23 Ekim 2008 Perşembe
HELEN'DE OSMANLI ETKİSİ
Yunanistan liginde futbol oynamak zordur derler. İnanilmaz taraftar baskısı, başarıya odaklanmış zihniyetler, saha dışı olaylar, profesyonellikten çok uzak yöneticiler... Aslında bize pek yabancı değil. Bunca zorluklara bir de Türk olmanın getirdiği sorunları ekleyin. Kadroya giremediğinizde dalga konusu olmak, ilk başarısızlıkta cephede bekleyen milliyetçilerin acımasız eleştirileri, takımda kendini ispat çabası... Üstüne bir de dil sorunu. Bütün bunları göze alabilmiş çok az futbolcu var ve bunlar da şartların eskiye oranla biraz daha iyi denebileceği son 10 sezonda toplanıyor. Bunları sırasıyla ele alalım dedik.
Tümer Metin: Helen ellerde top koşturmuş Türk futbolcusu denince akla ilk gelen isim. Bunda en güncel transfer ve popüler bir futbolcu olmasının payı var elbet. Deli gomleği gibi asker kacağı sıfatıyla geldiği Larissa'da çok sevilmiş, sezon sonu sessizce gidişiyle de şaşırtmıştı. Larissa gibi Yunanistan`ın orta sıralarında gezinen bir takım icin kariyeri yüksek bir futbolcuydu. Şanslı olan sadece Larissa değildi. Taraftar yapısı itibariyle bir hayli anarko-komunist takılan Larissa Tumer icin de yapılabilecek en iyi seçimdi aslında. Türk olduğu için belki de diğer takımlara inat daha çok sevildi, daha çok alkışlandı. Oynadığı 6 aylık dönemde ilk onbirde çok az maça çıktı ama sonradan girdiği maçların çoğunu ya asistleriyle ya da son dakikalarda attığı gollerle çevirdi, o gollerden en akılda kalanı Panionios'u 1-0 yendikleri macta attığı 85. dakika golü.
Erol Bulut : Türkiye'dekinin aksine Yunanistan'da yükselen bir kariyeri var. Panionios'ta başladığı Yunanistan tecrübesi araya giren 1 sezonluk Almanya macerasına rağmen Olympiakos'la devam etmiş. 2002-2003 sezonunda Panionios'ta oynadığı donemle de Olympiakos`ta oynadığı futbolla da takdir ediliyor. Zaten Olympiakos'ta kötü futbolla 2 sezon oynamak mümkün değil açıkçası. O açıdan Yunan liginde oynamış birkaç futbolcu içinde en kariyerlisi diyebiliriz Olympiakos`u zirve sayarsak. Yunan kültürüne uyum sağlamada hiç zorluk çekmemiş ve gönlü hala burada anlaşılan, sık sık arkadaşlarını ziyaret ediyor, gecelere akıp takımına dönüyor. Erol'un bu diyarlara bıraktığı anılardan silinmeyecek golü Real Madrid'e 2005 yılında Şampiyonlar Ligi maclarında attığı gol.
Deniz Baykara: Yunanistan'da en uzun süre top koşturmuş ayrıca en genç isim. Gaziosmanpaşaspor'dan 17 yaşında geldiği Skoda Xanthi'de ilk sezon fazla mac oynamamış ancak sonraki sezon dikkat çekmiş. Ardından 7 sezon boyunca takımın orta sahasını kimseye bırakmamış. Geleceğin yıldızı gözuyle bakılıyordu uzun süre. Bundan birkaç sene önce Yunanistan'da yılın futbolcusu seçilince ciddi ciddi Yunan pasaportu verilip milli takımda oynatılmasi için kamuoyu oluşmuştu. Ardından büyük takımlara gideceği beklenirken sesi soluğu kesildi. Gecen Ocak ayında 2. lig takımlarından Panserraikos'a transfer oldu. Takımı şu an 1. ligde.
Fatih Akyel: Paok için baştan beri riskli bir transferdi zaten kendileri de kabul ediyor bunu. "Vize sorunum var" dedi oynamadı, "kaza yaptım" dedi kadrodan çıkarıldı. Sonunda "param ödenmiyor" ve "oynamıyorum ben" dedi. Paok kulübü de oynamıyorsun ki ne ödeyelim diye karşılık verdi. Böyle bir kargaşadan Fatih karlı çıktı. Soluğu Trabzon'da aldı.
Okan Yılmaz: Bu sezon Panthrakikos'a transfer oldu. Ligin yeni takımı sezona kötü başladı, Okan ise hiç başlayamadı. Son yaptıkları hazırlık maçında 2 gol attığı ve çok iyi olduğu söyleniyor.
Orhan Kaynak: Burda diğer isimlere nazaran kimsenin hatırlamayacağı bir hikaye. 2001 sezonunda 3-4 aylık Skoda Xanthi seyahati kadroya giremediğinden Türkiye'ye döndü.
by mafalda
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
Bir de Kemalettin Şentürk vardı yine Xanthi'ye giden
Orhan Kaynak Akçaabat'taki Orhan mı? Nerelerdedir ne yapıyordur acaba...
Kemalettin'i yazmak için girmiştim ama o yazılmış.Bir de Volkan vardı GS'nin eski kalecisi.O da 1 ya da 2 türkle beraber toplu imza atmıştı bir yunan klubune...
http://atanalirspor.blogspot.com/
Yorum Gönder