18 Şubat 2009 Çarşamba

HOROZ


Jose Mourinho ilginç bir adam. Çıktığı günden beri taraftar ve düşman toplamaya devam ediyor. Zaten futbol dünyasının klişe teknik direktör anlayışına hiç uymayan bir profil. Klasik göstermelik saygı gösterisi şeklinde açıklamaları yok, geçmişinde futbolcu olarak yeşil sahaya çok kısa süre ayak basmış bir adam, aklından geçeni söylüyor, yine göstermelik alçakgönüllülük açıklamalarından kaçınıyor, ailesine bağlı ve kariyerinde 4 lig 1 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ve 1 UEFA Kupası olan bir adam için çok genç. 46 yaşında. İlk teknik direktörlük görevi olan Benfica'da görevi sürerken yeni seçilen başkan Manuel Vilarinho'dan güvenoyu alabilmek için yeni kontrat isteyen ancak red cevabını alınca istifayı veren bir adam. 2002-2006 yılları arasında hangi ligde mücadele ederse etsin şampiyonluğa ulaştı. UEFA Kupası'nı ve Şampiyonlar Ligi'ni arka arkaya kazandı. Zaten onun dünya basını tarafından "küstah" olarak nitelenmeye başlaması da bu döneme rastlar. Porto'nun Monaco karşısında 3-0 kazandığı Şampiyonlar Ligi finalinde kupa kutlamasını beklemeden aldığı madalyayı boynundan çıkarıp soyunma odasına gitmişti. Bir kaç ay sonra Chelsea'nin başına geçtiğinde verdiği "Please don't call me arrogant, but I'm European champion and I think I'm a special one" demeci bugün hala sıklıkla kullanılan "Special One" lakabını onun üstüne yapıştırdı. Şahsen saha kenarındaki tavırları ve tabloid gazetelerdeki cımbızla çekilmiş açıklamalarına takılırsak onun yeteneğinin göz ardı edileceğini düşünüyorum. Örneğin ESPN'in internet sütesinde kendisiyle bir kaç hafta önce yapılmış enfes bir röportaj var, kısa ama onun taktik bilgisinin ve günümüz futbolunu değerlendirme yeteneğinin ne kadar güçlü olduğunun anlaşılacağı bir röportaj. İzlemenizi öneririm. Ben Mourinho'yu takdir edenlerdenim. Kısa süre sonraki Sir Alex-Jose çekişmesinin de Avrupa futboluna tekrar büyükbir zevk getireceğini düşünüyorum. Kağıt üzerinde United'ın şu anki korkunç formunu durdurabilecek bir adam görünmüyor ama, karşıdaki adam Mourinho olunca kesin konuşmamak lazım.

Mourinho hafta sonundaki Milan maçıyla 110 maçlık bir seriye ulaştı. Jose Mourinho'nun çalıştırdığı takımlar ligde 110 maçtır kendi evlerinde oynadıkları maçları kaybetmiyorlar. 6 yıllık bir süreyi kapsıyor bu dönem. 23 Şubat 2002'de Porto'nun başında iken Portekiz Ligi mücadelesinde Beira-Mar'a 3-2 kaybetmişlerdi. Devam eden Porto, Chelsea ve Inter kariyerinde kendi çöplüğünde hiç sesi kesilmedi Portekizlinin. Porto'daki son 2 sezonunda 34 iç saha maçının 33 tanesini kazanmıştı, Chelsea'nin başındayken de 2005-06 sezonunda 19 iç saha maçının 18'ini. Sezon sonuna kadar bu sayıyı 117 yapma şansı var. Bu seriyi bozma potansiyeli olan tek takım bana sorarsanız Roma. 1 Mart'ta Milano'da konuk edecekler onları. Sonra sezon sonuna kadar onları içerde zorlayacak bir takım olacağını düşünmüyorum. 110 maçın künyesi aşağıda.

Kulüp Sezon G-B-M AG-YG
FC Porto: 2001/02 3-1-0 10-4
2002/03 16-1-0 45-12
2003/04 17-0-0 39-6
Chelsea 2004/05 14-5-0 35-6
2005/06 18-1-0 47-9
2006/07 12-7-0 37-11
2007/08 2-1-0 4-2
Internazionale 2008/09 9-3-0 18-8
Toplam 91-19-0 235-58

3 yorum:

ferman dedi ki...

Hafta sonunda Milan maçında müdahaleyi cok geç yaptı,Adriano gezinirken sahada izledi durdu,sanmıyorum Manu'yu eleyebilsin Jose'nin takımı,ve bence İtalya da aradığı ortamı da bulamadı Jose,ona en uygun iklim İngiltere de bence.

Smyrna dedi ki...

e oha... seviyorum bu aykırı adamı...

jose dedi ki...

Bir numara o.