24 Aralık 2008 Çarşamba

İNGİLTERE'DE HOROZLAR ÇÖPLÜKLERİ TERKETTİ



















Premier Lig'in tepesine baktığınızda bir acaiplik görüyorsunuz. Özellikle iç saha ve deplasman maçlarında toplanan puanları gösteren listelerde bu alenen göze çarpıyor. Ligin ilk 8 sırasındaki takımın 5 tanesi deplasman maçlarında iç sahadan daha fazla puan toplamış durumdalar. Liverpool (19-20), Chelsea (13-25), Aston Villa (16-18), Hull City (11-16) ve Everton (7-19). Arsenal'de ise bu rakam birbirine çok yakın (17-14). Sadece Manchester United (19-13) ve Fulham (20-4) kendi evinde daha fazla kazanan takımlar. Premier Lig'in tümüne baktığımızda da toplam 9 takım daha deplasmanda daha fazla puan toplamış durumda. Yani neredeyse ligin yarısı. Bu İngiliz futbolunda özellikle bu sene hızlanan bir akım. Tabi bunun bazı sebepleri var ki içinden de bazı dersler çıkarmak gerekiyor.

Birincisi değişen taktikler. Bundesliga, Serie A, La Liga, Ligue 1 ve Eredivisie'de halen iç saha takımları deplasman takımlarına göre daha avantajlılar ve ligin genelinde de bakıldığında deplasmanda kendi evinden daha iyi performans gösteren takım sayısı iki ya da üçü geçmiyor. İngilizlerin yıllardır her fırsatta 4-4-2 sistemine bağlı kaldıkları gelenek artık yavaş yavaş tarihe karışmaya başladı. Bir çok takım tek forvet destekli kalabalık bir orta saha ve kanatları en az 2 adamla kapatarak oynuyor, bu da ev sahibi takımın gol atmamamasına, gol atamadıkça strese girmesine, maçın sonu yaklaştıkça da açıklar vermesine yol açıyor. Tabi vur-kaç taktiğini de unutmamak lazım. Maçın başında bulunan sürpriz gollerin ardından yapılan katı savunmalar bu deplasman başarısına yol açtı. Arsene Wenger de "tek forvet ve top sizde olsa bile defans güvenliğinin bırakılmadığı az kişiyle hücum etme" alışkanlığının bu tabloyu yarattığı görüşünde.

İkinci olarak atmosfere dikkat çekmek lazım. Premier Lig zaten bu tür baskılı ortamlara alışmış, milli oyuncuların çok fazla olduğu bir ligdi. Bir de bunun üzerine artık stadlardaki güvenlik önlemleri sebebiyle neredeyse yerinden kalmaya korkan sessiz bir topluluk geldi. Balkan ülkelerini bir kenara bıraksak bile endüstrileşmiş İtalya, Hollanda, Almanya gibi ülkelerde halen stadlardan hatırı sayılır gürültüler çıkıyor. Premier Lig'de ise herhangi bir tezahüratı duymak bile çok zorlaştı. Alex Ferguson geçen sene taraftarları "cenaze evinden çıkmış gibiler" şeklinde bir suçlamayla karşı karşıya bırakınca, onlardan "yerimizden kalktığımızda ve bağırdığımızda bile stewardlar gelip bizi uyarıyor, bu ortamdan nasıl takıma destek olmamızı ve rakip üzerinde baskı kurmamızı bekliyorlar" cevabını almıştı. Dolayısıyla bu "tiyatro seyircisi" çoğunluğunun İngiltere'nin parıltılı mabedlerini birer turist merkezi haline çevirdiğini görmek lazım.

Tabi buna bizim de bazı dersler çıkarmamız gerekiyor. Dünya futbolunun belki de en büyük kulüpleri olan ve son yıllarda her uluslararası turnuvanın ilk dördüne 2 bazen 3 takım sokabilen hatta Şampiyonlar Ligi'nin son 4 finalinde 5 kez yer alan İngiliz takımlarının karşısında deplasman takımları bu kadar iyi performans gösterirken, neden hala Avrupa sahnesine çıktığında büyük zaaflar gösteren İstanbul'un 3 büyüğüne karşı Anadolu kulüpleri çekingen, hafif korku dolu taktiklerle sahaya çıkarlar anlamak güç. Sivasspor'un geçtiğimiz yıl büyük takımlara karşı aldığı başarısız sonuçların sadece birer beraberliğe dönmesi halinde bir tarihin değişeceği gerçeği bu konuda İstanbul dışındaki her kulübün düşünmesi gereken bir konu. Acaba bütün sorun İstanbul kulüplerinin kollanması mı, ileri sürdükleri gibi?

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Çelsinin bu sene orantısız performansı üzerine; evimizde oynadığımız maçlarda takımlar önce yenilmemeyi düşünüyorlar o yüzden kapanıyorlar ve gol atmamız zor oluyor. Deplasmanda oynadığımız maçlarda daha çok açık bulabiliyoruz diyorlardı.

Adsız dedi ki...

Konuyla alakasız ama Alexte anadolu kulüpleri için maçı kazanmayı düşünmüyorlar o yüzden zorlanıyoruz diyordu. kazanmak için oynarsan kaybedersin diye bi klişe oluşmuş. gerçekten kazanmak için oynayan takımların hocalarınada cesur teknik adam yakıştırması yapıştırıyoruz hemen. amaç bu değil mi zaten

Noat Samisa dedi ki...

Sezonların aynı dönemleri karşılaştırıldığında, Noel haftası itibariyle 2001 yılından bu yana Premier League'in en kötü iç saha performansı bu sezon gerçekleşiyor.

Bir neden de ben eklemek isterim.

Patronlar.Tottenham ve Newcastle United'ın iç kriz dönemlerinde iç sahada oynamaları, deplasmana göre daha zordu.Bu dönemlerde her gelene kaybettiler.Benzer performansı Man City için de söyleyebiliriz.Dengesi bozulan, istikrarı kaybeden önce kendi tribünleri önünde çakılıyor.