Yıl 1995. Eylül Ekim ayları Hakan Şükür Torino'ya transfer oldu. O zaman 14 yaşındaydım. 3 görüntü aklımda kalmış. Hakan'ın "beni istemeden sattılar" şeklinde demeçleri, Yurdeşen Karahasan'ın kendisine yazdığı mektubu gözü yaşlı şekilde Şansal Büyüka'nın programında okumaları, Torino'da kendisinin olduğu Fiat reklam filmi ve Hakan'ın her antrenman sonrası o zamanın Atv muhabiri Selçuk Manav'ı yanına alıp
Torino'daki bir ırmağın kenarına götürerek yaptığı "ben çok yalnızım, bazılarına çok kırgınım, Rizzitelli bana hiç pas vermiyor, bana haksızlık ettiler" edebiyatı.
Kırılmıştı Hakan Şükür.Yıl 1999 Ocak ayı. Hakan Şükür transfer olmak için gittiği Juventus kulübünde Galatasaray ve Juventus'un bonservis bedelinde anlaşmasına rağmen, İtalyan kulübünün ve kulübün temsilcisi Celalettin Bilgiç'in iddiasına göre sürekli yeni talepler ve menajerine ek ödemelerle Juventus'un karşısına gelerek onları bıktırmış ve kulübün sonunda "almıyoruz" demecine yol açmıştı. Şükür'ün imza aşamasına gelindiğinde ek 2 cep telefonu, ilave bir araba gibi ilginç talepler icat ettiği konuşuldu durdu. Hakan Türkiye'ye döndü. "Paşa paşa gidecek oynayacak dediler. Bunlara kırıldım" dedi.
Kırılmıştı Hakan Şükür.Hakan Şükür daha sonra Inter'e, oradan Parma'ya, oradan da Blackburn'e transfer oldu. Kendisini İtalyan medyası yerden yere vururken ilk onbire koyup oynatan ve sürekli destek veren Tardelli'ye sonradan "hiç güvenmediğim bir teknik adam oldu" diyecekti. Parma'da ilk birkaç maç sonrası Bonazzoli'yi ilk onbire koyup kendisini yedek soyunduran Carmignani'ye de kırıldı Hakan. Blackburn'e kendisini getiren Greame Souness'la da kırgın ayrıldı Hakan.
Onlara da kırılmıştı Hakan Şükür.Hakan Şükür 3 sene önce Gerets'e kırıldı bu sefer. Kendisini yedek bırakmıştı çünkü. Kırgınlığını 3 yıl sonra TRT ekranlarında dile getirecekti. 2007-2008 sezonunun ortasında bir anda Adnan Polat'a da kırıldı Hakan. Sezon sonu Galatasaray'dan ayrıldı. Milletvekilliği, yorumculuk, Dubai, ABD Ligi derken, bir dolu demeç verdi basına "birilerine kırgınım" diyerek. TRT'de işe başladı Mehmet Demirkol ve Ömer Üründül'ün yanında.
Pazar akşamı ilk programıydı. Hakan Şükür
kırılarak başladı programına.İsmini vermek istemediği Galatasaray'lı yöneticilerin kendisine kontrat teklif etmediğini, taraftarlara daha farklı veda etmek istediğini, olaylar düşündüğünden farklı gelişince insanın ister istemez "kırıldığını" anlattı. Euro 2008 kadrosunda olmayı beklerken alınmadığını ve beklemediği bir olay olduğunu açıkladı. Besbelli Terim'e de kırılmıştı Hakan. Sonra Sivasspor'un Trabzonspor deplasmanında 3 forvetle oynayıp oynamamasını tartışırken, bir anda 3 sene önce Eric Gerets'in onu Trabzon deplasmanı öncesi otelde ilk onbirde açıklayıp stada geldiklerinde yedeğe aldığını ve Ilic'i sahaya sürdüğünü ve maçı kazanamadıklarını anlattı (hoş 1-1 biten maçtaki golün asistini Ilic yapmıştı ya olsun, Hakan Gerets'e kırılmıştı bir kere). Emre Belözoğlu'nun kanat oyuncusu olup olamayacağı ile ilgili soruya da "zamanında Arda da kanatta böyle çakılıp kalırdı ben ona hep defansın arasna gir diye kenardan direktif verirdim" şeklinde cevap verdi.
Hakan Şükür 15 yıldır birilerine kırılmakla meşgul. Google'da Hakan Şükür ve kırgın kelimelerini yazdığınızda 23.200 tane sonuç çıkıyor. Hakan Şükür ve gol yazdığınızda 24.300. Bu blogda Hakan Şükür ile ilgili hiçbir yazı okumadınız belki de. Hakan Şükür benim taraftarı olduğum kulübün oyuncusudur. Bu yüzden de benim açımdan kendisine saha içindeki performansı için tek söz söylenmeyecek adamdır. Bu takımdan yuhalanarak yollanan Petre ve futbol fakiri Tamas bile o formayı giydiği sürece bizden destek görmüştür Hakan'ın görmemesi mümkün değildir. Hiçbir zaman da onu beğenmediğim bir dolu maç olsa da onun hakkında yıkıcı, şahsını hedef alan eleştiriler yapmamışımdır. Kendi futbolcusunu eleştiren, protesto eden, küfür eden anlayışa hiçbir zaman onay vermeyen felsefemizle.
Ama Hakan Şükür maalesef bir sporcu karakteri sergileyememiştir kariyeri boyunca. Hakan sürekli birilerine kırılmıştır. Sürekli "isim vermeden" birileri hakkında açıklamalar yapmıştır. Hakan Şükür her Avrupa macerasında Türk futbolcusunun imajını yerle bir etmiştir. Torino'da, Milano'da, Blackburn'de...Aynı kulüp Avrupa'ya Tugay Kerimoğlu gibi bir istikrar abidesi ve örnek profil çizen bir şahıs göndermişken Şükür'ün çizdiği portreyi onaylamak mümkün değildir. Hakan hiçbir zaman Galatasaray'a, Galatasaray'ın ona ihtiyacı olduğundan daha fazla ihtiyacı olduğunu anlayamamıştır. Zira futbol dünyasında kendisine sabredebilecek, onun uzun süren golsüz dönemlerine tahammül edebilecek tek camianın Florya'da kamp kurduğunu anlayamamıştır bir türlü. Zaten gittiği her takımın onu bu golsüz dönemlerinde yedeğe oturtması da bunun bir göstergesidir. Ömrü boyunca en formsuz döneminde bile kendisine destek çıkan kulüpten her ayrılışında kendisini kulübede bulmuştur Hakan ve hep şaşırmıştır, hep kırılmıştır. Buna rağmen o desteği veren kulübe kırılmakla geçmiştir hayatı. Şimdi TRT ekranlarında kırılmaya devam etmektedir. Attığı goller, kırdığı rekorlar, o formayla aldığı kupalar. Hepsi tarihte yazacaktır. Ama kariyeri her aşağı gittiğinde gündeme geldiği bu "Kemalettin Tuğcu edebiyatı"nı bir kenara bırakmadan bir "insan ve sporcu karakteri olarak" benim için Bülent Korkmaz, Tugay Kerimoğlu, Metin Oktay, Muhammet Altıntaş ve hatta hatta düzenli olarak kapının önüne koyulmasına rağmen savaş verip geri gelen Emre Aşık'tan daha üstte yer alamayacaktır.
29 yorum:
Sadece ve sadece ağzına sağlık diyebiliyorum.. Hakan Şükür hakkında bugune kadar okuduğum en güzel yorum.. Sanırım medeniyetler arasıdaki spora bakış farkı sizin de içinize işlemiş, türkçe yazılmış ama çokta avrupa kokan bir yazı.. Elinize, fikrinize sağlık;) Saygılarımla..
Az önceki adsız yorum bana aittir.. o yorumdan sonra kayıt olma ihtiyacı hissettim=)
Kırıldım size sayın uçan hollandalı.
tebrikler daha güzel anlatılamazdı...
hiç bi zaman begenmedigim bi oyuncu olamsına ragmen her macta avazım cıktıgı kadar desteklemısımdır kendısını.kıymetını bilemedi bu camianın.
Küçük bir düzeltme:
2005-06 sezonu 1-1 biten Trabzon deplasmanında golümüz Necati Ateş atmıştı. İliç de Hakan Şükür'ü haklı çıkarırcasına sahada sefilleri oynamıştı.
Bülent Korkmaz'ın da kendisinden bir farkı yoktur. Zira Ünsal'ın Ergün'ün... Hepsinin şişirilmiş egoları vardır. Ancak hiç biri Galatasaray gibi bir camiyanın teknik direktörü olamadılar.
Kasımpaşalarda Belediylerde sürünüyorlar. Ntvsporlarda Trtlerde sürünsünler. Kafaları o kadar çalışıyor ne diyeyim
adsız arkadaşa hitaben
düzeltme için teşekkürler yalnız golü şimdi hatırladım ben de, pası Ilic vermişti sanırım :)))
''Hakan Şükür ve kırgın kelimelerini yazdığınızda 23.200 tane sonuç çıkıyor. Hakan Şükür ve gol yazdığınızda 24.300.''
olayın özeti burda sanırım:)
cok güzel tespitlerle süslenmis yazı özellikle google arama sonucları yazıya apayrı bir güzellik katmıs.böyle büyük bir golcünün böyle cocuksu tavırları olmasaydı keske.elinize saglık.
Hakan Şükürü Kadıköyde oynadığımız ve Allahım yedik golu diyerek gözlerimi kapadığım ama boş kale yerine auta attığı golle hatırlayacağım,Gerçekten büyük golcüydü ama nedense olmadık golleri atar boş kaleye yuvarlama sendromu yaşardı :)))
Futbolculuğundan sonrası beni ilgilendirmez ama Adnan Polat bi ara heykelini filan dikeceğiz diyordu,sahi ne oldu o heykele ?
Bu kadar kalbi kırılan bir adamın bırakalım da kırgın olma hakkı olsun. Torino'ya da; Juventus'a da gitmek istemedi. Zorla satmaya kalktılar. Tardelli'nin de bir destek verdiğini hatırlamıyorum.
Ben Hakan Şükür+gol yazdığımda 1.8 milyon sonuç buldum Fırat.
Hiç kimse Galatasaray'dan büyük değildir. Bu sözü Hagi'ye hırsız diyen tayfaya bedelini ödeyerek anlattım zamanında; Hakan'ı kimse sevmek zorunda değildir, Knup bile daha sempatik ve daha faydalı görülebilir göze, kişisel her görüşe saygı duymak durumundayım, kişisel tespitim Hakan'a yönelik antipatinin temelinde kişisel bazı kompleksler yatıyor. Ofansif olmak istemem, bu yazıyı beğenen arkadaşlardan peşinen özür dilerim, ancak tarihi değiştirmeyeceğimize göre Galatasaray tarihinin bu çok öenmli figürüne Galatasaraylılar'ın yaptığı (saygısızlık demeyeyim de) eksik takdir, kişisel egolarımızı Galatasaray'ın üstünde gördüğümüzü gösterir, onun için tekrar ediyorum; hiç birimiz Galatasaray'dan büyük değiliz.
Öncelikle Trabzon'daki golü Necati, İliç'ten gelen pasla karambol pasla attı.
Hakan yazısıysa hakikaten harika. tespitler sonuna kadar doğru. işte türk futbolcusunun neden bir türli ihraç olamadığının kanıtı. buna hakan ünsal'ı da ekleyelim, Arif'i de... onlar da bir sindirme sorunu dolayısıyla gittikleri gibi geri gelmişlerdi. hatta gittikleri gibi değil ceplerinden para ödeyerek. Çünkü avrupa'da istedikleri ortam yok. hepsi megoloman olduğu için basını yanında, başkanı ve yöneticileri elinin altında görmek istiyor. Bu hakan ve tayfasının büyük çoğunluğu avrupaya Faruk Süren ile ego sorunu yaşadığı için gitti. sorna da büyük çoğunluğu geri geldi. aradan neredeyse on yıla yakın zaman geçti ama değişen hiç bir şey olmadı.
hakan şükür kim diyen birisine direk açıp bu yazıyı okutucam.
eline sağlık abi. işin en cins tarafı da, bu adamın bu kadar "kırgın" veya "kırılgan" olmasına rağmen, türk futbol tarihinin en golcü futbolcusu olması. ya bu kadar "kırgın" olmayıp, biraz daha becerikli olsaydı, o zaman kafadan dünyanın en büyük golcüleri arasına girerdi ama, işte...
Aceto google'a yazışımız farklı sanırım :)) ben tırnakta yazıyorum hep
neyse işin aslına gelirsek
Tardelli Hakan çok maçta eleştirilmesine rağmen ilk onbire koydu diye hatırlıyorum. Kendi hafızam bir yana o yıllardaki haberlere de baktım internette, Tardelli'nin kendi ağzından demeçlerine hatta Hakan'ın da Tardelli'nin bu desteğine teşekkür ettiği bir kaç röportajı var.
İstemediği konusuna katılıyorum ama Hakan Galatasaray'dan ayrılmayı hiç istemedi ki zaten.
İnter'de gol atamadığı için makaraya sarıldığı günler olduğunu hatırlıyorum Hakan Şükür'ün. Tardelli'de Hıncal Uluç'u dinlemiş olacak ki oynamasa bile savunmadan adam düşürüyor mentalitesiyle Hakan'ı hep 11'e koyuyordu. Bir de Hakan'ın İnter'de bir özgüven sorunu vardı sanırım. Aldığı her topu önce kale yerine sağındakine-solundakine verme telaşı içerisindeydi. İnter'de bana göre en iyi maçı da 20 dakika kala oyuna girdiği Hertha Berlin maçıydı. Oyuna sonradan girmişti, hakikaten de oyunun dengesini değiştirmişti. son dakikada da golünü atmıştı. Sonra da Tardelli'ye sarılmıştı. bu da hocasıyla arasında bir bağ olduğunu gösterir kanısındayım...
Herhalde geyiktir ama İnterlilerin topu sağa sola indirmesi üzerine biz forvet diye aldık adam stoper cıktı diye makara yapıklarını duymuştum
Ferman
Hakan Şükür'ün galatasaraylılardan, Rüştü Rençber'in de fenerbahçelilerden yediği lafları anlamıyorum ben arkadaş. Bu iki adamında zamanında mevkilerinde dünyanın en iyilerinden biri olmaları, klüplerine yaptıkları katkıların yanında başka bir ironi. Değişik ne diyeyim.
her gün başka bir efsaneye laf atarak oluşturulmaya çalışılan bir gündem. yarın sıra kimde sayın topal?
@flying dutchman
google sonucları gerçekten ilgi cekiciydi yazında. ben de merak edip denedim elbette tırnaklı ve tırnaksız. lakin "hakan sükür+kırgın" da 8 sonuç veriyor:)
tardelli konusu hakan ile özel sohbetlerimden ilettiğimdir. kendisini ınter e getiren lippi dir.
15 yıl boyunca hakkında 100 bin eleştiri çıkmış bir adamın alıngan olmasını kırılmasını normal karşılarım ben
ki hakan şükür duygusal bir adamdır. açık tribününden destek verdiği takımın golcüsü olmuştur.
neyse ki yazıda seccade ve kebap da istemişti torino dememeşsin:)buna da Şükür...
Hakan Şükür hiçbir zaman iyi bir golcü olamadı ama her zaman mukemmel bir hucum oyuncusu idi. Karakter olarak baktıgımızda da cok guzel yorumlamışsınız teşekkür ederim. Hadi Hakan Şükür yönetime kırgın takımdan birilerine kırgın belki ama el insaf be kardeşim. Bu taraftar sana yıllarca bagırdı herseye ragmen Kral Hakan Sukur dedi. Milli takım hocasına tepki verdi seni almadıgı icin takıma. Seni sevmeyenin suratına tükür dedi. Stada gel be kardeşim. Protokolde oturma, gir tribunlerin arasına karış bakalım bir ne oluyor? oradaki insanlar seni yemeyecek ya. Gel her zaman sana destek olan tribunlerin gonlunu al bak bakalım nasıl veda edecektin o zaman o formaya. Hala geç kalmış değilsin Hakan Şükür. Hala geç kalmış değilsin.
Hakan Şükür'e sempatiyle bakan nadir Fenerlilerden biriyimdir herhalde.
Maç sonu demeçlerinde öküz gibi konuşmayan bir topçu olduğu için severdim onu.. Bazı pozisyonlardaki kazmalığına pek takılmazdım. Bugüne kadar beni delirttiği tek maç Senegal maçıydı. Onun dışında bize karşı oynadığı maçları saymazsak, sevdim hep Hakan'ı.
Bu yazıya neden bu kadar geç yorum yazdın diye soracak olursan Uçan Hollandalı, sıcağı sıcağına bir yorum bıraksam, "Fenerli adam Hakan'ı sever mi hiç?" diyen çıkabilirdi. Geçmişte oldu. Oradan biliyorum :D
Ortega sana bır kere sen objektıf fenerlısın demıstım kabul etmemıstın.Cogu fenerlı tanırım Hakan Galatasaraylı dıye bok atan:)
Abi Hakan Şükür ile alakalı google sonuçları çok sansasyonel olduğundan ben de kontrol ettim. Çok alakasız çıktı nasıl yazarsam yazayım. "Hakan Şükür" gol yazdığımzda bile 360.000 sonuç çıkıyor. "Hakan Şükür" kırgın ise 12.600. Nasıl bir arama yaptın, anlamadık ki.
Yazi her acidan cok guzel bir anlatima sahip de Selcuk Manav'i irmagin kenarina goturup Rizitelli bana pas vermiyor cumlesini okuyunca tukendim ekran karsisinda. Robert Wagner bildigi gibi yapsin seni FD.
evet Richard, yanlis yazmisim simdi farkettim.
Mükemmel bir yazı... Kendisi ağustos 2009 itibariyle kırılmaya devam etmektedir. Röportajlarında hala aynı bayat muhabbetleri yapmaktadır...
Tamamen katıldığım bir değerlendirme ve nefis bir sunum.
Yorum Gönder