Hollanda'da her üç aileden ikisinin bir evcil hayvanı var. Evcil hayvanı olan ailelerin % 90'ının da bir köpeği. Zaten sokaklarda başı boş hayvan görmeniz pek mümkün değildir. Aileleri tarafından dışarı atılanları belediye bir merkezde toplar onlara tekrar aile bulana kadar göz kulak olur. Genelde de insanlar hayvanlarına bağlı oldukları için bu evden atma hadisesi pek gerçekleşmez. Örneğin biz Pazar günü saat 10-11'e kadar yataktan çıkmak için vinçe ihtiyaç duyup keyfimizi bozmazken onlar saat 7'de, hatta hafta içi aynı saatte işe gitmeden önce köpeklerini gezmeye çıkartırlar. Bu konuda güvenlik önlemleri de var. Örneğin köpeğini tasmasız sokağa çıkartmak yasaktır ülkede (her ne kadar ara ara bunu ihlal edenler olsa da).
Kevin Hofland'ın başına geleni anlatmak için bu ön girişi yaptım. Feyenoord'un defans oyuncusu Hofland Pazar günkü ADO Den Haag maçı öncesi cuma akşamı yapılan son antrenmana katılıp turp gibi eve gitmiş. Almış köpeğini çıkmış dışarıya, gezdirirken köpeği aniden sola kendisi sağa gidince bileği dönmüş tabi. "Ben oynayamam" diye gelmiş kulübe. Dün yoktu sahada, bereket Feyenoord 3-1 kazandı da pek zararını görmediler. Maç sonu Gertjan Verbeek "Hofland neden yoktu?" diye soranlara "bana ne soruyorsunuz, köpeği cevaplasın" diye adresi de gösterdi. Zamanında
sakar sakatlıklar diye bir yazımız vardı. Bunu da listeye eklemek lazım.
2 yorum:
Sakar sakatlıklara bir ekleme de benden olsun. Fener'de oynayan Fadıl Vokri serçe parmağını karyolaya vur parmak çatlasın...O hafta saklanmıştı galiba bu daha sonra ortaya çıktı
Su bahsettiklerinin hepsi bende mevcut.. hollandada yasayip kopek sahibi olmak, pzr sabahi 11de macimiz var diye, 9da kopek gezdirip uykuyu pic etmek, tasma neyin kullanmamak, haftaicleri yagmur altinda 7lerde parka gitmek.. bunlari yapiyorum tamam da bari futbolcu da olsaydim.. mal miyim ben ya..
Yorum Gönder