VİTESSE VİTESSE NE OLDU SENİN 5. VİTESE

Modern futbolun en ilginç hikayelerinden birisine sahip Vitesse Arnhem. 1988-89 yılında Hollanda ikinci ligini lider tamamlayarak Eredivisie'ye yükseldiler. Yükseldikleri ilk sezon ligi dördünü bitirerek büyük bir başarıya imza attılar. Sonrası ie inanılmaz bir grafik, Vitesse'yi tüm Avrupa'ya tanıtan dönem. Tam 14 yıl boyunca, 2001-02 sezonuna kadar ilk 6 sıranın dışna düşmedi Vitesse. Sürekli Avrupa kupalarında mücadele etti ve Hollanda'nın 3 büyüğünün ardından akla gelen ilk takım oldu. Bu dönemde takımı Henk Ten Cate, Leo Beenhakker, Ronald Koeman gibi isimler çalıştırırken Nikos Machlas, Roy Makaay, Pierre Van Hooijdonk gibi isimler de kadrodan geçtiler. Ardından 14 yıl süren bu Lale Devri'nin çöküşü. Kulüp başkanı Karel Aalbers'in Nikos Machlas'ın Ajax'a transferi sırasında karıştığı mali usülsüzlük kulübü felakete götürdü. Başkanın görevden çekilmesi ve mali sıkıntılar kulübü başarı açısından da 14 senelik dönemini mumla arar bir hale getirdi. Daha sonraki 6 sezon boyunca ilk 10'un içine sadece 1 kez girebildiler. Son 2 sezondur ligi 12. sırada bitirebildiler. Bu sene ise hla dibi bulmadıklarını kanıtlamaya çalışıyorlar. 2 puanla ligin 17. sırasındalar. Üstünde oldukları tek takım, bu sene lige yükselen ve şimdiden ikinci lig yolcusu olduğuna kesin gözü ile bakılan FC Volendam.

Kulüp her yönü ile acaiplikler merkezi haline gelmeye başladı bugünlerde. İlk önce Hollanda'nın en büyük şans oyunu merkezi Holland Casino'da defans oyuncusu kaptan Paul Verhaegh ve orta saha oyuncusu Danimarkalı Mads Junker birbirine girdi. Kulüp bu iki oyuncunun kulüp binasındaki herhangi bir organizasyonda aynı masaya dahi oturmasını yasakladı. Ardından tüm Hollanda'yı çalkalayan e Arnhem kentini bir sirke çeviren olay geldi. Ben okuduğumda gözlerime inanamadım. Hadise şu. Vitesse'li oyuncuların kendi aralarında şakalaşmak için tercih ettikleri bir yol var. Ancak bu yol biraz garip bir yol. Birbirlerinin iç çamaşırlarını çalıp kendi bagajlarında saklıyorlar. Kulüp yönetiminin kulağına gitmiş bu tabi. Büyük bir ihtimal Junker veya Verhaegh'den birisi öbürü için "benim donumu çaldı" başkanım diye çıkmıştıro rtaya. Kulüp yönetimi bu soğuk şakanın sona ermesi için net bir tavır almış ama dinleyen kim. Don hırsızlığı sürüyor futbolcular arasında. Tabi herhangi bir kulüple ilgili olumusuz bir haber çıkınca diğerleri üstüste geliyor. Kulüp yönetimi futbolcuların oynadıkları takıma olan saygılarını da kaybettiklerini ileri sürüyor. Sezon başında ismi verilmeyen bir başka takım oyuncusunun kulüpten aldığı transfer teklifi sonrası Vitesse'li oyuncuları arayıp fikir almak istediği ancak yine ismi açıklanmayan bir kaç oyuncunun, "sakın gelme, burada çok mutsuzuz" cevabını alıp transferden vazgeçtiği açıklandı. İç saha malarında Gelredome gibi modern bir stadın imkanlarına rağmen son 2 maçta 5.000 civarında seyirci geldi. Son darbeyi de hafta sonu yediler. Gelderland derbisinde Ocak ayından beri evinde kaybetmeyen NEC Nijmegen'a 3-1 mağlup oldular. Zaten bütün bu yazdığımız hadiselerin açığa çıkmasına sebep olan da bu son darbeydi. Arnhem kulübü çok sert önlemler almazsa bu sene Volendam'ın hemen üstünde düşme play-off'larını görür, oradan da 14senelik bir istikrarı 6 senede çar çur etmiş olarak ikinci lig yolunu tutarlar. Bu arada ben hala don hırsızlığındayım onu da söyleyeyim. Hayır, Cassio Lincoln'ün Sabri Sarıoğlu'nunkini çaldığında olacakları tezahür demiyorum ondandır.


not: başlık için tüm insan ırkından özür diliyorum, ne yapayım duramadım.