31 Ekim 2008 Cuma
JEAN CHRISTOPHE GRANGE
Bu haftanın kitap hatta yazar tavsiyesi de bizden gelsin. Polisiye, korku, gerilim üçgeninde harikalar yaratan Grangé ile ilk tanışmam yazarın ikinci kitabı Kızıl Nehirler (Les rivieres pourpres) ile oldu. Küçük bir kasabada, üstün ırk yaratmaya çabalayan, eski bir örgütün izinde iki polisin farklı hikayeleri ile ilerleyen enfes bir romandı. Yazarın diğer tüm kitapları gibi bitirmeden elinizden bırakamayağınız ve olağanüstü sürükleyici bir anlatıma sahip olan kitap sadece Fransa’da 450.000 satmış.
Leyleklerin göç yolu üzerinde süregelen elmas kaçakçılığı ve seri cinayetler ile kurgulanmış Leyleklerin Uçuşu (Le vol des cigognes) ise yazarın ilk kitabı. Kızlı Nehirler’den sonraki üçüncü kitabı ise parapsikoloji, şamanizm öğeleriyle Paris’ten Sibirya’ya uzanan gizemli bir yolculuğu anlattığı Taş Meclisi (Le councile de pierre).
Fransa’daki Türk mafyasının kontrolündeki uyuşturucu ticareti ve sonu Nemrut’ta biten hikayesi ile Kurtlar İmparatorluğu (L’empire des loups), bir katil ve bir paparazzinin Fransa, Uzak Doğu rotasında kesişen yollarının anlatıldığı Siyah Kan (La ligne noire) ve Şeytan Yemini (Le serment des limbes) yazarın Türkçe’ye çevirilen diğer kitapları.
Çok başarılı olmasa da Kızıl Nehirler, Taş Meclisi ve Kurtlar İmparatorluğu, yazarın beyazperdeye uyarlanan eserleri. Kızıl Nehirler 2 ve Vidocq filmlerine senaryo danışmanlığı da yapan Grangé’nin bir de Philippe Adamov’un kaleminden çıkan Zener’in Laneti – Sibylle isimli bir çizgi romanı mevcut.
Miserere isimli son romanını merakla beklediğimiz Grangé’nin tüm kitapları şiddetle tavsiye edilir.
by gorky.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
11 yorum:
Ankara'da askerim. Boş zaman arazisi olarak kitap okumaktayım. Leyleklerin Uçuşu'nu öyle öyle bitirdiydim. O günler aklıma geldi. Baba sen de ne yazsan beni maziye götürüyorsun. Yok Müjdat-Tony, yok askerlik:))
Su an Tas Meclisini bitirmek uzereyim.Kurtlar Imparatorlugu ve Seytan Yemini ni okudum soluk soluga.Demekki napiyoruz.Kizil Nehirler i internetten simdiden siparis ediyoruz
les rivieres pourpres'teki kadın oyuncu ise marekeş doğumlu nadia fares idi. çok çok hoş bir kadındır.
kitapta rasta saçlı zenci polis karim abdouf'un yerini filmde vincent cassel alıyor. bu biraz kötü olmuş. adebayor gibi bir adam bekliyordum filmde.
Tüm kitaplarını okumuş biri olarak grange 'ı hem severim hem de eleştiririm. Tamam çok akıcı ve sürükleyici romanlar yazıyor. insan merakla bir çırpıda koca kitabı bitiriyor fakat ne yazık ki romanlarının sonunu getiremiyor Grange. Finaller genele göre zayıf kalıyor. Yine de okuyun tabii.
romanların sonunu getirmede bir problemi olduğunda hemfikirim. mesela ben ilk olarak şeytan yeminini okudum ve sonu tatmin etmedi beni. biraz daha ayrıntılı anlatılabilir ve o kız kurtarılabilirdi.
grange'yi tanıtmanız çok iyi olmuş. teşekkür ederim kendi adıma. grange iyidir, babadır ama, bu aralar maxime chattam zorluyor onu, bunu belirtmek gerekir.
naçizane önerim, chattam'ı da tanıtırsanız, onu bilmeyen, okumamış okurlar için güzel olur.
2. Adsız arkadaş kimse artık, kendisine tamamıyle katılıyorum. Şeytan Yemini dışındaki bütün kitaplarını okudum. Maalesef kendisinin bir son yazma problemi var. Kitaplarında çok başarılı bir şekilde ördüğü konuyu,yükselttiği heyecanı ve gerilimi maalesef kitabın sonuna taşıyamıyor ve zayıf bir sonla bitiyor. Ayrıca kitaplarıdan çekilen filmler de berbat.
Grange sevenlere, ki çoğu kesin okumuştur, Glenn Meade tavsiye ederim. Biraz tuğla kalınlığında olsalarda özellikle Sakkaranın Kumları, Kar Kurdu ve Brandenburg harikadır.
Kızıl Nehirler yerden yere vurmuştu şu bünyeyi.Ardından Kurtlar İmparatorluğu,Taş Meclisi,Leyleklerin Uçuşu...1 günde okuyup bitirme ihtiyacı hissettirir adama bu herifin kitapları.
kızıl nehirler enfes'tir. Midterm aralarında da şeytan yemini'ni bitirebilirsem , süper olcak.
Ayrıca Kızıl Nehirler'de Niemns'ı Jean Reno'nun canlandırmasından olsa gerek bu adamın tüm romanlarının esasoğlanlarını Jean Reno olarak hayal ediyorum.
walla bende tüm kitapları çıktığı anda alınıp okunmuş bir yazardır... yazdığı her satır kitabın bütünlüğünde harikalar yaratıyor... .kurtlar imparotorluğunu yazarken tüyap kitap fuarına gelmiş ve türkiye hakkında fiikr alıp kitabını yazmıştır... ama artık her kitabını dikkatle okyan bir kişi muhakkak yeni kitaplarının sonunu biraz ollsun anlamaktadır... uslubunu bence değiştirmek zorundadır... ve en güzel kitabı leyleklerin uçuşudur bence...
Yorum Gönder