24 Şubat 2009 Salı

GÖKHAN DEĞİRMENCİ






















Takımının Peşinde yazılarıyla bloga katkıda bulunan Sercan Akan bu hafta Altay'ın 19 yaşındaki kalecisi Gökhan Değirmenci'nin ilginç futbolculuk kariyerini bize aktarıyor.

----------------------------------

Öncelikle belirtmem gerekir ki ben kaleci analiz edebilcek kalitede bir futbol izleyicisi değilim.Örnek vermek gerekirse Flying Dutchman'in en yeteneksiz 11'de kaleyi teslim ettiği Şanver'i yıllar yılı bayıla bayıla izlemiştim. Takvim yaprakları 2007 yılının takribi mart ayını gösterirken, sıkıntılı okul günlerini atlatmaya çalışan bana ilaç gibi gelen Türk Telekom randevusunda görmüştüm Gökhan'ı ilk kez.O müthiş müsabakanın oynanacağı dev (!) stada çıktığında bacakları yavru ceylan gibi titriyordu..Konu yine sapıttı.

Halı sahadan hallice olan stadda bizim arkasında bulunduğumuz kaleye ısınmaya gelince herkes şaşırıp kalıyor.Adını bile tellerin ardından muhabbet ettiğimiz diğer yedek kaleciden öğreniyoruz.Dev randevunun ilkyarısında uzak kalede olduğu için hakkında bir fikir yürütemiyoruz. Ancak acı gerçek bize sadece bir devre arası uzaklıkta. İkinci yarı başlayıp da Gökhan kaledeki yerini alınca o zamana değin Ankara'da yaşadığım sıkıntıların bundan sonra yaşayacaklarımın yanında bir hiç kalacağını anlıyorum. Gökhan kalenin neresinde duracağını bilmiyor. Ataklar da defansını yönlendirmesi gerekirken, defans oyuncuları rakip forveti marke ederken bir yandan da 'kardeş sağ yap, az daha kır, hooop' diyerek Gökhan'a yardımcı oluyorlar. Gökhan sadece yüksek sesle dua ediyor ve üzerine doğru gelen toplara korkusuzca atlıyor. İki gol yiyiyoruz o maçta ama ikisinde de Gökhan hatalı değil. Kendince başarılı bir maç çıkarmasını ettiği dualara bağlıyorum.

O maçtan sonra Gökhan lig sonuna kadar Altay'ın kalesine geçmiyor fakat sürekli U-19 milli takımına çağırılıyor. Bu arada Alsancak'taki bir kafede otururken yan masada onu görenler kafenin sahibinden "hocam o masayı donat hesabını da bize yaz, yemeye içmeye dalsın da maçı unutsun" diyerek ricada bulunuyorlar. Fakat play-off finali olan Kasımpaşa-Altay maçında herşey değişiyor. Kafe sahibinin bir anlık dalgınlığından faydalanan Gökhan oradan kaçarak takımla beraber Ankara'ya geliyor.Henüz şampiyon olmadan şampiyonluk primini konuşmaya başlayan Ali Uyanık ile yönetimin arasında gerilen ipler, Kamerunlu kalecinin parasını Orta Afrika Frankı cinsinden istemesiyle kopuyor.Yüksek kur altında ezilen ithalatçı yönetim de eldivenleri Gökhan'a teslim ediyor. Eldivenleri teslim ediyor dedim ama en küçük eldiven bile Gökhan'ın ellerine iki boy büyük. Tabi bizim takımda çareler tükenmez. Seneye de giyersin diyerek Gökhan'ı teselli ediyorlar.

Maç başlamadan önce belki kendini çok geliştirmiştir diyerek kendimizi avutmaya çalışıyoruz. Ama Gökhan'ın Türk Telekom maçından tek farkı yediği fındık fıstık sebebiyle aldığı kilo. Sarsılan uçakta ateist kalmaz misali, Gökhan'ın kalesini koruduğu takımın tribününde de ateist kalmıyor. O boşa çıktıkça taraftarlar duaya sarılıyor. Gökhan hatalı goller yiyiyor ancak kimse ona suç bulmuyor. Benim şahsi görüşüm ise Türk futbol tarihinin en büyük trajedilerinden birinde, henüz 18 yaşındayken kalede olmasının onun için büyük bir şanssızlık olduğu.

Sonraki iki yılı Gökhan yine yedek kulübesinde attığımız gollere sevinerek geçiriyor. Bizim kulüp bu sezonun başında Eşkıya nam lakabıyla bilinen efsane kaleci Bülent Ataman'ı transfer ediyor. Bülent hatalı goller yiyip taraftarı isyan ettirse de kimse Gökhan kaleye geçsin diyemiyor. En nihayetinde, mecburiyetten devraldığı kalede çizgi üzerinde sendeleyip dışarı düşerek gol olmasını engellediği bir top sayesinde taraftarın aklını alırken gönlünü de çeliyor.

Piyasa yapması için çıkarıldığı Galatasaray ile oynanan kupa maçında ise adeta patlama yapıyor. 6-7 tane net gol pozisyonunu önlüyor ve Baros'un bir penaltısını kurtarıyor. Bizimkiler son 5 dakikada maçı kaybediyor ama maçın kahramanı o.

O maçtan sonra da takımın vazgeçilmezi oluyor. "Abi Gökhan oynamaycakmış yandık" adamına dönüşüyor. Bizim bekler ona güvenerek penaltı yaptırıyor.

Kıssadan hisse: İmkanınız olursa bu çocuğu izleyin

Azim ve çalışma insanı nereden nereye taşıyor görüp hep beraber feyz alalım.


by Sercan Akan

12 yorum:

Adsız dedi ki...

pardon ben hicbirsey anlamadım bu yazıdan.mac esnasında pozisyon almayı bilmeyen, hatalı goller yiyen bir kalece U-19'a nasıl seciliyor? Bu kadar kötüyken birden ilahi bir suyla falan mı yıkanıyor veya okunmus fındık fıstık mı yiyor da siyah ile beyaz gibi fark oluyor bir anda?Acıklama gelirse sevinirim zira ben cok begendim galatasaray ile olan kupa macında baska da fırsatım olmadı gerçi izlemek icin.umarım ilerde milli takımda da görürüz kendisini cenk gönen ile birlikte.

GoKaN

ugur parildak dedi ki...

harika bir yazi. fakat o kadar vuruş yapilmis ama bir kez casillas denilmemiş.. :)

şaka bir yana, eğer profesyonel olursa ve arkasinda ona destek olacak, onu iyi yönlendirecek bir ailesi olursa gökhan 1-2 sene içerisinde 3 büyüklerden birine gider, o gittiği sene de milli takımın kalesini direk alır.. o kalibrede muhtesem bir kaleci..

altay dedi ki...

yazi cok guzel olmus..ama kasimpasa macinda 120+3 te iste yiyemeyecegi golu yemeseydi suan ALTAY i miz Super lig te mucadele ediyor olacakti..son haftalardaki oynamaya devam ederde takimini iyi bi yere getirir insallah....

Adsız dedi ki...

@ GoKaN

Türk Telekom ve Kasımpaşa maçlarında Gökhan gerek heyecanından gerekse tecrübesizliğinden ötürü kötü bir görüntü sergilemişti.Fakat ne zaman yönetimden abilerle konuşsam, tüm hocaların onu çok yetenekli bulduğunu ve antrenmanlarda çok çalıştığını söylerlerdi.U-19 milli takımının da yetenekli gençlere tecrübe kazandırmak için varolduğu düşünülünce Gökhan'ın oraya çağırılmasında bir tezat gözükmüyor.

Yazıda da kaleci analizinden anlamayan bir taraftarın gözüyle Gökhan'ın çok çalışarak nereden nereye geldiğini eğlenceli biçimde anlatmaya çalıştım.

Son olarak Cenk Gönen demişsin.O da yarım sezon Altay'da oynadı ve inanılmaz maçlar çıkardı.Gelecekte milli takımın kalesini bu iki kalecinin devralacağını düşünüyorum.

GK dedi ki...

Şanver Göymen'de Altay kalesine geçtiği zaman Bidon Şanver olarak geçmemişti zaten,bu çocuğun geleceği parlak olabilir,yetenekli de olabilir ama belli bir yaştan sonra artık büyük bir takımın 1 numarası olamadı ise pek bişey beklememek lazım.1-2 sezon sonra bu arkadaşın akıbeti de belli olur.

altay dedi ki...

ordu spor yazisini bekliyoruz bu arada ..ben moskova da yasiyorum ve koca internet dunyasinda bi tane ALTAY la ilgili senin yazdigin gibi bi mac yazisi yok..sagolasin ellerine saglik....

varol döken dedi ki...

blogun havasından mı suyundan mı ne bilinmez, her sazı eline alan döktürüyor... eline sağlık sercan...

yalnız bir varol yazısı beklemede hala... türk futbol tarihinin tartışmalı (tartışmasız nedir ya joe bir gün seninle bunu tartışalım:) en yetenekli kalecisinin hikayesi çok ama çok güzel olabilir...

tabi ki blog sahibinin inayeti ve joe beyefendinin kelime cinayeti izin verirse:)

Semt Aşığı dedi ki...

beykoz maçına neden getirilmediki bu kaleci acaba?

altay dedi ki...

arkadas ordu macinda bosa cikip golude yemis bu ara

Adsız dedi ki...

@altay

söyledikleriniz için teşekkür ederim.ben altay'ın sadece deplasman maçlarını yazıyorum.iç saha maçlarının yazıları için yukarıda yorum bırakan azuth'un blogunu okumanızı öneririm.

ordu maçında yediğimiz golde gökhan'ın büyük hatası varmış.bunca maç kurtardıktan sonra onu görmezden gelmek gerek :)

@ varol döken

varol yazısı sözümü unutmadım :) ama güzel bir yazı yazabilmek için izmir'e gidip tribünde yaşı benden büyük abilerden anılarını öğrenmeyi bekliyorum.

vdT dedi ki...

Gökhan'a laf atanlar bi zahmet Manisa maçını 90 dakika izlesinler.
6-1 biticek maç nasıl 0-1 biter en büyük örnek..

Adsız dedi ki...

Bu haftaki maçta kaleye geçeceği için gökhan hakkında nette arastırma yaparken bu yazıyı buldum.Bu yazıyı okudukdan sonra hep ona baktım Maç başlamadan önce Gökhan bol bol dua etti ilk dikkatimi çeken o oldu hala heyecanlı ve birazda panik
sanırım hoca uyarmış defansı ki ona topun gitmemesi defans elinden geleni yaptı ki ilk 45 dakikada 2 korner ver Gençlerbirliğin zayıf bir şutu dısında top gelmedi.İlk maçında gözlemim degajları oldukça iyi topu oyuna iyi sokuyor ama yan toplarda oldukça zayıf yan toplarda çok fazla boşa cıktı kendini birazdaha geliştirmesi gerek ki özellikle heyacanı bastırmalı rakip takım atağa kalkarken arkadaslarını uyarırken çok aşırı stress yapıyor ama yedek bekleyerek bunu aşması zor sakatlar ve afrikakupası olmasa 3.kaleci konumunda kayseride su an için.