17 Şubat 2009 Salı
SAKLANMAYAN EBE!!!!
Günü kapatırken nabzı düşürelim. Blog ana sayfasına girer girmez sizi bir gelinle bir damadın karşıladığı bir blog var uzaklarda. Uzaklarda dediğim size uzak değil de bana uzak. Hubble Bubble. 19 Temmuz 2008'de mailbox'ıma bir mail ulaştı. Blogun damat tarafından. "Commodore 64'ün telef ettiği nesilden arkadaşları topluyoruz, herkes karate paketini alsın gelsin" şeklinde bir mail. Alıp gittik biz de. O gün bugündür okuyoruz. Lakin biliyorsunuz bu blog aleminde "mimleme" veya "sobeleme" denen bir hadise var. Bu seferkinin konusu en beğenilen 7 blog. Tubikcenk familyası da bizi sobelemiş, hem de ilk başta sobelemiş o kadar da iyi saklandık. Çanak çömlek patladı haberleri yok mecburen yine yumacaklar. Onlar sayadursun 100' kadar biz de kendi favorilerimizi sıralayalım.
King Santillana
Şöyle bir anım var kendisiyle ilgili. NTV'de Avrupa'dan Futbol'u sunan Okay Karacan bir programda Merseyside derbisiyle ilgili konuşurken art niyeti olmadan, hafiften Everton'ı Liverpool'a göre daha ufak çapta gösteren bir şeyler söyler. İzleyen hafta aynı gün ve aynı saatte Karacan "Türkiye'de de hatırı sayılır Everton taraftarları var, tabi onlar da Merseyside derbisine anlamını veren çok büyük bir camia" şeklinde bir kapanış yapar. Bunun sebebi bugün King Santillana blogundan bizlere ulaşan büyüğümüzün ilk programdan sonra NTV Spor'a yolladığı uyarı mailidir. Böyle bir Evertonian'dır işte ve kendisi bana bir kitapevine gittiğimde ilk olarak futbol kitaplarına bakmayı öğretmiş insanlardandır. Bu listedeki bazı bloglarda olduğu gibi onun da çok daha fazla yazması tek arzumuz, özellikle "merak edilen taraftar psikolojileri" ve "armaların anlamları" serisi üzerine. Büyüğümüz dedik, küçüğü de bizim blogda yazıyor zaten belirteyim.
Aceto Balsamico
Uzun uzadıya anlatmayacağım. Geçen bir Akdeniz restoranındayız, yemeğin üzerine sos dökmek için menülerin bulunduğu masaya gittim, bir baktım Aceto Balsamico sirkesi, nasıl olduysa elime alıp garsona "bak Aceto Balsamico" demişim. Adam yüzüme dik dik bakıp "salata sosu" dedi, "ne salatası arkadaş hafta sonu futbol tablonuz nerde bırakın beni, bırakın" diye bağırmışım. Modena'lı sirkeciler üretikleri markanın Türkiye'de bu kadar bilindiğinin farkına varsalar, her mahalle bakkalına 3 kasa gönderirler. Bülent Timurlenk bence blogunun içeriğini konuşmak tamamen bir kenara bırakılsa dahi, Türkiye'de bir çok insanı fikirlerini sistematik biçimde beyan etme yolunda teşvik ettiği ve kendi hayatı üzerinde plan yapma konusunda çok zorlanan bir toplumun bir çok ferdini en azından klavyesi konusunda plana oturttuğu için tebriki haketmelidir.
Noat SamisA
Noel Gallagher Oasis'e baterist ararken gelip bu blogu görse, yahu bu adam İngiltere futbolunu yutmuş, "arkadaş bize bir baterist lazım, nedir elin baget tutar mı?" diye sorardı. İngiliz futboluna bu derece hakim ve bu derece işin dibine inebilen birisinin olması bizim için büyük şans. İtiraf edeyim ben İngiliz futbolu ile ilgili bir yazı yazacaksam önce onun bloguna bakıyorum ve eğer yazı düşülmemişse, Flying Dutchman'a yazıyorum. Zira ada futbolundaki olaylar hakkında yazdığı yazıların üzerine edilecek kelam kalmıyor. Hem de bu işi İngiltere'den değil, Türkiye'den yapıyor. Site tasarımını da İngiliz gazetelerinin internet sitesi tasarımlarına fena halde benzettiğim blogun tabi benim için özel bir yeri de var, o da uzakdoğu sinemasıyla ilgili yazılar. Kendisini Kore'li bir bayanla başgöz edip Seul'a gönderme planlarımız var.
Borges
Bana sorarsanız an itibarı ile İngiltere Ligi ile beraber en üst düzey futbolun oynandığı Alman Ligi'nin zevkini biraz daha yaşamak istiyorsanız gideceğiniz tek bir adres var. Kaç tane blogda Alman futbolcuların bıyık evrimi ile ilgili 9 paragraflık yazı bulabilirsiniz ki. Borges benim Flying Dutchman'a en fazla benzettiğim blog. Ayrıntıcı, özgün, derin analizci, olabildiğince objektif ve kalemi saygı çerçevesinde keskin. Kendisine doğum gününde Mehmet Demirkol'un voodoo bebeğini göndereceğim, buradan haberi olsun.
Football-BlaBla
Açık söyleyeyim, Yunanca-İngilizce bilen bir şahısa 2 kuruş tutuşturup şu blogdaki bütün yazıların İngilizcesinin olduğu bir sayfa aç diyeceğim. Ultra felsefesi adına (internetteki en iyi blog diyip görmediklerimizi üzmeyelim) gördüğüm en iyi kişisel blog. Ülke, dil, milliyet, ırk gözetmeden ultra deyince Alpaslan Dikmen ile Santos arasında bir fark olmadığını göstermesi açısından bu unvanı benim için çoktan haketmiştir. Bu blogda gördüğünüz bazı fotoğraflar ilgili siteden alıntıdır. Emin olun Yunanca bilsem yazılardan da örnekler görürsünüz. Yine çok sık güncellenmemesi sebebiyle şikayetçi olduğum bloglardan bir tanesi. Kendisine şikayetim iletilecektir. İletme kanalını söylemeyeyim o bize kalsın...
Böbiler
Türkiye'nin hayal gücü en iyi çalışan blogu. Ortaya çıkan her eser bir tasarım harikası. İşin amatör havasının hiç kaybolmaması ve hep enfes dokundurmalar içermesi bu siteyi benim için çok özel kılıyor. Örneğin ülkede bugün bir çok adamın 8 paragrafta anlatmayı beceremediği bir siyasi mesele hakkında tek bir tasarım ile çok şey söyleyebiliyorlar. Bir kaç beyin tarafından idare edilmesi de bir diğer avantajı. Son zamanlarda Benjamin Button ile ilgili tasarımlar konusunda aşmış durumdalar. Blog kadrosunun birbirine yolladığı meşhur "forward" maillerde de birinci sırayı alır belirteyim.
Hubble Bubble
Sona sakladım baştaki ikiliyi. Öncelikle söyleyeyim, kendi beğeni listelerinde bize yer verdikleri için gönüllerini hoş tutmak amacıyla listede değiller. Şahsen her gün düzenli takip ettiğim 4-5 blog arasında yer alıyorlar. Blog aleminde futbol dışı yazan insanların bunu kaliteli şekilde yapması benim için çok önemli. Maşallahları var karı-koca bunu çok iyi başarıyorlar. Yukarıdaki 2 örnekte bahsettiğim gibi çok sık güncellenmemesi sebebiyle şikayetçiyim belirteyim. Ha asıl imrendiğim bu blogun kardeş blog yazarlarıyla toplanıp bir de buluşmalar düzenlemesi. Yahu ben bizim blogun 5 tane yazarını msn'de konuşmak için toplayamıyorum, bu insanlar yüz yüze görüşebiliyorlar (andım var ilk yazar buluşmasını sadık okurumuz Varol Döken'in tavukçusunda yapacağım). Daha çok yazsınlar biz de daha çok okuyalım bu "advertorial" tarzdaki blogu.
Mansiyon ödülü: Mein Kissen
Blogda moda oldu bu mansiyon işi. Bu ödülün rakipsiz sahibi oldu. Geçen cuma günü mail kutuma bir mesaj düştü. Aynen şöyle diyordu.
Sevgili Ucan Hollandali Sizlere özenerek bi blog yaptim ve bugün ilk postu attim. Senin blogunda link olarak yer alma kriterleri nelerdir? İstersen ilk postuma bi göz atabilirsin. http://meinkissen.blogspot.com Alakana tesekkürler.
Ben bu maile araya hafta sonu ve evlilik yıldönümü girince cevap veremedim tabi. Bugün itibarı ile aynı şahıstan şöyle bir mail aldım.
Oglum, artist misin? Adam gibi mail attik, niye cevap yazmiyosun.. Götün mü kalkti Hürriyet gazetesinde yaziyorum, diye.. Akilli ol.. mein kissen.
Kendisine bu uyarısı üzerine akıllı olmaya başladığımı belirtiyor ve mansiyon ödülünü gönderiyorum. Reklamın iyisi kötüsü olmaz, buyurun arkadaşın bloguna. Tepe tepe kullansın. Bir gün bize gelen bu tür maillerden de bir top 10 yapacağız zaman olursa. Siz bir de Joe'daki cevherleri görün.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
27 yorum:
Dutchman'in Salih'in bloguna "sen İngiltere'nin neresindensin, bir Luton Town yazısı yazar mısın yeğenim" temalı yorumunu görüp yarım saat gülmüşlüğüm vardır. Yazıdaki gönderme de sanırım o yoruma :)
joe abideki mailleri görmek isterdim
şahsen blog dünyasına girdim gireli, ki 2 yıl gibi bir süreye tekabül eder,doğru dürüst gazete okumaz oldum.
bunda kuşkusuz gazetelerin sadece kağıt parçaları haline gelmesi etkili ama en büyük etken gazetelerde göremediğimiz bakış açısına sahip insanların blog sayfaları oldu.
özellikle spor alanında bu çok daha belirdin hale geldi.
Aceto Balsamico gerçekten de bu işin öncüsü oldu ama ardından gelen sizin gibi insanlar da onu bu dünyada yalnız bırakmamış oldular.
gerçekten belki klişe olacak ama "beğenerek okuyoruz". madem klişeye girdim bir tane daha patlatayım diyor ve "hiç bozulmayın lütfen hep böyle kalın" diyorum utanmadan.
bu arada Mein Kissen adlı kullanıcıyı görünce de size bir teşekkür etmek istiyorum.Ben hiç bir şekilde sizinle irtibata geçmediğim halde kendi blogumun linkini görmüştüm "out of 105x68" kısmında.
demek ki arkadaşın bahsettiği kriterlere sahipmişim :)
işte böyle akıllı olmaya devam et dutchman :)
Yakinlarimi etkileyen ve bu acidan beni de sersemletmis bir ölüm, onun yaydigi negatif elektrik nedeniyle bir süre yaziya ara verdik ama iki sey eklemek isterim.
1. Mein kissen ayni cümlelerden olusan maili bana da atmistir, cok özel bir arkadasmis, belirtmek isterim.
2. Böyle bir futblog ve digerleri kategorisinde top 10 yapmayi ben de dusunuyorum.
Bunun disinda flying dutchman blogu, aceto balsamico'dan sonra blog olmaktan cikip cok baska tanimin icerisine giren ikinci futblogdur nazarimda.. futbolblogu ?(yetersiz tanimlama) geri kalani da top 10'uma kalsin.)
borges başın sağolsun, umarım atlatırsınız, kalanlara sabır diliyorum.
Aceto forumda ki inceden Fenere dokundurmalar can sıkıcı,bi de yorumlarda Adsız şekilde yorum bırakamıyorum zaten o yüzden sildim sık kullanılanlardan,herkes tabii ki taraf olacak ama karşısında ki rakibe laf sokmadan,inceden geçirmeden.
Daha önce de söylemişimdir,en sevdiğim blog Flying Duchman'in blogudur,tarafısız,kadrosu kaliteli ve en önemlisi ne söylüyorsa direk söylebildiği için.Bu blogunda okuru olmaktan belki size garip gelebilir ama cok gurur duyuyorum :)İnşallah adsız şeklinde yorum bırakmak hiç bi zaman kaldırılmaz ve ben de yorum bırakabilirim her zaman.
Yukarıda bahsedilen King Santillana ve Borges isimli blogları da ara ara okuyorum ve beğeniyorum.
Hepinize kolay gelsin ...
Ferman
Genelde top 10 yapardınız, bu kez neden top 7 ?
10'a tamamlayacak kalitede başka bloglar yok mudur yoksa ?
Vedat
Bu listede Kale Arkası'nın da yer alması lazım bana göre.
Askerde diye unutmayın Çelik biraderleri...
Flying Dutchman: sagolasiniz, derler ya, dostlar sagolsun. Aci yakinlarimin, ama iste ölüm aslinda kalanlaradir, ve haliyle..
Ferman: Bence biz cok güzel bir aileyiz. birileri ben sizi "ötekinden" cok seviyorum diyerek bu güzel olusuma tehtit yollasa da biz bunu sevgi belirtisi olarak ele aliyoruz genelde. Insanlari yargilarken empati ile yaklasim sergileyip bir sonuca variyorsunuz ama aceto balsamico gibi bir bloga sahip olmadiginiz sürece onun hangi kosullarda hangi kararlari aldigini bilemezsiniz. kendi blogumdan örnek vereyim, bana artik iki kisi degil bes kisi geliyor ve bunun mail kismi beni cok yoruyor.. Yorum kismi da cok yormustu ve kaldirmistim isimsiz yorum yapma yetkisini , sonradan basa döndük yine.. herkes sizin kadar saygili bir sekilde yorum birakmiyor.. Aceto'ya günde 10 bin insan geliyor ve bunlarin yüzde biri sacmalik pesinde kossa o yorumlarla ugrasan insanin post atmak yerine onca vaktini bu sacmaliklara ayirmasi gerekir.. Arada tanidigim icin söylüyorum sizin gibi yorum birakanlara haksizlik edilmis olsa da toplamda bir vakit kazanimidir, ben dahi düsünüyorum tekrardan böyle bir uygulamayi.. Acin bir google hesabi, siz de katilin iyice, araya adsizlar girmesin derim ben.. Siz o yayimlanmayan yorumlar ve olumsuz elestirilerin yorgunu degilsiniz.. Ve inanin bunlar bir-iki degildir.. Aceto Balsamico biraz daha öznelligini bu isin icinde tutuyorsa tek bir kelimesinden milyon tane anlam cikaracak bir kitlenin varligidir.. Bizi de engelliyor, söyle desek yine gelecek yorumlar gibi daha da haber metni gibi postlarin olusmasina vesile oluyor..
Toplamda Aceto Balsamico,Flying Dutchman ve Borges futbol blogudur ama cok fark vardir arada.. Bu insanlarin günlük iliski alisverisi benden,digerlerinden farklidir. Aceto on kisi, hollandali bes kisi borges iki kisi ile ugrasiyor. Bu da inanin bana öznelligi belirleyen cok önemli bir kriterdir. buna ragmen sinirlerinin yipranmamasi mucize üstelik hollandalida onca insanin beraberce uyum sergilemesi gibi cesitli güzellikleri ya da sorunlari vardir.. Disaridan bakip "futbol blogu, her türlü özgürlük olsun yahu nedir" demeyin..
Noat,Lambuja, PC Lion,Neretva ve hepsi. Güzel bir ailenin üyeleri olarak bakin lütfen.. Onu cok seviyorum, bunu az yaklasim bu ailenin bir parcasi olan sizi de bizi de yorar.. Burada on tane insan yaziyor, bu uyumun temelinde zaten iyiligi denize atip kacmak vardir..
her seyin disinda ben bu birlikteligin uyumuna, ortalamasina hayranim arkadas, helal oLsun..
bobiler.com amacından saptı,ideolojik hedehödölere alet oldu.
diğerleri iyidir.
@Alper Öcal
askerdekileri bir kenara ayırdım, Ortega da bu kapsamda tabi...
@Vedat
bu diğer blogdan gelen bir paslaşmanın sonucu, ilk başlatan 7 olacak demiş o yüzden top 10 listesi olmadı. geleneğe uyduk yani anlayacağınız
Şu kadarını adım kadar iyi biliyorumki Okay Karacan iflah olmaz bir Everton taraftarıdır..
Cok sahane karikatur :)
Aslinda bu kalite ve seviye meselesine futbol haricindeki konularda da ulasilabilir. Mesela sinemada da yakinda belli bir seviyeye ukasilacaktir kanimca. Ancak konularin biraz ilgi cekici olmasi gerekiyor.
Yoksa ornegin spor harici kose yazarligini da bircok gazeteciden daha iyi yapacak bir suru adam var ama eglenceli bir vakit gecirme araci olmayinica cok tutulmuyor.
Yorum meselesine gelince, bir buyuk gazetelerin sitelerindeki okur yorumlarina bakin, bir de bloglardaki. Arada daglar kadar fark var. Isimsizi kaldirinca daha da kaliteli oluyor, cunku sorumsuz adamlar hem zahmetli buluyor hem de cekiniyor isim kullanmaya. Yorumun sonuna isim yazanlar da uyelik alsa 5 dakikada daha guzel olur.
Karisik bi yorum oldu kusura bakmayin.
Kisacasi ben bu blog camiasini seviyorum.
Adsız bir vatandaş Aceto'daki inceden Fener'e dokundurmaları can sıkıcı bulduğunu söylemiş. Ben de Aceto'yu arkadaşla aynı doğrultuda düşünmekle birlikte biraz Mehmet Demirkol'a benzetiyorum. Mehmet Demirkol'un tarafsız gözükmek ya da kalmak adına konuşup konuşup tam zurnanın öteceği yerlerde "Neyse!" diyerek susmasına fena halde uyuz olan birisiyim. Bir de standart bir ifadeye bürünür Mehmet Demirkol'un yüzü o durumlarda, hiç değişmez. Aceto'da da böyle bir tarafsız gözükmek için zorlama çabası hissediyorum. Böyle ufaktan ufaktan dokundurayım ama ağır olmasın, bir rengin tekeline bürünmesin blog havası seziyorum. Bilmiyorum belki hiç alakası yok bana öyle geliyor ama ben öyle hissediyorum. Belki de ben çok tarafım bu nedenle böyle hissediyorum. Tarafken taraf gözükmeme çabalarını (benim öyle algıladığım) hissettiğim postlarda da fena halde rahatsız oluyorum. He 10 numara blogdur, sürekli takip ediyorum ayrı bir konu. Ama takip ettiklerim içerisinde en iyisi Flying Dutchman'dir. Zihinlerinize kuvvet diliyorum.
fırat, sana gönderdiğim mail kesin 3'ü zorlar :)
maili atma nedenimi de o zaman söylemedim bari şimdi söyleyeyim yorumlara şunu atabilmiş biri "iyi ki gazete eki kapanmış..." nokta nokta nokta yı söylemeyim bari. adsız yorumdu iz süremedim ki mahkemeye kadar sürerdim izi... (internette suçla alakalı bir yer varsa)...
neyse mailin içeriğini merak eden varsa söyleyeyim flyingdutchmana attığım, kendisine flyingdutchman blogunda yazmak istediğime dair bir mail attım kendisine aldığım "adsız yorumun" kızgınlığıyla...
tabii ki Mein Kissen denen zat ile aynı haftaya mı denk geldi benim maiim bilemiyorum?
neyse bir espri ile bitirelim sözlerimizi
three stages of a blogger man/woman
post/a
"tri weekly, try weekly, try weakly"
Borges'in yazdıklarından sonra kendime bi hesap edinmeye karar verdim,her ne kadar gönderdiğim tüm yorumların altına "Ferman" yazsamda bundan sonra ""@Pierremanu gibi vatandaşların,adsız vatandaş hitaplarından kurtulmuş olurum hiç değilse :)
@flying dutchman
böyle bir buluşmadan gurur duyarım, 11e 11 kanat ve tavuk maçı yaptırtır, kaleye közde patatesleri diker, uzatmalarda demli ve tomurcuklu çay servisini mutlaka yaparım...
stadyumumuz haftanın 7 günü 9-24 saatleri arasında açık, dediğim gibi gurur duyarım...
hepsine, herkese yetişmem mümkün olmuyor... bir süre birini çok takip ediyorum sonra işler falan girince sekteye uğruyor...
ama borges'in bakışını oldukça tutuyorum, joe'ya ve çiçek ekmeklerine fena halde kılım, gand ismini yerdeniz büyücüsü'nden aldığını açıklamazsa kendimi barad-dur surlarından aşağıya atacağım, uçan hollandalı ile sabri'nin kan kardeşi olacağı günü bekliyor, alper öcal ile zico aşkı ortak paydasında muhallebi yiyorum, noat samisa'nın tadına daha varamadım, karpuz mevsimini bekliyorum, aceto ile rakıyı bir oturuşta içiyor, santillana dan uefa finali biletleri için özür diliyorum...
@flying dutchman
blog kadrosu sürekli genişliyor da bizim gözlerimiz ve zamanımız genişlemiyor... 1.5 senedir zam alamayıp doğalgazdan kıstığım gibi bütün postları okumak için uykumdam mı kısayım?
şöyle bir postu sindire sindire okuyalım yorumlayalım, diğeri sonra gelsin, kömür ateşinde kızarmış nefis bir tavuktan sonra gelen çay gibi...
az biraz akıllı olun, malzemeyi harcamayın:)
Hello to the "flying Dutchman" and to all readers of the blog.
First of all,
Thank you a lot for the good words you wrote about the "football-blabla". That upgrades my blog, because comes from someone who has a really interesting and important blog for football and not only. Yours and your "team"'s knowledge and ideas give me more to add, to think, to share.
I put your blog on my favorite because I felt its close to my mentality and because gives a beautiful view about what we all here have in common... Football!
...OK OK... enough the good words... Lets go to complains...
;-)
Well, the "football-blabla" does not update every day... Yes and its really normal for a lot of reasons.
Firstly its not a "football news" blog.
Secondly, its a blog that updates - generally - only with ULTRAS and organised fans, ideas, articles, subjects.
I like the style of "flying dutchman"'s blog , that you can read a lot of articles and really fast update. My style is different and its getting more difficult, because my view is not to write about greek ULTRA' scene and also not to write about greek football teams news generally.
Sorry about my english.
keep up the good work! Keep in touch!
FOOTBALL DRINKS AND ROCK'N'ROLL!
P.S. because the "football-blabla" is in greek, we will try to translate some articles in turkish and re-publish them in a non-greek version of the blog soon... thanks for the interest
"we will try to translate some articles in turkish and re-publish them in a non-greek version of the blog soon."
perfect!!!!
we translate your songs to turkish before you:)
milise mou-senden başka
eleni-sevdim
...
borges'in yazdıklarını okuduktan ben de kaydolmaya karar verdim. hayırlı olsun..
yukarda adsız olarak yazılmış okay karacanın everton taraftarı oldugunu belirten mesajı okay karacanın kendisi yazmıstır haberiniz olsun o 'aramızda' :).
Almanya hakkında herşeyi Borgesten.
İngiltere hakkında herşeyi Noat Samisadan
Hollanda ve Global futbol hakkında yazıları Flying Dutchmandan.
Brezilya ve İtalyaya dair detayları Lambujadan
Bülent abinin kendine has üslubu ıle samımı kalemınden cıkan yazıları Aceto Balsamıcodan
Genc oyuncular analızı ve Galatasaraya dair yazıları PCLion ve Tardini Büfeden takip ediyorum.
Gerçekten 1 seneye yakın süredir blog okuyucusuyum ve çok keyif alıyorum bu takipçilikten.Umarım sizlerde bu samimi yazılarınızdan bizleri mahrum etmezsiniz.Teşekkürler..
Abi,
Ben bir süredir iş kurma heyecanı içindeyim de. Yeminle blogu şu anda gördüm. Teşekkür ederim gerçekten, güzel sözlerin için.
Blog güncellenmesine gelince, hubble bubble, aslında bir günlük gibi değil de, daha çok canımızın istediğinde bişeyler karalayabileceğimiz bir sayfa bizim için. Zaman zaman onu unuttuğumuz oluyor, zaman zaman da bir anda 3-4 yazı birden yazıyoruz.
Saygılarımla. :)
Cenk
Çok teşekkür ederiz güzel düşünceleriniz için. Buralara geldiğinizde haberimiz olsun kallavi bir parti organize edelim :) Hatta mansion ödülü alan blogger da gelsin. yakan top oynarız hep birlikte.
Yorum Gönder