1 Şubat 2009 Pazar

X-MEN: RAFAEL NADAL CHRONICLES


Robocop filmini hatırlar mısınız bilmem. Şirketin ürettiği bir başka robot vardır Robocop'tan başka. ED 209. Öldürücü silahları vardır, mükemmel tasarımdır. Bir sahnede Robocop'u kovalar, Robocop merdivenlerden iner, diğer robot da inmeye kalkar ama merdivenleri inmek üzere tasarlanmamıştır. O çok güçlü teknoloji harikası, öldürücü robotun yenilişi merdivenlerden yuvarlanmakla olur. Zira her şeyi yapabilmekte ama en ufak bir basamağı inememektedir. Roger Federer'in Rafael Nadal'a karşı bir B planı yok. Karşısına dünya sıralamasında 134. sıradaki tenisçi gelse de, 29. sıradaki Marat Safin gelse de, Andy Murray gelse de Rafael Nadal gelse de aynı taktikle oynuyor. Kriz anlarında ne yapacağını bilemiyor. Hep bir disiplin içerisinde ve maç taktiğinden ani kopuşlar yaşamıyor. Rafael Nadal'la oynadığı son 3 Grand Slam finalinin özeti hep aynı. Nadal'ın inatçılığı, Federer'in bir dolu basit hatayla kros ve paralel passing shotları kortun dışına göndermesi veya fileye takılması ve maçın son setinde Nadal avantajı yakalayınca Federer'in çökmesi. Bugün de böyle oldu. Federer'in 64 tane beklenmedik hatası var. Nadal'da bu sayı 41. Maç öncesi Eurosport adına röporta görevini üstlenen Barbara Schett, ve görüşlerini aldığı Pat Cash ve Mats Wilander, yani 3 eski tenisçi hiç tereddüt etmeden Roger Federer'in maçı kazanacağını ve Rafael Nadal'ın yarı finaldeki Fernando Verdasco maçının yorgunluğunun etkilerini hissedeceğini söylediler. Hepsi koskoca bir tokat yedi.

Avustralya Açık tenis turnuvasının rekorunun elde edildiği bir maçı oynadıktan sonra 4 saati aşan bir final oynamak, üstelik bu Roger Federer'e karşı yapmak her yiğidin harcı değil. Hatta şöyle diyeyim bir yiğidin harcı. O da Rafael Nadal işte. "Savunma tenisi oynuyor" diye eleştiriliyor İspanyol. Bu eleştiriyi yapanlar hayatlarında hiç John Mc Enroe-Bjorn Borg rekabetini canlı veya arşivlerden izlemediler sanırım. Nadal'ın bu damgayı yemesinin 2 sebebi var, birincisi inatçılığı ve çevrilmesi imkansız denilen neredeyse her topu çevirmesi ikincisi de fileye Roger Federer kadar çıkmaması. Bunun dışında hiçbir dayanak yok ortada. Tabi "bakın adam savunma yapıyor" gözüyle bakarsanız maça her vuruşu bu gözle görmek mümkün. Bir kere inatçılık ve her topa çevirmek için hamle yapmak savunma tenisi oynadığınızı değil pes etmediğinizi gösterir. Eğer Federer Nadal'daki bu inancın yarısına sahip olabilse hem Roland Garros hem Wimbledon hem de Avustralya Açık finallerini maç giderken çevirebilirdi. İkincisi şu fileye çıkma hadisesi. Bu maçta bir istatistik verelim. 60 kez fileye gelmiş Federer. 43'ünü kazanmış bunların. Nadal'da bu oran 15/26. Yani % 71'e % 57. Eğer bir oyuncunun sürekli atak yapıp yapmadığı fileye gelme sıklığıyla ölçülüyorsa buyurun Goran Ivanisevic'i verelim. Ömrü boyunca servis atıp 2 vuruş sonra fileye geldi. 1 tane Grand Slam'i var kazandığı. Kaldı ki bu yorumu gören Nadal'ın her topu rakibin hata yapması için ortaya vurduğunu ve vuruşlarını havadan bombeli yaptığını düşünür. Böyle bir durum yok elbet. İspanyol her maçta bu maçta da olduğu gibi sürüyle slice vole, stop vole, paralel ve kros passing shot vuruyor. Eğer iki tenisçi arasında 4 defa gidip gelen bir toptan sonra Federer puanı bitirmek için topu kortun çaprazına vurup 30-40 santim farkla dışarı vuruyorsa bu Federer'in atak oynadığını değil, basit hata yaptığını gösterir.



















Neyse uzatmayalım. 2008 Wimbledon finali ve bu turnuvadaki Verdasco-Nadal yarı finali kadar çekişmeli olmasa da yine de tenise doyduğumuz bir pazar günü oldu. Zaten o tür maçlar da senede 1 veya 2 kere gelir. Rafael Nadal peydah olmadan önce uzun yıllar böyle bir maç göremedik zaten. Dolayısıyla her maçı bu tür efsane niteliğindeki maçlarla karşılaştırmamak lazım. Bayanlar tenisinde örneğin Steffi Graf-Jana Novotna Wimbledon finali gibi kaç maç izledik ki ömrümüzde. Taş çatlasa 2 veya 3. Finalde Nadal için söyleyecek bir şey yok. "Toprak, çim, sert kort, halı sentetik farketmez kral benim" dedi çok açık bir mesajla. 2009 Roland Garros'u çok rahat alacaktır tahminim. Federer 2009 Wimbledon'da son geri dönüş hakkını kullanır, eğer dönemezse Nadal'ın karşısına yeni bir rakip bulmak zorundayız.


















Son notlarımdan birisi Nadal'ın şortu ile ilgili. Ahaliye Nadal'ın şortu dert olmuş ki "sponsorunu değiştirsin" diyenler var. Bu iş sponsorla ilgili değil. Tenisçilerin artık tik haline gelmiş hareketleri vardır. Sharapova'nın her servis atışından önce düzenli olsa bile kulağının arkasındaki saçları düzeltişi gibi. Nadal'ınki de artık bir nevi alışkanlık, çok rahat olsa bile o hareketi yapıyor. Yapmasa servis atış halindeki momentumu bozulabilir ve birşeyleri eksik hissedebilir.

Ödül töreni için de kelam edip kapatalım. Ben Sabri Sarıoğlu'nun bir baba hindileriyle, Ercan Saatçi'nin "Avrupa fatihiymiş Galatasaray" tezahüratlarıyla yaşayan bir adamım. Bu tür alçakgönüllü tavırlar bana ters geliyor (!). Federer "bu hakemlerle ATP Tur bitmez" diyecekti, Nadal "saat kaç?" diyip seyirciler "on iki kırk beeeeeş" diye bağıracaktı ki havamı bulayım. Sizinki de ezeli rekabet mi....

Roger, I'm sorry for today. I know exactly how you feel. Just remember you're a great champion and you're one of the best in history and for sure you're going to match Sampras. To receive this trophy from Rod Laver is a dream for me. Thank you very much.

Rafael Nadal

10 yorum:

Aisilra dedi ki...

federer de son sozu soylemek benim hakkim degil diyerek rakibine jest yapmis.son seti izleyemedim ama oncesinde klasik bi federer-nadal maciydi muthis sayilar cikartip sacmasapan hatalar yapan bi federer, her topa olumune kosan bi nadal federerin hele 3. sette 40-0dan 40-15ten verdigi oyunlar var ki akillara zarar...

SAFÆ dedi ki...

Çok iyi özetlemişsin Flying teşekkürler.. Yanlış hatırlamıyorsam,
Avusturalya açıkta yarı finaller daha zevkli geçio sanırım :)

Adsız dedi ki...

Gerçekten çok güzel bir değerlendirme olmuş,eline sağlık.Federer ilk sette 4-2 önde iken kendi oyununu kırdırması ve devamında seti kaybetmesi sonunun başlangıcıydı bence.Rafa için gerçek anlamda rakip Verdasco ve Murray olur bence artık
Ahmet

Adsız dedi ki...

hak eden kazandı. zaman ne de çabuk akıyor. geçen seneki songa-djoikovic finalini dün gibi anımsıyorum. o gün de korttaki çoğunluk songa nın kazanmasını istiyordu, kaybetti. bugün de çoğunluk federer i destekledi, nadal bileğinin hakkıyla kazandı.

flyby

Adsız dedi ki...

Bence nadal hayranları çok heveslenmesin, tenis aleminin kralı roger düşüş içerisinde, doymuşluk hissi fazla bunun sorununu yaşıyor,geri dönmesi biraz tahmin edilenden fazla zaman alabilir ama geri dönüceğinden benim hiç şüphem yok.

Adsız dedi ki...

Harika bir yazi olmus mac icin. Pazar gunu 5 saat boyunca bir kere bile kanal degistirmeden izledim maci. Nadal'i tutuyordum Nadal kazandi. Iki hafta boyunca her gun sabah ise giderken gorup de izleyemedigim maclarin acisini bir gunde cikardim.

Federer'e gelince. Bence Roland Garros'u yine kaybedecek ama Wimbledon'u iki kere ust uste kaybetmeyecektir. Nadal'i her ne kadar cok sevsem de kral galiba hala Federer ve ama gercekten kralsa Wimbledon'u kazanip bunu kanitlamali.
Can

Çetin Cem dedi ki...

Federer "bu hakemlerle ATP Tur bitmez" diyecekti, Nadal "saat kaç?" diyip seyirciler "on iki kırk beeeeeş" diye bağıracaktı ki havamı bulayım.

hahaha, harika!

Adsız dedi ki...

"Rafa savunma oynuyor" yorumlarına yaklaşımını sevdim :)

Rafa 1'de 1'le başladı.. umarım geriye kalan 3 grand slam'i de kazanır..

Vamos Rafa!

Adsız dedi ki...

Vamosssssss Nadallll

Aslan parçası 2.50 oranıyla kazandırdı bize,ayrıca ağlattı cakma kralı ))

Ferman

zachpaulsen dedi ki...

federer nadal'ı kendi evinde roland garros da yenip tacını geri alır.