13 Ocak 2009 Salı

MISS PORTEKİZ



















Miss Portekiz dememin sebebi aşağıda anlaşılacak. İşin aslı tabi Cristiano Ronaldo'nun 2008 FIFA Yılın Futbolcu Ödülü'nü kazanması. Hayatımda ilk kez bu ödülün törenini canlı izledim baştan sonra. Bir daha da izler miyim bilmiyorum çünkü büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Ödül töreni güzelik yarışması ile Oscar töreninin bir karışımı gibi. Hiçbir özgünlüğü, hiç bir dikkat çekiciliği yok. Zürih'teki Opera Sarayı'na bir lafım yok. Ama törenin yarısında opera sarayında bir "opera icrasının" anlamı yoktu. Salondakiler boş gözlerle baktılar sahnedeki soprano ve tenöre. Kıyafet konusunda artık kesin tavrımı koymuş durumdayım. Aşağıda sıralayacağım diğer sebepler yüzünden bu ödül töreninin gereksiz olduğunu düşünmekteyim. FIFA önümüzdeki yıllarda ödülü kim kazandıysa 2008 yılı bitmeden, örneğin ayın son haftasında açıklamalı ve o futbolcuya 2008 yılı içinde bir maçı varsa, yoksa 2009'daki ilk maçta kendi seyircisi önünde vermeli. Bütün bir sezon boyunca formasını ıslatmış oyunculara takım elbiseleri giydirip, makosen ayakkabılarla ödül vermek dün akşamdan sonra iyice itici gelmeye başladı bana.

Gelelim kurguya. 5 tane bayan 5 tane de erkek aday vardı. Önce bayanlar sonra erkekler sahneye çağırıldılar. Ben bayanlarda boy farkı olmasa hangisi hangisi anlayamayacağım. O derece formalı hallerinden farklı durumdalar. Oturtup hepsine güzellik yarışmasındaki eleme soruları gibi saçma sapan klişe sorular yöneltildi. Cevap verip gittiler, ardından erkekler geldi. İtiraf edeyim Messi takım elbise içinde Messi değil Nihat Doğan oluyor. Onları da oturtup 5 soru sordular. Zaten Kaka kazanamayacağından emin olduğundan suratına bitse de gitsek tarzı bir ifadeyi yerleştirmişti. Tam bu rezalet bitsin derken töreni Rafael van der Vaart'ın eşi, Hollanda'nın arzu nesnesi Sylvie van der Vaart ile birlikte (bu kadar akıcı İngilizcesi olduğunu bilmiyordum itiraf edeyim) sunan İsviçre'li gazeteci Rainer Maria Salzgeber Fernando Torres'in 2008 finalindeki golden sonra yaptığı baş parmağını ağzına sokma hareketini milyonlarla izleyici önünde takım elbise içinde tekrarlattı. Torres ilk başta yapmak istemedi ama sonra "ne yapayım bulaştık bir kere" diyip teslim oldu. Xavi zaten yanlarında her zamanki görünmez kahraman edasıyla Kalaycı Bekir'in çırağı gibi kaldı.

























Neyse ödüller verildi. Gelelim şu ödül verenlere. 2 senedir Pele veriyor bu ödülü. Nedir bu ısrar anlamış değilim? Ondan başka eski ve yetenekli futbolcu gelmedi mi dünyaya? Pele demişken dil olayına da değineyim. 5 erkek adayın üçü İspanyolca ikisi Portekizce konuşuyordu. Bayanlarda ödülü kazanan Brezilya'lı Marta Portekizce konuşuyordu. Tören boyunca İber Yarımadası dillerini duyduk. İngiliz olmayan ve en iyi İngilizce konuşan şahıslar sunucu Sylvie van der Vaart ile Mahmut Özgener'di düşünün. Pele Ronaldo'ya ödülü vermeden önce İngilizce konuşayım dedi. Bu haliyle KPDS'ye girse eksi puan alır. Sıfat, zamir, yüklem, özne, zarf ne varsa katletti.

Filistin Futbol Dederasyonu Başkanı Jibril Rajub'un 26 Ekim'de Filistin'de açılan Spor kompleksi Ram Stadyumu için aldığı "Atılım Ödülü" (Development Award) gecenin önemli anlarından birisiydi. Özellikle Blatter'in Rajub'e olan yakın tavırlarını takdir ettim. Şu aralar zor günler geçiren halkın üst düzey temsilcilerinden birisine moral vermeye çalıştı İsviçre'li. Bu proje ile ilgili bir araştırma yapabiliriz yakında.



















Son notum şu centilmenlik ödülüne. Ödülü Şenes Erzik takdim etti. Türkiye'den Futbol Federasyonu başkanı Mahmut Özgener ve Tuncay Şanlı , Ermenistan'dan ise yine futbol federasyonu başkanı Ruben Hayrapetyan ve kaptan Sargis Hovsepyan katıldı. Mahmut Özgener metnini İngilizce okurken Hayrapetyan tonsuz, tekdüze bir Ermenice sunuş yaptı. Kulaklığını o an için takmayanlar bön bön baktı tabi. Heyhat, bugün FIFA ödül töreni ile ilgili yazısında Özgener'in İngilizce söylediklerini vermek yerine Hayrapetyan'ın sözlerini İngilizce'ye çevirip vermiş. Bu arada Tuncay da o kürsüye çıkan belki de ilk ve son Türk futbolcu oldu.

Velhasıl ilk ve son FIFA Yılın Futbolcusu ödül törenim oldu onu söyleyeyim. Dediğim gibi ben futbolculara ödüllerinin saha içinde verilmesi taraftarıyım. Manchester United FIFA World Club Cup'ı kazandığında ödülü Yokohama Stadyumu'nda aldı. Zürih'e, Cenevre'ye çağırmadı kimse takımı. Takımı çağırmıyorsanız bireyleri de çağırmaya gerek yok. Zaten iş kıyafetlerini çıkarınca bambaşka bir insan oluyorlar. İlla tören yapacaksanız da bu tür klişe uygulamalardan kaçınıp özgün bir tören düzenlemekte fayda var. Puanlamayı vererek bitirelim. Bu Brezilya'lı Marta'nın 3. ödülü oldu hatırlatalım. Aday olan beş bayandan üçünün İsveç takımlarında oynuyor olması da ilginç bir anektod tabi.

2008 FIFA Yılın Futbolcusu Ödülü

1-Cristiano Ronaldo (Manchester United-Portekiz): 935
2-Lionel Messi (Barcelona-Arjantin): 678
3-Fernando Torres (Liverpool-İspanya): 203
4-Kaka (Milan-Brezilya): 183
5-Xavi (Barcelona-İspanya): 155

2008 FIFA Bayanlar Yılın Futbolcusu Ödülü

1-Marta (Umea-Brezilya): 1002
2-Birgit Prinz (Frankfurt-Almanya): 328
3-Cristiane (Linkopings-Brezilya): 275
4-Nadine Angerer (Djurgarden-Almanya): 198
5-Kelly Smith (Arsenal-İngiltere): 150

7 yorum:

varol döken dedi ki...

faideli bilgiler, faidesiz bir tören:) eusebio mu o resimdekilerden biri? bir de bir claudio caniggia vardı sahi ne oldu ona?

Unknown dedi ki...

hey yavrum tuncay be
:)
onu bu sahnelerde takım elbise ile görmek bile varmış.

alchoburn dedi ki...

FIFA futbolu taraftardan uzaklaştırmaya bu kadar çaba harcarken bu dediğinizi yapmaz sanmıyorum...

Ortalık çevirmen kaynarken hangi dilde konuştuğunuz değil de ne konuştuğunuz önemli sanırım. E biraz da farklı nedenlerden Hayrapetyan'ın konuşmasının geçmesi doğal.

Bu arada Sylvie bacımız ne tatlıymış, bilmiyorduk.

Pads dedi ki...

Marta diye kandirmislar abi herkesi, resmen peruk takmis Roberto Carlos bu.

adaletsizterazi dedi ki...

Peruk takmış Roberto Carlos puahaha öldüm yhaaaa =))))))))) ama resmen aynısı harbiden müthiş benzetme=)

Ayrıca ödül maçtan önce verilse ve o futbolcu maçın başında müthiş bi hareket çekse yada ilk 10 dakikada bir de gol atsa sizce de mükemmel olmaz mı=))

alengir dedi ki...

Yanlız ne Marta'ymış be,diğer bütün aday bayan futbolcuların puanının toplamı bir Marta etmiyor,nasıl oynuyor ki bu ablamız acaba merak ettim şimdi.

Flying Dutchman dedi ki...

Marta için geçmişten bir post

http://vliegendenederlander.blogspot.com/2007/09/ver-martaya-yaz-deftere.html