İyi hatırlarım Galiani, Filippo Inzaghi'nin 90. dakikada penaltıyı kaçırıp dışarı attığı ve Milan'ın Torino'ya 1-0 yenildiği maçın sonrası Fatih Terim'i görevden alıp Carlo Ancelotti'yi getirdiğinde "Milan Milanlılarındır" diye basın mensuplarına gülerek demeç vermiş bir anda bizim İmparator'a "dış kapının mandalı" ve "içimizdeki İrlandalı" muamelesi yapmıştı. Hoş Ancelotti Maldini gibi kariyerinin tümünü Milan'da oynayarak da geçirmemişti, Parma ve Roma formaları da giymişti ama otopark ağası Galiani anında gönülleri aldı. Sezon başında Terim'in platforma tırmanıp tek tek futbolculara yarım high-five yaptığı görüntüler de bir anda unutuldu tabi, Telsim reklamları da elde kaldı......Bizim Türk basını da "Berlusconi, Galiani bir olup Terim'in kuyusunu kazdı, göreve Ancelotti'nin geleceği çoktan kararlaştırılmıştı" diye Kemalettin Tuğcu edebiyatına girişti hemen. Ama daha ertesi sezon Özhan Canaydın'ın göreve geldiğinden itibaren Mircea Lucescu'yu gönderip Fatih Terim'i göreve getireceği belli olmuşken ve sezon sonu herkesin bildiği gerçekleşmişken kimsenin sesi çıkmadı tabi, kuyu kazma, çoktan kararlaştırma edebiyatı unutuldu. Eski dostlar eski dostlar....
Feyenoord'un durumu da buna benzedi. Yeni hoca belli oldu. Mario Been. Tahmin ettiğimiz gibi sezon sonuna kadar kulüp içinden Leon Vlemmings ile stepneye bağlayıp gidecekler. 2009-10 sezonundan itibaren Feyenoord Feyenoordluların olacak. Been altyapısından yetiştiği Feyenoord'da 5 yıl forma giydi ve sonrasında Pisa'ya transfer oldu. Teknik direktörlüğe de Feyenoord'da Bert Van Marwijk'ın yanında asistan olarak başladı. Yani Feyenoord'un son başarılı döneminde. 2002 yılında De Kuip'te Borussia Dortmund'u 3-2 mağlup edip şampiyon olan Tomasson, Kalou, Van Hooijdonk'lu Feyenoord kulübesinde Van Marwijk'ın yanındaydı. Ardından kulübün pilot takımı Excelsior Rotterdam'a gitti ve onları Eredivisie'ye çıkarttı. Geçen sezondan beri NEC Nijmegen'ın başında istikrarlı bir grafik çiziyor. Takım geçtiğimiz yılın ikinci yarısında kendi evinde oynadığı tüm maçları kazanarak UEFA Kupası vizesi aldı. Bu sezon da UEFA Kupası'nda son 32 takım arasına kaldılar. Hollanda'nın en beğenilen hocalarından birisi olunca Feyenoord da "eski tecrübeli" yerine "yeni ve azimli"yi tercih etti. Peki doğru mu yaptı? Bence sorunun cevabı hayır. Mario Been ile kapının önüne koyulan Gertjan Verbeek arasında hiç bir fark yok. Verbeek de Heerenveen gibi ortalama bir takımda önemli başarılar kazanmış bir hocaydı ama onun gençliği ve azmi yaşlı futbolcuları rahatsız etti. Been'in tek farkı futbolcu ve asistan hoca olarak Feyenoord'a hizmet etmiş olması. Ama bu tarafı da kurtarmıyor. 2002'de kulübede Van Marwijk'ın yanındaydı dedik. Van Marwijk'ın kendisi de geçen sene "re-union misali" geri döndü. Sonuç hüsran. Yani ben Mario Been'in çok iyi bir hoca olduğu fikrindeyim (aynen Verbeek gibi) ama iki açıdan da doğru bir seçim olduğunu düşünmüyorum.
Hollanda'dan son olarak kupa mücadelelerinden de bahsedelim.
1999-2000 sezonundan beri ilk kez Hollanda Kupası çeyrek finalinde 3 büyüklerin hiçbirisi yok. Salı günü Heerenveen deplasmanda Feyenord'u 3-0 mağlup etti. Yılın orta saha oyuncusu seçilip Kalmar'ı İsveç'te şampiyon yaparak Heerenveen'e gelen
23 yaşındaki 1.92'lik dev Viktor Elm maç boyunca tek forvet oynadı ve 2 gol attı. Heerenveen'in kuzeyden transfer edip büyük paralar kazanacağı adam listesine +1 yazın şimdiden söylemesi. 2-3 seneye Premier Lig yolcusu olur. Dünkü NAC Breda-Groningen maçı pazar günü izlediğim Aberdeen-Celtic maçı ile birlikte resmen 1,5 İskender üzerine künefe etkisi yaptı. Enfes bir maçtı ve 2-2 biten mücadele sonucu NAC penaltılarla çeyrek finali gördü. FC Volendam, AZ Alkmaar, De Graafschap, NEC Nijmegen, Roda JC, NAC Breda ve Heerenveen çeyrek finaldeler. Sekizinci takım bu akşamki ADO Den Haag-Twente maçı sonucu belli olacak. 3 büyüklerin kupanın çeyrek finaline dahi gelemediği 5 sezon oldu bugüne kadar. 1999/00'de Roda JC kupayı kaldırdı. 1981/82'de AZ '67, 1974/75'de FC Den Haag, 1962/63'de Willem II kupayı kaldırdılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder