Aslında normal şartlar altında notları bu hafta yazamamam gerekiyordu. Ilgaz'da olacaktım, zirveye yürüyecektim, ah ah. Neyse iş meseleleri çıktı son anda, kaldık soğuk İstanbul'da. Bu sene lig maçını kaçırmak bile çok önemli bir kayıp değil ne de olsa, feda edilebilir diye düşünüp kartı vermiştik arkadaşlara. Cuma akşamı arayıp kimseye vermemiş oldukları haberini aldık neyse ki. Alternatif sevgililer günü planı belliydi artık.
* Cuma biraz rakılı geçince, Antalya-Galatasaray maçı kahvaltılık oldu resmen. Nasılsa akşamına da maç var, mekanı Maçkolik olarak belirledik. Kötü maçtı yahu. Zaten yine maçın içinden kopup geceye bir Recep İvedik bileti bulmaya yoğunlaştık. Kanattan bir gol var aklımda, bir de yanlışlıkla kırmızı görmek üzereyken Küçük Emrah bakışları atan Zitouni. Yalnız pozisyon hakikaten ilginç. Kütahya'nın tek sarışın mavi gözlüsü Halis Özkahya ne gördü o pozisyonda acaba da sarı çıkardı Zitouni'ye. Tahminimiz şu. Yan hakem diafondan bağırır, sarı sarıııı diye. Halis de artık o sırada akşam yemeğinde nerede olacağını mı düşünüyor ne, kendini attı diye çıkarır sarıyı. Neyse kırmızı ortaya çıkmadan uyardı yardımcı da erken uyandılar, yoksa birkaç basın bildirisine gebeydi yine hafta içi.
* Öbür maç başlamadan Tuncay'ı izleyelim dedik, oynatmıyorlarmış. Bayern Hertha'ya iyi yüklendi bir ara. Öbür ekranda da Portsmouth'un Man City'ye baskısını gördük. Klose'nin golünden başka gol yakalayamayıp düştük statın yoluna.
* Hava soğuk ve yağışlı. Takımda zaten umut yok. Maçın eğlenceli geçmesinin tek yolunu her şeyin düz gidip 5-0 lık falan bir sonuçla bitmesi olacağını öngördük; ilk yarı 5-0 bitti. 57'de de 7 olunca tabi bi 10-11-12 olsun havası doğdu içlerde. Ama yok futbol böyle değil. İster istemez yavaşlıyor takım. Onu düşündük, Beşiktaş nasıl arsızlaşmış 10-0'da acaba. İnsan bir doyar, karşındakine bir acır, yazık der kardeşim.
* Sonra öğrendim neden 10 olmadığını. Maça gelmemeyi tercih edip sıcak koltuklarında maçı izleyen sevgili arkadaşlarımız skor 7 olunca dua etmeye başlamışlar 10 olmasın diye. E boru değil, tembellik yüzünden tarihi maçı kaçırmak var, revaydı ulan size!
* Güiza oynasa 2-1 biterdi diyordu maçtan sonra bir arkadaş. Yazık çocuğa yahu, her golden sonra yüzü şekilden şekile girmiş. Patlayacağı bir maç görsün de bir yeri şişmeden bitirsin şu sezonu.
* Deniz'in şu dibe inip çıkmalarını da yazalım bir ara. Sezon başında şampiyonlar ligi kadrosuna almasın seni hocan, sen yine de küsme çalış, kap formayı. Helal olsun..
* Pazar Juventus-Sampdoria maçının son 20 dakikasına göz attım. Akılda kalan en önemli an Del Piero'nun üst ve yan direğe vurdurduğu frikiği.
* Beşiktaş-Trabzonspor maçını izleyemedik, yine malum iş yüzünden. Fakat görünen o ki Beşiktaş özellikle ikinci yarı iyi yüklenmiş. Noat Samisa uzun uzun şahane maç yazısı yazmış, şimdi ben onun üstüne bir şey demeyeyim.
* Hakikaten acaip gidiyor lig. Bu hafta da şampiyonluk yolunda olabilecek 6 takımdan 5'i puan kaybetti. Ankaraspor ikinci yarıdaki tüm maçlarını kazansa lider olabilirdi şu anda. İş öyle gidiyor ki seri tutturan alıp başını gidecek. Bakalım hangi talihlinin elinde kalacak piyango.
* Sivas puanı zor kurtarmış, öyle diyor herkes. Bursa'yla Eskişehir seyircisi de iyi ders vermiş bu hafta. Baya sallamışlar tribünleri ama galibiyeti getirememişler. Ankara'da da aksine Ankaragücü seyircisizken kazanmış, ilginç. Ligtv'nin özetlerde verdiği kedi görüntüsü de manidar. Jaba'nın frikiği harika, hemen not alalım.
* Bir de Belediye'nin golleri. Erman Kılıç'ın pek istikrarlı olmadığı belli oluyor. Ama iyiyken de çok iyi be arkadaş. İki goldeki son vuruşları da harika. Mutlaka izleyin derim.
* Kocaeli o Afrikalı'yı nereden bulmuş bilmem ama çok kaçırmış eleman. Golü bile zor atmış o derece. Mehmet Topuz'un secde etmek için çırpındığı ikinci gole de denecek bir şey yok. 90. dakikada içerde bi adam nasıl o kadar boş bırakılır ki?
* Gece milanista'ydık ama, hakemler yaktı bizi. Adriano'nun golü buz gibi elleydi yahu. İki de olduktan sonra Milan'ı koyverdi sandık ama, aksine ikinci yarı nasıl çıktılar öyle. Biraz şans yaver gitse beraberlik olurdu diyeceğim de, kendi kalelerine gelen toplarda epey şanslıydılar aslında.
* Sevgililer gününü futbolla birleştirmeye gerek yok tabi, uzak duralım bundan derim. Gelgelelim sevgililer günü bugün, maça gidilmez diyen insanlara da öfkeyle yaklaşabiliriz. Ayrı meseleler bunlar, bir tutmayalım. Nasıl ayırdığımızı anlayan sevgililer bulalım, hayatı bayram kılalım.
Şubat çok soğuksun, çabuk geç..
3 yorum:
Haftasonunu en güzel özetleyen resim olmuş :) 16, 17 yaşındaki gencecik çocukların soğukta tribün altında iki gün uğraşıp yaptığı bir koreografidir. Medyamız tribüncüleri ancak ölüm ve olaylarla bir de şehr-i İstanbul'dan ise hatırlar. Böylesi güzel olaylar hele ki Anadolu'da yaşanıyorsa yaygın medya için asla yeterli değildir.
Galatasaray bu Ankaragücü'nün sahaya giren kedisi için federasyona başvuruda bulunsa, maçın tekrarını istese? Unutmayın Galatasaray Türkiye'dir. Yerseniz!
Güzel yazı sağolasın,geç 14 Şubatı zaten bizim sevigliler günümüz 19 Temmuz gerisi fasa fiso :)
Ferman
Güzel yazı sağolasın,geç 14 Şubatı zaten bizim sevigliler günümüz 19 Temmuz gerisi fasa fiso :)
Ferman
Yorum Gönder