aylarında. Bu sene şimdiden açıklanan konserler heyecan verici. Tabii
Türkiye ...
Lokasyon veriyorum
-
Kolombiya'ya gelisim cok tesaduftu. Gercekten. Yillar once Juju Bogota'dan
kart gondermisti. Bogota ne yaaa, nerelerde bu cocuk? demistim. Kapinin
arkasina...
Başka türlü bir şey
-
Büyümek pek çok macerayı, pek çok yolculuğu, rüyayı, kabusu, anıyı,
unutulmayacakları, unutulmak istenenleri, hafiflikleri, yükleri,
kirlenmeyi, lekes...
En İyi Kadınlar Son Kez İstanbul'da
-
*Süslenmişler püslenmişler, İstanbul'a gelmişler, ne de iyi etmişler.*
İstanbul bu hatunlara son kez hoşgeldiniz derken, bize de bu eşsiz
organizasyonun...
GROUND ZERO
-
İktisatçıların, meşreplerine göre, 2007/2008/2009 krizi adını verdiği
“şok”, medya-gündem kıskacına sıkışmış, ana damarını gündelik mücadelelerin
oluşturd...
Aloha'nın Simgeleri!
-
*28 Şubat-30 Mart tarihleri arasında farklı filmler izleyip,
farkındalığınızın artmasına engel olmak istemiyorsanız Dağ Filmleri
Festivalini sakın kaçırma...
Looper & Gordon-Levitt
-
Yukarıda izlediğiniz klip filmin kadrosu belirlenmeden önce farklı
filmlerden filme uygun kareler seçilerek hazırlanmış hayal niteliğinde bir
trailer. B...
Bıyıktay: İstediğimiz Oyunu Sahaya Yansıtamadık
-
Fin rakibinden iki maçta toplam 25 sayı fark yiyerek elenen Aliağa
Petkim’de koç Bıyıktay, maç sonunda istediklerini oyunu sahaya
yansıtamadıklarını söyled...
The Dark Knight Rises - Fragman
-
The Dark Knight Rises'dan beklediğimiz fragman sonunda karşımızda. Filmin
genel işleyişine hakim olmamızı sağlayan fragman, ağzımızın suyunu iyice
akıttı...
9 yorum:
rekabet nike-reebok arasında lakin hani muhabbete limon sıkmak gibi olmasında olmasında bende Adidas Torsioncıydım
Ferman
Nike'in bu fotodaki modelini bulabilme ihtimali var midir acep, hastasiyim...
Yeni nesil Air Jordan'lar o kadar iyi değil artık.
Bence de Nike ve Reebok değil. Nike ve adidas olmalı.
benim bu ayakkabılarla ilgili komik bir anım vardır. reebokları veledin birinin ayağında görmüştüm. marka çılgınlığından yeni yeni haberimiz oluyor, ya da marka çılgınlığı denen şey yeni başlıyordu.
-bak oğlum bu ayakkabılara x lira verdim!
-yuh! o para verilir mi o ayakkabıya? arsa alırsın o parayla be.
-ama bu ayakkabılar özel...
-nasıl özel?
-özel işte. daha çok zıplıyorsun. şuradaki basketbol topu işaretine bastırdığında hava pompalamaya başlıyor ayakkabının tabanına. o hava senin daha fazla yükselmeni sağlıyor.
-harbi mi?
-bak şimdi...
-vaaay...
-yaa... olm boşuna verir miyim ben bu parayı?
her aklıma geldiğinde ne malmışım diyorum kendi kendime. harbiden ya.. :-)
91 de babama aldırmıştım Kartal Albayrak Spordan... 500.000 ytl idi.. Duyan o parayı nasıl verdiniz diyordu.. Şişirdikçe daha çok zıplayacam sanıyodum ama sadce dili şişiyomuş anasını satayım..
ikisinden de giymişliğim vardır ve hatırladığım kadarıyla nike air jordan çok daha iyidi.
ama en iyisi adidastır tabi!
benim de ferman gibi tercihim adidas torsion olmuştur o zamanlar, nike'a ise hiçbir zaman ısınamadım
Adidas'ı o zaman çok bilmezdim amma şimdiki aklımla ben de tek geçerim. Lakin o dönem benim şahit olduğum ortaokul çocuğu sohbetlerinde rekabet bu ikisi arasındaydı. Benim gönlüm biraz Reebok Pump'a kayar (sırf fıslatma opsiyonundan ötürü) biraz siyah Air Jordan'a meyil ederdi. Tutturdum sonunda eve, gittik YKM'ye (o dönem tüm alışverişleri ordan yapardı bizimkiler, taksitli tek yer miydi neydi bilemiyorum) babam bu ikisinin fiyatlarını görünce "bu parayla alacağım ayakkabının içine sokacağın ayakları kırarım ben senin" dercesine bakmış ve nihayetinde bana beyaz bir "Combat 7" marka boğazlı ayakkabı alarak hevesimi kursağımda bırakmıştı. Ben çok uzun yıllar "Dayım Avusturya'dan getirdi, orda herkes bunu giyiyormuş" diyerek Combat 7'lerimi sevimli göstermeye çalışarak içimdeki Ersin Karabulut'u dışarı çıkarmıştım...Deee gidi günler tabi...
Bu arada bu Combat 7'yi Google'dan arattım, yok olmuş gitmiş, bulunamıyor öyle bir ayakkabı. Vardı lan, valla...Ben giydim yani
Yorum Gönder