19 Mart 2009 Perşembe

KAREL BRÜCKNER EMEKLİ OLDU


69 yaşında teknik adamlık, dolayısıyla da futbol yaşamına bir nokta koydu Çek teknik adam. Sırtındaki ağrıların artık onu fazlasıyla tehdit ettiği ve doktorların da tavsiyesiyle emekli ayrılması gerektiğini söylediğini gerekçe göstererek yeşil sahalardan çekildi. Kalan günlerini evinde istirahat ederek geçirecek Bohemyalı. Çek Cumhuriyeti milli takımını uluslararası son turnuvaya taşıdı ve bunlardan 2004 Avrupa Şampiyonası'nda yarı final gördü. Ancak 2006 ve 2008'de gruptan çıkamadılar. Euro 2008'den sonra başına geçtiği Avusturya milli takımından Mart ayında ayrılmıştı zira takım 2010 Dünya Kupası elemelerine pek iyi başlayamadı ve Türk milli takımının 4-2 kazandığı hazırlık maçı da olmak üzere geleceğe dair pek ümit vermiyordu. Bu onun son teknik adamlık görevi olarak kaldı böylece. Futbolculuk kariyerinde 17 yıl forma giydiği, doğduğu kentin takımı Sigma Olomouc'da 5 kez teknik adamlık yapmış bir isim Brückner. Futbolculuk kariyerinde hiçbir şampiyonluk yaşayamadı. Teknik direktörlük kariyerinde de hiçbir zaman Prag takımlarının başına geçmedi. Zbrojovka Brno, Sigma Olomouc, Zilina, Petro Drnovice gibi ligin sıradan takımlarını çalıştırdı hep. Bu yüzden teknik adamlık kariyerinde de hiçbir zaman lig şampiyonluğu göremedi. Milli takım kariyerinde de hiçbir kupa kazanamadığı görülürse, çağın en saygı duyulan teknik adamlarından birisi olmasına rağmen koskoca kariyerin sonunda evinin şeref köşesinde hiçbir madalya olmayacak olması acı verici. Buna en çok yaklaştığı Euro 2004 yarı finalinde 119. dakikada Trianos Dellas'ın vurduğu kafa hayallerini suya düşürdü. 2000 yılında da Avrupa 21 yaş altı şampiyonasında final oynamıştı Çek Ümit Milli takımıyla ama penaltı atışlarıyla İsviçre'ye kaybetmişti. Buna rağmen ülkede 7 kez yılın teknik adamı seçildi.

2 yorum:

aksilaz dedi ki...

Gerçekten çok ilginç bir kariyer hikayesi var. Yazık olmuş şampiyonluk görememsi. Ancak ben futbol stilini sevemedim bi türlü. Tamamen kişisel yeteneklerle gol atmayı düşünüyor. Bu yüzden maçlar çetinleştikçe başarısızlaşıyordu. Yarı final ötesine bi türlü geçememeside bu yüzden.

alchoburn dedi ki...

Büyüklük kupayla olmaz hakikaten. Gene de, başka bir ülkede olsa bu denli tahammül edilir miydi hep onu düşünürüm.

Çek futbolu ve ekolü diye birşey varsa altında imzası olan adamdır ki sanırım bu kupa kazanmaktan daha önemli. Çünkü kupa kazanabilirsiniz, ama düzenli başarı bir mentaliteyi oturtmadan gelmiyor. Çek Cumhuriyeti de onun yönetiminde sürekli olarak dünya futbol sahnesinde yer bulan bir milli takıma sahip oldu.