30 Ocak 2009 Cuma

BİR KIŞ GECESİ RÜYASI



















Anlatılmaz yaşanır bir maç oldu. Ne anlatayım ki. Korttaki 2 tenisçi de İspanyoldu ama ben 5. setin sonlarında Hollandalı spikerden acaip heyecan sesleri çıktığını duydum kaç kez. Maç başladığında kahvaltıyı etmiştim. Maç sırasında öğle yemeği yedim, maç bittiğinde akşam yemeğinde ne yesem diye düşünüyordum. Tam 5 saat 14 dakika sürdü maç. Avustralya açık tenis turnuvası tarihi rekoru. Bittiğinde Avustralya'nın % 90'ı ikinci rüyasını görüyordu. Yerel saat 01:10'u gösteriyordu ve bu 5 saat 14 dakika süren maçın 4 saat 40. dakikasında hala Fernando Verdasco adlı adam 222 km hızla servis atabiliyordu. Ben manava kamyondan 10 tane karpuz atsam "dur arkadaş kolum yoruldu dinleneyim" derim. Manav dedim belirteyim, Verdasco dördüncü setin başında meyve yemeye başladı enerji ve şeker kaybı için, maç sonuna doğru mandalina, elma, muz derken 2 kilo meyve götürmüştür. 5 set sürdü mücadele. Son sette durum 3-3'e geldiğinde bir ara Rafael Nadal'ın yüzünde "olmayacak bu iş" ifadesi vardı sanki. Top toplayıcı çocuğun kendisine attığı topu tutamadı, ufak bir süre konsantre olamadı. Ama bizi de yanılttı. Maç boyu 3 çift hata yapan Verdasco bunların son 2 tanesini son oyunda ve sonuncusunu da 30-40 iken yapınca Rafael Nadal finale yükseldi. Üstelik oyun 0-40 olmuştu ve Verdasco 2 maç puanını 2 file önü smacıyla çevirmişti. Eskiden maçlar bittiğinde kazanan tenisçi filenin üstünden atlayıp diğer tarafa geçer kaybedeni kutlardı. Nadal bu eski geleneği canlandırdı. Filenin üstünden diğer tarafa geçip teselli etti rakibini. Ben beni zevkten 4 köşe yapan en az 20 tane puan sayarım. Hele durum final setinde 3-2 iken oynanan bir puan var ki tribünlerde 2-3 kişi hastaneye kaldırıldı sandım gelen tepkilerden. Ömrümde Patrick Rafter-Goran Ivanisevic ve geçen seneki Rafael Nadal-Roger Federer Wimbledon finallerinden sonra gördüğüm en iyi tek erkekler tenis maçı oldu. Wimbledon dışında da izlediğim en iyi tek erkekler maçı. Maçın şanssızlığı bir yarı final olması ve birçok kişinin işi dolayısıyla bu maçı izlemekten mahrum kalması. Rafael Nadal için daha önce de yazmıştım, bir gün göreceksiniz bu adam tribünlere çıkıp top çevirecek, üstelik öyle sıradan bir çevirme değil çapraz çizgiye forehand vurarak. İkisi de sonuna kadar hakettiler maçı. 193 puan aldı Nadal maç boyunca, Verdasco ise 192. Kim haketmiştir ki bu maçı. Hem skor açısından çekişme yaşanan, hem tenisçilerin inatçı olduğu hem de vuruşların kalitesi açısından da üst düzey bir tenis maçını hiçbir spor karşılaşmasının heyecanına değişmiyorum. Tarafsız olduğum hiçbir futbol maçında bu heyecanı hissedemiyorum örneğin. Son 7 ayda bu derece üst düzey ve doyurucu tenis maçları izlememiz büyük şans.



















Önümüzde finaller var. Yarın tek bayanlarda turnuvanın en iri 2 bayan tenisçisi Dinara Safina ve Serena Williams karşılaşacak. Bayanlar tenisinin geleceği açısından önemli bir mesaj bu bize. Yavaş uyavaş erkek tenisindeki özelliklerin öne çıkması WTA Tour için tehlikeli bir gösterge. Pazar günü de "el classico" karşımızda olacak. 7 ay içindeki 3. Roger Federer-Rafael Nadal finali. Sert kotta oynayacakları ilk Grand Slam finali. Nadal'ın ilk Avustralya Açık finali. Federer kazanırsa Grand Slam sayısında 14'e ulaşıp Pete Sampras'ı yakalayacak. O saatte beni arayan veya kapımı geleni sopayla kovalarım bilesiniz.

6-7 (4-7), 6-4, 7-6 (7-2), 6-7 (1-7), 6-4

6 yorum:

mustafa taha dedi ki...

Bir adam, rakibinin 3 katı kadar basit hata yapmasına karşın oyunca kalabiliyorsa onu takdir etmek gerek. Çok yaşa Verdasco...

Olympian dedi ki...

final maci pazar sabahi 10 da eurosport ta. bunu da bilgi olarak ekleyelim.

Çetin Cem dedi ki...

mükemmel maçtı, son iki sette her topun maçta büyük önemi olabileceği hissi öyle bir gerilim yarattı ki.. anlatamıyorum tek kelimeyle. çalışırken izledim ve sanırım uzun zamandır ilk defa işimin sporla alakalı olduğundan dolayı şükrettim :)

ayıp olmazsa benim de kısa bi karalamam, maç ve turnuvayla ilgili:
http://cekmekaset.blogspot.com/2009/01/314-dakika.html

Adsız dedi ki...

2.sette Nadalın ilk kırdıüı oyunda öyle bi oyun var ki aman aman yarabbi,malesef işteytim ve sadece 2. set ve 3.setin yarısını izleyebildim eve yemeğe geldiğimde.Öyle bi maç oluyordu ki Allah affetsin cuma namazına gidemedim :)

Ferman

Adsız dedi ki...

YAzık oldu Verdasco'ya .Basit hata sayısının Nadal'a göre çok yüksek olduğu doğru ama kazanılan net sayılarda Verdasco'nun bariz üstünlüğü vardı ,en son Murray'e kaybettiği maç dışında Nadal'ı bu kadar zorlanmış ve endişeli görmemiştim .Finalin bu maç kadar güzel geçeceğinden kuşkuluyum ,Rafa rahat alır bence.
Ahmet

medgallis dedi ki...

doğrusu nadal güzellemesi yapan arkadaşların bilinçaltını çok merak ediyorum. yazar da dahil.
bana nadalın kaç puan aldığını söylesin lütfen.kaç tane topu kenara ve köşeye vurduğunu da.
'ben diğer tarafa atayım rakip hata yaparsa puan alırım' mantığına dayalı bir oyundan nasıl zevk alabiliyorsunuz bilmiyorum. iki taraf adına da çok güzel oyunların ve sayıların olduğunu inkar etmemekle birlikte verdasco benim gözümde galibiyeti çok daha fazla haketmiştir.
her iki maçı da baştan sona izleme fırsatı bulmuş biri olarak bu yarı finalin wimbledondaki finalden daha görkemli olduğunu iddia edebilirim.burada yağmur yüzünden dinlenen bedenler yoktu dersem anlarsınız en azından kutsanması gereken noktalardan birini.
nadal' ı sevmem çünkü hem oyun hem de spor ahlakı bana denk düşmez yine de maç bitince sahanın diğer tarafına atlayıp verdosco' yu tebrik etmesi çok ama çok hoşuma gitti. umarım hep böyle devam eder.