7 Ekim 2008 Salı

AYAKLAR BAŞ OLDU

























Bundan aşağı yukarı 1 yıl önceydi. Hatta tam rakam verirsek 346 gün önceydi. Martin Jol 3 yıldır yürüttüğü Tottenham teknik direktörlüğü görevinden kovuldu. Takımı üstüste 2 yıl boyunca beşincilik kürsüsüne oturtmuş ve takımın Premier Lig tarihinin en başarılı hocası unvanını ele geçirmişti. 2007-08 sezonunun başında transfere harcanan 40 milyon pound boşa gidince, vefa para baskısının altında kaldı. Daha görevden kovulmadan yerine gelecek isim belliydi. Sevilla ile UEFA Kupası'nı üstüste 2 kez kaldırarak, günümüz futbolu için bir mucizeye imza atan Juande Ramos yıllık 4 milyon dolara takımın başına getirildi. Göreve adeta 1-0 önde başladı Ramos. Kuzey Londra derbisinin adeta sadece adı kalmıştı. Arsenal'i 9 yıldır yenemiyordu Spurs. Lig Kupası'nda beşlediler. Rüya gibi bir başlangıçtı. Ardından futbolcularn toplamda 100 kilo fazlasının olduğunu söyleyerek eski menajer Jol'a da taş attı Ramos. Her şey güllük gülistanlık gidecek gibi görünüyordu.

Aradan 1 yıl geçti. 40 milyon poundu yönetecek bir adam olmadığı iddiasıyla görevden alınan Martin Jol bugün Bundesliga'nın tepesinde. Takımı Hamburg, Energie Cottbus'u 2-1 mağlup ederek koltuğa oturdu. Zirvede. Onu kovan Tottenham? Uçurumun dibinde. Son 95 yılın en kötü başlangıcını yaptılar. Ramos'un ekibi 7 haftada 2 puan toplayabildi. Geçtiğimiz sezon Premier Lig tarihinin en kötü performanına imza atan Derby County bile sezona bu kadar kötü başlamamıştı. Ramos istifa söylentilerini yalanlıyor. Ama görevi üstünde Avram Grant'ın gölgesi dolaşmaya başladı. Futbol böyle bir oyun işte, sadece 1 sene önce rüyayı kabusa çevirirken uçurumun dibindeki adamı zirveye çıkartabiliyor. 1 sene önce blogda "Ramos'un antrenman taktikleri olmasa futbolcular Hollanda ineğine benzeyecekmiş" diye yazmıştık biz de. Bize de bir tokat vurdu futbol. Dünya üzerindeki hangi oyun, hangi olay bir insana kendi yanlışını gösterirken gülümsetebilir. Hep diyoruz ya bu yüzden meşin yuvarlağın peşindeyiz diye.

5 yorum:

Ortega dedi ki...

Futbol onu yorumlayan herkese tokat vurabilme kapasitesine sahip. İşte bu yüzden seviyorum futbolu.

Levent Eriş yönetimindeki Manisaspor'un nal toplayacağını iddia etmiştim. Bak Asya Ligi'ni takip edenler vardır. Manisaspor'un maçlarını takip edin ve ligin puan tablosuna bakın derim.

turhanatakan dedi ki...

sevgili flying dutchman ve ortega, futbolun tokadından -hele de blogdaki az alkmaar yazısının ardından- bahsetmek için tottenham ve manisaspor örnekleri erken olursa tam tokat olur:)

şaka bir yana kaan kural'ın bir cenabetliği vardır, takip edenler bilirler. aslında maç içinde bir oyuncunun bir özelliği tavan yapınca yorumunu yaptığından oyuncunun o özelliği maçın geri kalanında bozulur genelde. misal adam 10 tane serbest atışı hiç kaçırmaz, tam 11.öncesinde kaan kural yorumunu yapınca kaçırır. talihsizlik olarak addedilse de tersten bakınca abartı özelliği en etkili yerde vurgulama anlamına da gelebilir. sözgelimi birkaç hafta içinde tottenham olası bir çıkışa geçti mi ya da manisa birkaç yenilgi aldı mı bu sefer yorumlarınız çıkmış olacak.

bu bakımdan -iyimser bir tahminle- verdiğiniz örneklerin kırılma noktaları illa ki olacak, futbolun tokadından ziyade kısa-uzun vade çatışması falan mı demek lazım acaba?

yeri gelmişken ekleyeyim, kısa vadede düğünüm var, uzun vadede evliyim. benim için hepsi bir bu dakikadan sonra:))

Flying Dutchman dedi ki...

@turhanatakan

bir ömür boyu mutluluklar ne diyelim
Son bir kez daha düşün derim ben :)))

Ortega dedi ki...

@turhanatakan

İyi düşündün mü hakkaten :D Şaka bir yana mutluluklar dilerim. Ben 2 ay sonra askere gideceğim. Dönünce iş güç filan derken, önümde uzun bir sürenin olacağını varsayıyorum. Yani amiyane tabirle, uzun bir müddet daha "bekara karı boşamak kolay" ekolündeyiz.

turhanatakan dedi ki...

eyvallah. ben o sözü o kadar çok duydum ki son zamanlarda, artık sözün çıkışıyla ilgili yorumum erkeğin evlendikten sonra düşünme yetisini kaybetmesi oldu. 3 gün sonra düşünmeye paydos.