Öğrencilik yıllarımız koşuşturma ile geçti. Şahsım adına konuşmam gerekirse ilkokulda kırmızı kurdelayı ilk takanlardandım.Ortaokulda karnemizin maşallahı vardı. Ama lise hazırlığı bitirip normal sınıflara geçildiğinde benim için öğrencilik hayatının odak noktası ders kitaplarına değil, eğlence kısmına geçti. O günden sonra hiçbir zaman fen bilimlerinde başarılı olamadım. Geometri dışında sayıal derslerimin de iyi olduğu söylenemez. Üniversite sınavında, kazandığım Hacettepe Üniversitesi'nden daha iyi bir üniversiteye gidebilirdim ama o zaman 1 senemi kitap başında sosyal hayatımı sıfırlayarak geçirmem gerekirdi. Ben yaşamayı seçtim. Çok kasmadan fena olmayan bir bölümü kazandım. Üniversite hayatı da bu yönde geçti. Uzatmadan gerekli yerde gerekli işleri yaparak mezuniyeti aldık. Orada da öncelik sosyal hayattaydı. Odak noktası işin eğlencesi olunca içinden çıkarılacak çok şey oluyor öğrencilik hayatının. Aşağıdaki liste de bunun bir eseri. Öğrencilik hayatı boyunca, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite demeden karşımıza çıkan ve bizi öğrencilik hayatından tiksindiren 10 organizma. Evet rüya gibi ama bu adamlar da paso kullanırdı biz de.
1-Sürekli düşük not alacağını iddia eden çalışkan model: Bu model daha çok lise ve üniversite sıralarında karşımızdadır. Sınav biter. Herkes bir şekilde bir puan alacağını ileri sürer. Bizim Berkincan "ya beyler sınav çok kötüydü en fazla 60" der, sınavlar bir okunur ki meğer ortada helalinden bir totem vardır. Bütün sınıf ortalama not alırken bizimki 90'ı çakar. Notlar açıklandıktan sonra da "ben 100 bekliyordum hocam" diye itiraza gider. Bir gün bir sınıfta o totem bu tiplerin vücuduyla bütünleşecektir ama ne zaman bakalım.
2-Sürekli not tutup sinav günü notlarını ödünç vermeyen model: Hande sınıfın çalışkanıdır. Tamam kabul edelim Flying Dutchman okul kütüphanesinin önünde korsan CD satarken o derslere girip fütursuzca not tutmaktadır, ama sınav günü notlarını fotokopi çekmek istediğimizde vermemen reva mıdır Hande? Vermemiştir Hande. Her üniversitede bu Hande'lerden mevcuttur. Zaten fotokopi sırasına sınavdan bir gün önce girerek Dutchman baştan kaybetmiştir, bir sonraki sınava kadar "ben de not tutucam arkadaş" diye söz verilir. Bir sonraki sınav gecesi gelir. Korsan cd tezgahı büyümüştür, Hande'ye gidilir.....
3- Okula en son teknoloji ürünü aletlerle gelerek ilgi toplamaya calisan ögrenci modeli: Çok iyi hatırlıyorum lisede sınıf arkadaşım cebinden telefonunu çıkardığında insanoğlunun ateşi bulduğu andaki tepkiye benzer bir tepki vermiştik. Vardır böyle tipler. Oyunlu saat, cep telefonu, havalı ayakkabı, robot şeklinde, bacağından kalem traş fırlatan kalem kutusu, 18 farklı fonksiyonu bulunan tetris bu güruhun önemli gereçleri arasındadır. Yaş 18'e gelince bu arkadaşlar "altına çektiği araba ile kız avına çıkan genç" rütbesine adım atarlar. (by forzabrian)
4-Üst sınıflardan soruları almaya giden öğrenci modeli: 17 yıl öğrencilik hayatım oldu. Bir gün bile kalkıp üst sınıflardan soru almaya gittiğimi hatırlamıyorum. Sınav günü gelir. Sırf bu misyonla donatılmış her sınıftan 2-3 kişi yollara düşer. Bir üst sınıfın kapısı çalınır, o sınıfın en çalışkanına gidilir "geçen sene ne sordu Safevilerden?" diye sorguya çekilir. Sorular not edilir, geri gelinir. Evet soru almaya gitmemişimdir ama almaya gelenlerin kurbanı olmuşumdur. "Dutchman ne sordu geçen sene inorganik maddelerden?". Yahu 1 sene olmuş, bizi sınava alan hoca olmuş inorganik, nerden hatırlayayım soruları?
5- Sürekli kızlarla dolasan hiçbir erkek oyununu bilmeyen/katılmayan erkek öğrenci modeli: Ders düşer. Hoca dişçiye gitmiştir. Hiçbir zaman bir gün önceden dişçiye gideceği söylenmez inadına ki maça daha bir şevkle hazırlanmayalım. Müdür yardımcısından izin alınır. Hafif bir ter idmanından ve "açın önüme ben de vurucam" şeklindeki şut çalışmasından sonra adamlar toplanır. Derken bir adam eksiktir. Doğancan'a çağrı yapılır. Ama gel gör ki bizimki kızlarla çekirdek yiyip okul bahçesindeki çimlerde tur atmaktadır. Zaten kendisi mezuniyet balosunda herkes osuruk bombasını nereye atsak planını yaparken kızlarla sırayla dans etmiştir. Sen ne denyo bir adamsındır be Doğancan....(by forzabrian)
6-Annesi ya da babası okulda öğretmen yada müdür muavini olan model: Bir kere bu çocuk baştan kaybetmiş bir adamdır. Makus talihi şudur ki her konuda kayırıldığı, her aldığı yüksek notun masa başında kazanıldığı, hakemler ve federasyon tarafından sürekli kollandığı söylenir durur. Bir nevi öğrencilik hayatının Arif Erdem'idir. Bileğinin hakkıyla yaptığı işler bile ciddiye alınmaz. Ha nüfuzunu kullanarak okul kantininden bedava döner yemişliğimiz çok vardır. (by Gorky)
7-Spekülasyon adamı: Bu ahalinin öğrencilik hayatı boyunca bir tek fonksiyonu vardır, Türkiye Cumhuriyeti eğitim sisteminde sürekli spekülasyon yaratma yoluyla gerilimi artırmak ve asılsız iddialar ortaya atmak. "Devamsızlık hakkı 30 güne çıktı", "bu sene bütün sınavlar çan eğrisiymiş", "öğretmenler odasında kavga çıkmış", "fınalde sırf yorum soruyormuş", "din hocası derste namaz kıldırıyormuş", "kızların soyunma odasının duvarında röntgen deliği varmış" gibi ve buna benzer bir dolu asılsız iddia bu kadro tarafından ortaya atılır. Daha bir gün bir tanesinin doğru çıktığı görülmemiştir, görülmeyecektir de.
8- Yabancı dil derslerinde aksan yapan model: İngilizce dersi başlar. Millet daha "my", "I", "Mr and Mrs. Smith have a farm", "The cat is going to climb the tree" diye 3 yaşındaki İngiliz çocuk gibi konuşmaya çalışırken bizim özel kolej mezunu kızımız çıkar "tiçaa, ken yu jast heav e luk at hiiiaaa" diye Victoria Road'da şarap evi işletiyormuş gibi konuşur. Ne gerek vardır, yoktur tabi. Konuştun konuştun sonra ne oldun? Banka memuresi. Eee ne anladım bu işten? Öbür İngilizce fakiri Abdurrahman kabzımal oldu götürdü parayı. Haşırt the blackboard. Al sana İngilizce (by Gorky)
9-Herkes kantinden yemek getirirken ekmek arası peynir-yumurta getiren model: Yeri geldi bizim de ay sonunu zor getirdiğimiz oldu şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Biz de ekmek arasının muhteşem gizemine başvurmadık mı? Başvurduk tabi. Ama her gün her gün de yumurta yenmez ki arkadaş. Öğle tatili olur. Beriki sınıfta ders çalışır, beriki kantine gider, bizim Ferdi arka sıralardan ekmek arası yumurtayı başlar yemeye. Teneffüs biter sınıfa bir dönülür. Sınıf Altın Çiftlik Entegre Tavukçuluk tesisleri gibi kokmaktadır. Bari yiyorsun kıçını tut be adam.
10- İstiklal marşının son mısrasında servise koşan model: İşte benim favorim bu adamlardır. Cuma günü gelir çatar. Bayrak töreni öncesi sıranın en arkasında konuşlanılır. İstiklal marşının son mısrası gelindiğinde yavaştan hareketlenilir, son mısraya başlandığında servislerin olduğu istikamete doğru bir adım atılır, "Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal" mısrası bittiğinde çoktan servisin ön koltuğu kapılmıştır. Bu tayfanın böyle bir saplantısı vardır. Serviste ön koltuğu kapmak. Bu amaç uğruna vatan, millet, ulusal marş, anayasanın değişmesi teklif dahi edilemeyen maddeleri bile feda edilebilir. Zira ön koltukta eve dönerken camı açıp dirseği kapıya dayamak ve onun yarattığı karizmayı tatmak, hatta kravatı kafaya takıp, ön camdan sarkarak "şşşş Ahmet, Ahmet atari salonuna gel haaa" diye dikkat çekmenin tadı vardır.
31 yorum:
hahaahahaha Ferdiiii......10 numara olmuş kardeşim....
Muhteşemdi.
Bu notlarını paylaşmayan Handelerden çok çektik kahrolsun handeler :D
Offf anılarım canlandı direk :) harika bi yazı olmuş
bu en iyi 10'lar serisi hakikaten mükemmel.
istiklal marşının son mısrasında servise koşan model kadar süper bir gözlem olamaz.
eline sağlık :)
Yazidan anladigimiz, FlyingDutchman Hande'nin kendisine vermesini istemektedir...
Muhteşem tespitler, emeği geçen herkese teşekkürler :)
abi bi de hepimizin içinde dert olan ve umut sarıkaya'nın da çok güzel işlediği bir konu var bu da joker olsun
11-Pazartesi sabah veya Cuma akşam İstiklal Marşı'na eşortman üzeri okul ceketiyle gelen tipler. Nice yiğitler can verdi bu yolda :)
Naçizane ekleme ;
12- Okulun son günlerinde sağdan soldan aldığı duyumların gazıyla derslere serbest kıyafetle gelip bir sürü üniformalı öğrenci arasında çük gibi belli olan öğrenci modeli. Adı mı? Adı Hüseyin olabilir.
Benim tanıdığım tüm Hande'ler güzel ve paylaşımcı hatun kişilerdi. Haksızlık yapmışsınız :p
Öte yandan, Victoria Road'u görünce yazıda hüzünlendim birden :D Terry, Sue, Camala falan..hey gidi günler..
Haşırt the blackboard. haha, süper.
13- Koridoru gözleyen öğrenci modeli: Her dersten önce kapıya konuşlanır ve koridoru gözetmeye başlar. Hoca görüş alanına girdiği anda "Hoca geliyoooo!!!" diye anonsunu yapar,görevini yerine getirmenin verdiği rahatlıkla sırasına yönelir...
Yazi cok guzel olmus. Hande, sana hep soylenmisimdir ama hakkini hic yememisimdir..
Okul siralarinin kenarlarina parmaklardan kale yaparak bozuk para ile mac turnuvalarini da unutmayalim :)
Mükemmel ve bir o kadar da gerçek tespitler.... :)
mükemmel olmuş umut sarıkaya tadında :)
en iyi 10'lar serileriniz harika ancak hep kafamı karışıtırıyo. şimdi, bu en iyi 10'larda da bi sıralama var mı? mesela 10 numara en az gıcık olunan ögrenci tipi mi? oyleyse neden en sonda? heyecan arttırması icin 10 dan 1 e dogru yazılması gerekmiyo mu? bu konuya bir acıklık getirelim lutfen
8- Yabancı dil derslerinde aksan yapan model: bizim özel kolej mezunu kızımız çıkar "tiçaa, ken yu jast heav e luk at hiiiaaa" diye Victoria Road'da şarap evi işletiyormuş gibi konuşur. Ne gerek vardır, yoktur tabi. Konuştun konuştun sonra ne oldun? Banka memuresi. Eee ne anladım bu işten? Öbür İngilizce fakiri Abdurrahman kabzımal oldu götürdü parayı. Haşırt the blackboard. Al sana İngilizce
:D süper ya
1 numaraya örnek bir arkadaş vardı bizde, sınavlardan hep en yüksek notu alan biriydi. Sürekli tavrı bu yönde olduğundan inanmazdık genelde. Ama bir keresinde haddinden zor bir sınavın ardından, gayet üzgün bir suratla sınavın bu sefer çok kötü geçtiğini, tek bir soruyu bile yapamadığını, not olarak da dersten büyük ihtimalle 1 alacağını söylemişti. Biz de bu sefer doğru söylüyor galiba, 1 olmazsa da 3 gelir notu diye, o bile yapamadıysa bizim yapamamamız normal diye rahatlamıştık. Sınav sonuçları açıklandı, arkadaş 100 almış, yani bütün soruları doğru yapmış. Dersten de not olarak 5 aldı haliyle. E dedik artık hangi söylediğine inanalım.
Ayrıca bu arkadaş da ne hikmetse hiç çalışamıyormuş kendi söylediğine göre, eve gidince hep tv seyrediyormuş. Dizilerden vakit kalmıyormuş zaten. Cidden merak ederdim eve gidince ne yapıyor diye.
Tribüncü öğrenciler. Ya da öyle görünmeyi sevenler mi desem?
Elde fanatik/fotomaç olur genellikle. P.tesileri sesi kısık olur. Şampiyonlar Ligi günleri okula formayla gelinir. Yenilgilerden sonra da forma giyilir. Maça gidilecek günler "ben maça gidiyorum" bağırır gibi hareketler tavırlar vardır. Ders işlenirken kendi takımı üzerinden çıkarımlar yapar mesela : İtalya özellikle ihracatta muz , tütün , otomotiv..Önemli limanları chievo... "Hocam biz 2-1 yenmiştik onları geçen sene".. Tam aklımda olan bir tip varda ..Genelleyemedim.
adsız arkadaşa hitaben bir açıklama yapalım aynı zamanda bir hatırlatma olsun
eğer 10 serilerinde sıralama normal şekilde 1,2,3,4 diye gidiyorsa bir sıralama yok demektir ama eğer 10,9,8,...1 şeklinde ise yukarıya doğru gidiyor demektir, her ikisinin de örnekleri var blogda. Sanırım açıklık getirildi.
@trker
kapıda bekleyen koridorcu öğrenci modeli :))) unutmuşuz her sınıfta vardır bunlardan da
ayrıca spekülasyon elemanı askerde "olm genelkurmaydan yazı gelmiş kısalıyormus askerlik" veya "kısa dönem kalkmıs hacı sikerteceklermiş kısa dönemleri" diye gaz veren ere evrimleşir
bu yazı arada kalmış , kompleks etmiş insana iyi gelir. buda abyağı vardır bu memlekette . kabzımallıktan para götürmek , kültürsüz olmak çünkü iyidir bu memlekette içi sıkılmaz , dandik yaşantısı güzel gelir .
14-Provokatörler: Çok tehlikelidirler, herkesi gaza getirip sonra getirdikleri gaz gibi pıssss diyerek ortadan kaybolurlar, sen kalırsın o boru gibi sesiyle, Ayşe Hoca defolsun mısralarıyla... Tezahürat başlatır en küfürlü yerinde susar, isyan çıkartır en arkadan sıvışır, kantine protesto önerir cebinden gofret eksik olmaz... Büyüyünce de İstanbul Üniversite yemekhanesinde görürsün bunu... Yemekler çok pahalı boykot edelim diye herkesi boşaltır a bir baktın en önde yemek alıyor eşşoğlusu:)
elinize sağlık, gerçekten 10 numara yazı olmuş...
Aragazcılar:
Standart sınıf içi dalaşmaların birinde öğrencilerden birisi diğerinin annesine/kızkardeşine güzel sözler söyler. Diğer öğrenci "Off kim uğraşacak şimdi bu adamla" şeklinde düşünüp olayı sallamamak niyetinde iken aragazcı sahneye girer. "Ooo oğlum anana laf etti lan, bu lafın altında kalacak mısın??" şeklinde gazını verir. Bu "social pressure" yüzünden artık kavgayı başlamak farz olmuştur.
Tüm kızların sadece arkadaş olduğu model: 5 numaralı modele benzese de ufak bir ayrıntı ile bu modelden ayrılır. Bu modeldeki öğrenciyi kızlar arkadaş olarak görmekte, tüm sırlarını anlatmakta, "Semih yaa, lise sonlarda cankut var biliyo musunnn, çok hoş çocuk bence" şeklinde fantezilerini öğrencimizle paylaşmaktadırlar. Oysa ki Semih'in içinde ne ormanlar yanmaktadır. Semih o kızların her birine ayrı ilgiler beslemektedir. Ama Semih hep sevimli Semih olarak kalacaktır. Sınıftaki diğer erkek öğrenciler ise Semih'i hiç sevmez, hakkında söylentiler çıkarır.
Herşey 10 numara da bu banka memuresini küçümseyen tavır can sıkıcı olmuş biraz. Bilmiyorum belki bankada çalışan tanıdıklarım olduğundan rahatsız olmuşumdur. Bilgi, kültür ve insanlık adına kralını suya götürüp susuz getirecek banka çalışanları tanıyorum. Ayrıca piyasada emeği en çok sömürülen gruplardan biridir banka memurları. İt gibi çalışırlar üç kuruşa. Neyse.
yazı harika olmuş elinize sağlık.. 7 numara tipinden had safhada vesveseci bir arkadaşım var ki benim de sormayın:) ne çektim ben biliorum:)
cem kahramanoğlu
sex onthe beach yada come on the beach tarzı olmuş:)
Nacizane bu listeye "hocanın kankası olmuş" öğrenci modelini eklemeyi görev biirim.
Bu tip bir şekilde (ilk gün,ilk derste hocanın sorduğu zeka(!)isteyen soruya doğru cevap vererek, anne babasının hocayla daha önceden tanışması dolayısıyla, hocanın mavi gözlüleri sevmesi gibi boktan bi sebeple, ya da sadece muhteşem yalakalık yetenekleriyle) hocanın kankası olmuştur. Sınavda aynı kağıdı verdiğin adam senden yüksek alıyorsa işte bu o adamdır. Kıçını yırtsan düzeltemezsin , onun aldığı notları alamazsın. Bu tip sınıfa geç gelir azar işitmez, zinhar kopya çekmeyeceği inancıyla sınavlarda hoca tarafından en balık yere oturtulur (tabii kopyanın allahını çeker), hocaya cep telefonuna ulaşabilen tek kişidir, dersin düştüğünü hocanın geç kalacağını filan hep bu uyuzdan öğrenmek zorunda kalırsın. Ve günün birinde hoca bir öğrencisinin doğumgününe katılacaksa bu kişi o olacaktır. Eğer lise ve üstü eğitimindeysen, hocanın kankası da dişi ve mıy mıy bir tipse hayat iyice çekilmez olur.
(fakat çok dertli olmak..?:)
4. gerekli...
Valla hocam içimi okumuşsunuz. Bu 10 numaradakine biraz yakınım diyebilirim. Çünkü biz son mısrayı beklemiyorduk Cuma günleri direk arka taraftan firar :)
oha dedim çünkü bizim okulun hepsi bunlar zaten..
Yorum Gönder