21 Ekim 2008 Salı

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE




Hafta sonu maç özetlerini izlerken, Şehr-i İstanbul’umuzun medari iftiharı Büyükşehir Belediye Spor’umuzun, tamamı tıklım tıklım “boş” tribünler önünde Antalyaspor karşısındaki zaferine tanık oldum. Sonrasında, bu “önemli galibiyetin” anlamını henüz idrak edememişken, aklıma yine o soru takıldı. Bu takımın bu ligde ne işi var?








Belediye kulüplerinin, özellikle profesyonel seviyede sporla iç içe olması, spor-siyaset ekseninde tartışıldı genelde. Oysa olayın, bir de ne zamandır aklımı kurcalayan maddi boyutu var tabi ki. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, futbol kulübü için ayırdığı yıllık bütçe, internet verilerine dayanarak, 12-13 Milyon YTL. İki sezondur ligde olan ve gidişata göre büyük ihtimalle seneye de Süper lig’de olacak takımın, üç yıllık toplam harcamasını 30 Milyon YTL olarak öngörelim

Peki harcanan bu 30 milyon YTL’nin karşılığı nedir? Koca bir sıfır.

Her yılbaşı, büyük ikramiyenin tutarı ile ilgili yapılan o saçma hesaplama yöntemini kullanırsak, harcanan bu para ile ;

- Tanesi 500.000 ytl’den 60 adet okula kapalı spor salonu yapılabilir. Her bir salondan, farklı spor dallarında 150-200 çocuğun yararlanabildiğini düşünürsek, toplamda 12.000 çocuğun düzenli olarak spor yapması sağlanabilir.

- Tanesini 200 ytl’den hesaplayabileceğimiz, forma, eşofman ve ayakkabıdan oluşan 150.000 spor kıyafeti seti alınabilir.

- Tanesi 15.000 ytl’ye mal edilebilecek toplam 2.000 adet outdoor basketbol sahası yapılabilir.

- Aylık 2.500 ytl brüt maaş ile, 1.000 adet beden eğitimi öğretmeninin 1 yıllık istihdam maliyeti karşılanır. Böylece, her okulda 3 beden eğitimi öğretmeni görevlendirildiğini ve her okulun ortalama 450-500 kişilik olduğunu varsayarsak, toplamda yaklaşık 150.000 öğrenciyi, 1 öğretim yılı boyunca beden eğitimi dersine gelen coğrafya hocası zulmünden kurtarabiliriz.

- Tanesi 350.000 Euro’dan, 2009 Model, 40 adet Ferrari California’yı, eskrim, badminton, kano, atıcılık, okçuluk gibi ilginin nispeten daha düşük olduğu olimpik spor dallarından herhangi birinde uluslararası düzeyde şampiyon olan 40 sporcuya hediye olarak verilebiliriz.

- Her biri için 10 milyon dolar verilecek iki Hollywood yıldızıyla, mesela Charlize Theron ve Colin Farrell, konusu ata sporumuz olan güreş olan ve İstanbul‘da çekilecek olan bir filmi finanse edebiliriz.



















Listeyi son iki örnekte olduğu gibi daha da absürd hale getirerek genişletmek mümkün tabi ki. Ancak verilecek en absürd örnek bile, bir sezon boyunca oynadığı maçlardaki toplam seyirci sayısı, oynadığı stadın kapasitesinin yarısını bile bulmayan ve hiçbir işe yaramayan bir takımdan daha absürd olamaz.

Eğer, 120 milyon dolara mal olmuş, yapılmasına kesinlikle karşı olmadığım, olimpiyat stadının boş kalmaması ve sürekli işlemesi gibi saçma sapan bir amaçları var ise, şehrin tüm billboard’ları zaten ellerinde. Tüm billboard’lara olimpiyat stadının resimlerini koyarlar, altına da “içinde spor yapacak sporcu, izleyecek seyirci yetiştiremediğimiz olimpiyat stadımız” yazarlar. Bir de turistik tur düzenlerler, emin olsunlar daha fazla insanı çekerler oraya.

İstanbul’a oranla daha küçük, özellikle sosyal imkanları kısıtlı olan şehirlerde spor-siyaset ilişkisinin daha etkili olmasını anlayabiliriz. Hatta büyük şehirlerde, belediyelerin amatör sporlara, basketbol ve voleybol dahil, destek vermesinin de ülkemiz şartlarında bir açıklaması olabilir. Peki, Büyükşehir Belediye’nin, Süper ligde mücadele etmesinin İstanbul halkına, belediyenin kendisine ve Türk sporuna ne gibi bir katkısı vardır?

Mantıklı bir açıklama yapacak ilk yüz kişi arasında yapılacak olan çekilişte, 1 kişiye imzalı İbrahim Akın forması hediye edeceğim.

by gorky.

11 yorum:

Unknown dedi ki...

Eline saglik, gene cok basarili bir yazi olmus. Soylediklerine aynen katiliyorum. Propaganda icin kullaniliyor diye belediyelere ait televizyonlari yasaklayan zihniyet, bu sacma masraflara nasil goz yumuyor? Belediye dedigin sadece amator spora para harcamali. Gerci IBB iyi kotu bunu da yapiyor, hakkini yemeyelim. Merak ettigim nokta neden Olimpiyat Stadi'nin yapilmasi taraftari oldugun, bu proje bastan asagi yanlislarla dolu. Neresinden tutsan elinde kaliyor; yer seciminden acilisina, ruzgar panellerinden organizasyon eksikligine kadar. Cinlilerin stadi olimpiyat stadi ise bu ne? Dip not: Mactan sonra da Buyuksehir Belediye'li oyuncular belediye otobusu ile ayrilmislar stadtan :)

ti esti to dedi ki...

eğer bizim beldenin takımı ibbden daha fazla seyirciye oynamıyosa aha bende hiç bişey bilmiyorum. transfer falan da yok hani. sırf altyapı, emek. siyasetçilerim fedarasyonu ellerinde tutmak için destek diye düşünürüm ben bunu. formayı isterim ama.

Temur dedi ki...

İddaa için var bu takım ligde. 3 büyüklerden aldığı ğuanlar ile baya bir kupon yaktırıyor

Gorky dedi ki...

sevgili ccemalp, yapılması fikrine karşı olmadığım diyerek düzelteyim, yoksa baştan sona yanlışlarla dolu proje.. yollarında da az mahsur kalmadık..

ziggytheking dedi ki...

ccemalp bahsetmiş milyonla para yedikleri yetmiyomuş gibi bi de maçtan sonra İETT otobüsyle evlerine dönüyolar! yazıktır, günahtır..

schumi dedi ki...

klavyene sağlık...
aceto sayesinde öğrendim seni ve ilgiyle takip ediyorum.saygılar...

Adsız dedi ki...

bence istanbulsporla birleştirmek lazım bunları.

Adsız dedi ki...

cıx,ı-ıııhhh uğraşıyorum bulamıyorum mantıklı bi açıklama :))
gitti güzelim forma hemde imzalı

Ferman

dchetin dedi ki...

a'dan z'ye her işimiz bozuktur.

dr. refik saydam

zachpaulsen dedi ki...

ben o olimpiyat stadının yapılmasına da karşıyım. ve acilen yıkılmasını istiyorum. o saçma sapan stad yüzünden galatasarayın 3 sezonu gitti heba oldu. dünyanın en saçma sapan en aptal en gereksiz yatırımıdır. bir yüz karası utançtır türk sporu için.

hangi akla hizmet bizim bu betonnı ile olimpiyat alabileceğimizi veya yapabileceğimizi düşünüyorlar anlamak mümkün değil.

türkiye geri zekalı, yeteneksiz, iş bilmeyen ve art niyetli insanların elinde ancak bu kadar idare edilir.

Minero dedi ki...

İstanbul'un reklamının çok iyi yapılacağı bir Avrasya Maratonu'na yaklaşımı "bitse de gitsek kardeşim bu yağmurda" diye bakan Belediyenin futbol takımıdır. Bu sene Avrasya maratonunu belli yaş grubunda akli dengesi olmadığı raporla belirlenmiş "Rambo Okan" kazandı aynı zihniyetle. Birçok küçük şehir için çok şey ifade eden şehir takımları Süper Lig'e gelemiyor bu takımlar yüzünden. Hele ki Bir de Ankaraspor var akıllara zarar. O daha beter hem. Bu konu hakkında da yazı bekliyoruz....