15 Temmuz 2008 Salı
HAYATIN TADI (!)
Girdiği her kabın şeklini alan kapitalizmin ürünlerinin en güzel örneği. Bu yukarıdaki markanın dahiyane reklamcıları yeri gelir plajda bikiniyle gezen kıza içirtir bu içeceği, yeri gelir ramazan ayında o 11 ay boyunca göğüs arasına yayılan coca cola reklamını hiç onlar yapmamış gibi bir anda alaturka müzikle Türk seyircisinin gözüne sokar. Sanırsınız Coca Cola'nın CEO'su Zekeriya Beyaz. Tüm ürünlerde var bu. Holanda'da da çok rağbet gören telefon operatörü Telfort'un Hindistan, Afrika ve Orta Doğu'nun zengin arap ülkeleri için hazırladığı reklamları gördüğüm zaman büyük bir kahkaha atıyorum. Hepsi kızlarını hint düğününde evlendirmiş gibi davranıyorlar. Para denen kağıt parçası öyle bir şey ki, en azılı emperyalisti bile böyle Svastika'nın tasarımcısı yapar işte. 1936 Berlin Olimpiyatları öncesi, oyunların resmi sponsorlarından Coca Cola'nın hazırladığı reklam. Ömrüm boyunca herhangi bir market, bakkal ya da alışveriş marketinden ne bir Pepsi ne bir Coca Cola almış adam değilim. Bir tane bile. Ha diyeceksiniz ki "bu kadar mı ilkelisin be Hollandalı?". Yok yahu asitli içecekleri içmiyorum ondan. Yoksa Pizza Hut'tan yediğimiz pizzanın haddi hesabı yok o ayrı. Evet ben de bu yolun yolcusuyum. O say can you seeeeeee
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
Uçan Hollandalı'm..
Erkek adamın lafının olduğu yerde, kadının lafına itibar etmek dinimizce caiz değil bi kere :)
Şaka bir yana, blog yazıyoruz orada takip etmiyormusun kardeşim sen. :)
Paul McCartney, daha bu sene Şubat ayında beyanat verip "Ben gerçek bir Everton taraftarıyım" dedi yahu. Bu King Santillana da bunu blogunda yazdı. Buyrun bu da belgesi:
http://kingsantillana.blogspot.com/2008/02/maccas-blue.html
John Lennon'un ise futbolla pek haşır neşir olmadığı doğru. Ama azıcık haşır neşirliği bile varsa, bunun kırmızıdan çok mavi olduğuna inanılıyor. Buyrun bu da onun belgesi:
http://www.toffeeweb.com/fans/celebrities.asp
Beatles'in bize göre "beyin" 2 adamının durumu budur kardeşim. Çarpıtmayın. Gidin siz Iron Maiden'inizin elemanlarının takımlarıyla uğraşın.. O kadar :))
"30 Mart 1998 Salı
Doktor: Ülsersin
Ben: Bu yaşta mı?!
Doktor: Sıkı bir diyete girip sadece haşlama yemekler ve sebze yiyeceksin, asitli içecekler, çay, kahve, içki, sigara v.b. yasak.
Ben: Bu yaşta mı?!
Doktor: Az evvel de sordun cevap vermedim. Yaşla falan ilgisi yok bunun. Stres hepimizi bu hale getiriyor. Rahat olman lazım biraz.
Ben: Gerçekten sordum mu?
Doktor: (Anneme) Şu ilaçları verin, dediklerimi uygulayın, 3 ay sonra bekliyorum. Şunu da tatile, maça falan yollayın, kendine gelsin."
O gün bıraktım başta asitli içecekler olmak üzere, çayı, kahveyi. İyi ki de bırakmışım, zımba gibiyim. Dokunduğu için balık yiyemiyorum, bir ona yanarım, yoksa kola-mola zehirmiş onu çok iyi anladım. Bugün de hep gemişe götürdün beni be Hollandalı ağabey :D
Lan ben bu yorumu buraya mı yazmışım :)
Vay dalgın Santillana'm vay..
Bir de kızıyordum Hollandalıma "lan adam bizim yorumumuzu yayımlamadı, gelir ama o Türkiye'ye" diyerekten :)
Çok gülüyorum şu an kendime.. :)
Yorum Gönder