24 Şubat 2009 Salı

RIVERSIDE'DA AZİZ YILDIRIM SESLERİ

















2 sene önce Sir Alex Ferguson Old Trafford'da 1-0 kazandıkları Birmingham bir maç sonrası taraftarların yarattığı atmosferi cenaze evine benzetince Bağımsız Manchester United Taraftarlar Birliği (The Independent Manchester United Supporters Association) üyesi Colin Hendrie "maçta ayağa kalktığımız veya bağırdığımız anda bile bir polis başımıza gelip bize oturmamızı söylüyor ve karşı çıkınca da stadyumun dışına atıyor, 1.000 pound ödediğimiz kombine bileti kaybetmeme korkusuyla bizden nasıl bir atmosfer bekliyor ki?" şeklinde cevap yollamıştı. İngiltere'de "ultra" kültürüne sahip tribün gruplarının sayısı oldukça azaldı. Örneğin tribün grupları serimizi takip edenler dikkat etmiştir, seride ada futbolundan sadece 2 grup inceleyebildik. Livingston'dan Drum Beat Maffia ve Crystal Palace'dan Holmesdale Ultras. Bu eğilim giderek artıyor İngiliz tribünlerinde. Türk tribünlerinde de benzer uygulamalar görülmeye başlandı yakın zamanda. Fenerbahçe tribünlerinde kulüp eliyle yapılan düzenlemeler ve tribün gruplarına yapılan müdahaleler kulüp ile tribünün bir çok hadisede karşı karşıya gelmesine ve çeşitli taraftar hareketlerine yol açtı. Fenerbahçe'nin meşhur bir "E Blok" fenomeni var örneğin. 52.000 kişilik stadyumda küçük bir grup "çölde bir vaha gibi" muamele görüyor. Middlesbrough'nun Stadı Riverside'ın da bir E Blok tribünü var diyebiliriz. 53A. Zira kulüp bu bölümde oturan taraftarlara bir mektup göndererek (mektup aşağıda) maçlar sırasında yerlerine oturmalarını ve çok fazla ses yapmamalarını istedi.

Boro ligde 8 saattir gol atamıyor. En son gol 17 Ocak'ta 1-1 biten Sunderland maçındaydı. İç saha maçlarında attıkları toplam gol sayısı 10. Hiçbir maçta 2 golden fazlasını atamadılar. Toplam 26 maçtan 12 tanesini gol atamadan bitirdiler. Sonuç olarak da 19. sırada küme düşme hattındalar. Takımın bu duruma düşüşünü geçtiğimiz ay masaya yatırmış ve hücum zaafını sorunların birinci sırasına yerleştirmiştik. Kulüp yönetimi bu 8 saat süren golsüzlük üzerine düşünmüş taşınmış ve golsüzlüğün sebeplerinden birisinin Riverside Stadyumu'nun güneydoğu bölgesindeki 53A kısmındaki taraftarlar olabileceğini düşünüp bir mektup göndermiş. Mektupta o bölgede oturan bir grup taraftardan şikayetler aldıklarını ve maçlar sırasında reklam panolarına vuran ya da tezahürat yapan taraftarların gol olana kadar sessiz olmasını ve ancak gol olduktan sonra sevinip ses çıkarmalarını rica etmiş. Aslında hikaye şu, buradaki "ses çıkaran" taraftarlar stadyumun kuzey tarafından güney doğu tarafına kaydırıldılar, ancak görünüşe göre o bölümde sessiz sedasız maç izleyen taraftarların huzuru bozulmuş olacak ki böyle bir şikayette bulunmuşlar. Taraftarlar bu mektuba inanılmaz derecede öfkeli, stadyumların bir sinema ya da kütüphaneye dönüştürülme çabasının yol açabileceği tehlikeye dikkat çekiyorlar. İngiltere'de statlar zaten kamera sistemleri, stewardlar ve bir dolu önlemle bir açık hapishaneye dönüşmüştü. Bu mektuplar ve kulüp uygulamalarının sayısı arttıkça ortaya hoş bir tablo çıkmayacaktır. Daha da acı olan ülkemizde de bu "seyirci" topluluğunu "taraftar" topluluğuna tercih eden yönetici sınıfı sayısını artırıyor.

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Tuncay Şanlı derdine yansın,Erdinç Şehitte alsın bi taraflarına kına yaksın !!!

Kusura bakmayın belki ağır oldu ama Tuncay'ın ne halt etmeye gittiğini hala anlamış değilim,eninde sonunda dönecek o da Türkiyeye ama cok geç olacak geri geldiğinde...

Ferman

varol döken dedi ki...

@ferman
tuncay derdine falan yanmasın, sen de boşa stres yapma... doğrusunu yaptı gitti, eğrisini yapıp dönmeyecek... takımın durumu tuncay ın durumunu etkilemez, sakatlıklar olmasa sezon sonu transferi garantiydi...

ama tuncay geri döndüğünde çok geç olacağı kesin çünkü biz o gemiyi zico ile kaçırdık...

Adsız dedi ki...

@Varol umarım sen haklı cıkarsın...

Çok üzülüyorum arkadaş şu ruhsuz halimize,Tuncay bizim takımın Cesur Yüreği,ruhuydu bi nevi.

Ferman

Semt Aşığı dedi ki...

biz türkiyede ultrAs olmaya çalışıyoruz.Adamlar şimdiden bitirmişler ultrAs'ı.Bu sesizlik kime yarar sağlayacak bilemiyorum?

Adsız dedi ki...

"Herkes gider Mersin'e biz gideriz tersine" demişler.

Mektubun anlatmak istediğiyle, algılanılan arasındaki fark bence önemli. Dünya değişiyor, hangi alanda olursa olsun bu değişime direnenin yaşama şansı hiç bir zaman olmamıştır. Eskiyi özlüyorum diye vıkvıklananlara, "internet ile haberleşmeyin romanztizmi öldürüyor, hadi mektuplaşalım" desek ne derlerdi acaba?

varol döken dedi ki...

@ferman
herkes tribünde ona ne öküz, top tutmayı bilmiyor, zart zurt diye sallarken ben tuncay'ı her maç bağrıma bastım... fenerbahçe'de belki rıdvan'dan sonra en çok sevdiğim yerliydi... beşiktaş'a 90+1'de attığı gol ile iki dizimin üstüne çöktürüp gözyaşı döktürmüşlüğü vardır... sen bu adamı başına taç yapacağına, kezman kadar para vermiyorsun... kezman şu götü boklu zırlak kezman hani, psg'de fenerbahçe'deki röportajının aynısını veren, şimdi güiza nın yaptığı gibi, roberto carlos'un yaptığı gibi sahte çabalarla taraftarın gözüne girmeye çalışangillerden...

ben tuncay'ı çok severim, onun için de en iyisi olmasını isterim... burada izin vermediler, o yüzden kına yakmasın, bırak ağları yaksın, canına okusun ingilizlerin...

Pads dedi ki...

düşün siz. müstehak size.