19 Ocak 2009 Pazartesi

KÜÇÜK JELENA




















Dünya tarihinin gördüğü en ilginç sporcu hikayelerinden birisinin sahibi Jelena Dokic. Hikayesini anlatmadan önce belirtelim, bu hikayede meydana gelen olaylar sonucu 17 yaşında Wimbledon'da yarı final oynamış bir isimken dünya sıralamasında 187. sıraya kadar geriledi ve bu sabah 2003'ten beri ilk kez bir Grand Slam'de ikinci tura çıktı. Tamira Paszek'i 6-2, 3-6 ve 6-4'lük setlerle 2-1 mağlup etti. "Çok uzun bir süreden sonra kortlarda kazanmak önemli" dedi Dokic maç sonrası. O uzun sürede meydana gelenler göz önüne alındığında "önemli" sözcüğü hafif kaçıyor.

Dokic 1983'te Yugoslavya'nın Osijek kentinde dünyaya geldi. 1991'de patlak veren Yugoslav İç Savaşı sonrası 1994 yılında ailesi ile birlikte Avustralya'ya göç etti. Avustralya vatandaşlığını alıp bu ülke adına mücadele etmeye başladı. 1998'de Belçikalı Kim Clijsters ile birlikte Roland Garros Minikler Çiftler Şampiyonluğu'nu ve Amerika Açık Minikler Tek Bayanlar Şampiyonluğu'nu kazandı (junior). 1999 Wimbledon Açık Tenis Turnuvası ilk turunda dünya sıralamasında 129. iken, 1. sırada bulunan Martina Hingis'i mağlup etmesi ona bir Grand Slam turnuvasında dünya sıralaması birincisini yenen en aşağı sıralamadaki tenisçi unvanını kazandırdı. 2000 yılında Wimbledon yarı finali ve Amerika açık 4. turu onu dünya sıralamasında 26. sıraya yükseltti. 2001'de Dokic ani bir kararla tekrar Yugoslavya için oynamak istediğini duyurdu. Tabi o sırada ülkenin adı Sırbistan-Karadağ olarak değişmişti. Avustralya Açık'ın ilk turunda Lindsay Davenport ile eşleşip 2-0 mağlup olunca babası ve antrenörü Damir Dokic bu eşleşmeye hile karıştığı ve Dokic'in kararları karşısında onu yok etmek amacıyla tertip edildiğini ileri sürdü. Bunun üzerine de turnuvadan ömür boyu men edildi. Tabi cezayı aldığı için de kızı Jelena'yı ve ailesini alarak Avustralya'yı terketti. Jelena o yıl Roma'da ilk tekler şampiyonluğunu kazandı ve seneyi 3 tekler şampiyonluğu ile ulaştığı 8 numarada kapadı. 2002 yılında formunu sürdürdü. Roland Garros'ta elde ettiği çeyrek finale ilaveten 2 tekler ve 3 çiftler turnuvası şampiyonluğu yaşadı ve Haziran 2002'de Birmingham'da Wimbledon'a hazırlık turnuvasunda kazandığı şampiyonluk onun çok uzun süre kortlarda zafer çığlığını attığı son turnuva olarak kalacaktı. 2001-02 yılları onun kariyerinin en iyi dönemi oldu. Toplamda 5 şampiyonluk aldı ve 6 kez de final oynadı.

2003 yılı kabusun başlangıcı oldu. Öncelikle babası ve antrenörü Damir Dokic ile yollarını ayırdı ve Hırvat Borna Bikic'le çalışmaya başladı. Bu karar onun ailevi problemler yaşamasına ve kariyerinin baş aşağı gitmesine sebep oldu. Formula 1 pilotlarından Enrique Bernoldi ile yaşadığı ilişki basına malzeme oldu. Bunun üzerine bir kenara attığı babası onu basın yoluyla eleştirmeye başladı hatta Bernoldi için "idiot" tanımlamasını yaptı. Bu çalkantılar yüzünden 2003'te sadece bir çiftler finali oynayabildi. 2004-05 yılında tenis kariyerine ailesindeki çalkantıları çözmek için ara verdi ama 2 sene boyunca hiç bir olumlu gelişme olmayınca tenise döndü. İlginç bir açıklamayla tekrar Avustralya adına yarışmak istediğini açıkladı. 2006'da kortlara döndü ama eski formunun yerinde yeller esiyordu. Hiç bir Grand Slam'in elemelerini geçemedi. Kasım 2006'da ailevi çalkantıları yine başına dert açtı. Babası Damir Jelena'nın erkek arkadaşı Tin Bikić tarafından kaçırıldığını ileri sürdü. Jelena bunu yalanladı. Erkek arkadaşı eski koçu Borna Bikić'in kardeşiydi. Yıl sonunda tekrar Borna ile çalışmaya başladı. Yaşadığı hadiseler nedeniyle ailesinin tenis maçlarına girmesinin yasaklanmasını talep etti. 2007 ve 2008'i sakatlıklar, geri dönme çabaları ile geçirdi. Bir ara Grand Slam turnuvaları için Eurosport'un yaptığı programlarda muhabir görevini üstlendi. 2009 başında "eğer geri döneceksem, o bu yıl olacak pek fazla şansımın kalmadığını biliyorum" şeklinde bir demeç verdi. Avustralya Tenis Federasyonu'ndan daha önce olanlar için özür diledi.

25 yaşında. Halen dönmek için fırsatı var. Bu seneyi kendine güven kazanmakla geçirip 2010 yılında eski günlere dönme denemesi yapabilir. Kaderi Anna Kournikova'ya benziyor. Wimbledon'da çok genç yaşta elde edilmiş bir yarı final, sonra gelen başarılar ancak izleyen önlenemeyen düşüş. Anna çoktan kortlardan çekildi ama Jelena'nın dönmek için şansı var. Hoş Anna da % 100 iyi hissedersem dönebilirim diyor ama Maria Sharapova'nın "beni onunla karşılaştırmayın, ben maç da kazanmak istiyorum" kapağından sonra bile gaza gelip dönmediyse umudum yok.

5 yorum:

Bitola'lı dedi ki...

ben jelenanın tenisi bıraktığını düşünüyorudum.. yetenekli olmasına rağmen spora bu kadar çok ara vermesi ve bu arada yaşadığı psikolojik sorunlar onun yeniden winner bir tenisçi olmasının önündeki engeller bana kalırsa..

Adsız dedi ki...

Dokic'in macını sabah işe gitmeden önce Eurosportta izledim,bence Tamiranın karşısında hiç de formda gözükmedi.Bir sonraki turda Anna Chakvatadzae karşısında en ufak bir şansı yok gibi geliyor bana...

Ferman

Sosyal_FB dedi ki...

Bunun buyugu nasil oluyor acaba?

Yasin dedi ki...

Sahi bir bir Jelena vardi ne oldu ona; zaman zaman dillendirdigimiz cumlelerdendi, ogrendik.

Bay Y.

Adsız dedi ki...

iyi gider.