31 Mart 2009 Salı

TİMUR İMPARATORLUĞU'NDA PARANIN YÜKSELİŞİ

























Bundan 2 sene önce Özbek futbolu il ilgili bildiklerimiz Maksim Shatskikh ile sınırlıydı. 10 yıla yakın bir süredir Dinamo Kiev forması giyen Shatskikh Avrupa futbolunda Özbekistan dendiğinde akla gelen ilk isimdi. Onun dışında ülke bağımsızlığını ilan ettiğinden beri ne bir kulüp takımı ne de milli takım hatırı sayılır bir başarı elde edememişti. Özbek milli takımı 2004 ve 2007 Asya Kupası'nda çeyrek finale yükselebildi o kadar. Derken geçtiğimiz yılın Temmuz ayında ardı ardına patlayan üç bomba dikkatleri ülkenin üstünde yoğunlaştırdı. Önce Samuel Eto'o'nun FC Bunyodkor kulübü ile anlaştığı kulüp yetkililerince açıklandı. Barcelona yöneticileri bunu yalanlasa da Kamerunlu'nun menajerleriyle Taşkent'e varması dedikoduları güçlendirdi. Daha sonra bu haberler önce Barcelona kulübünün ülkede futbola olan ilgiyi artırmak ve altyapıya yardımcı olmak için çeşitli aktiviteler düzenleyeceği ve Taşkent'te yapılacak bir hazırlık maçına döndürüldü. Messi, Puyol, Inıesta ve Arsenal'li Fabregas ülke futbolunun tanıtımına yardımcı olmak için ülkeye geldiler. Bu olayın üzerinden belli bir süre geçmişti ki 35 yaşındaki Brezilyalı Rivaldo AEK ile kontratının bitmesinin ardından Bunyodkor ile sözleşme imzaladı. 2 yıl için 10 milyon euroluk bir kontrata imza attı Rivaldo. 3 hafta sonra Fenerbahçe'den ayrılan Zico'nun takımın başına geçişiyle kulübün adı çok sık anılmaya başlandı. Tabi bütün bu sözleşmelerin arkasında, ilgili isimlere önerilen bol sıfırlı paralar yatıyordu. Samuel Eto'oya önerilen rakam 3 ay için 25 milyon dolar gibi uçuk bir rakamdı. Kısacası 7-8 yıl önce başlayan Rusya'daki atılımın benzeri Timur'un torunlarına sıçramıştı. Bunyodkor bu gazla kendi liginde duble yaptı ve Asya Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale kadar yükseldi. Bu kupada Özbek takımının geldiği en yüksek yerdi. Bu sene de 2 takımla ligdeler ve gruplara çok iyi başladılar. 9 ay içinde esameleri bile okunmazken bir anda dünya futbolunun önemli atılımlarından birisini yapan Özbeklere ve Bunyodkor kulübüne biraz yakından bakalım.

Özbekistan % 40 gibi çok yüksek bir oranda işsizlikle boğuşan ve nüfusun % 30'u yoksulluk sınırının altında yaşayan bir ülke. Rusya'nın parçalanmasından sonra Ukrayna dışında yeni yeni toparlanan güneydeki bağımsız devletler ekonomilerini bir istikrara oturtmaya çabalıyorlar. Amin Maalouf'un eşsiz romanı Semerkand'ındaki refah dolu, şaşaalı Özbekistan'dan pek bir eser kalmamış durumda ülkede. Ülke insan hakları ihlalleri sonucu ortaya çıkan uygulamalarda dünyanın en tutucu ülkelerinden birisi sayılıyor. 13 Mayıs 2005'te halkın keyfi şekilde tutuklanan 23 iş adamının serbest bırakılması için Andijan kentinde yaptıkları eylemde 200'e yakın protestocu askeri güçler tarafından öldürüldü. Bu olay halen Özbekistan tarihinin en büyük kara lekesi olarak anılıyor ve "Andijan Katliamı" olarak biliniyor.


















Bunyodkor Özbekçede "yaratıcı" anlamına geliyor. Kulüp 2005 yılında "Neftgazmontaj-Quruvchi", kısaca Özbekçede "inşa eden", "kuran" anlamına gelen "Kuruvchi" ismiyle kuruldu. Yani 4 yıl önce böyle bir kulüp ortada yoktu. Kuruldukları ilk sene amatör ligden bir üst lige yükseldiler. Yükseldikleri sene kupada final oynadılar, ertesi sene de Zico ile dubleye imza attılar. Henüz 1 senelik olan 15.000 kişilik stadyumları MHSK Stadyumu'nun yerine 150 milyon dolar değerinde yeni bir stadyum inşa ediyorlar. Kulüple Barcelona arasında 3 yıllık bir plan dahilinde imzalanan karşılıklı ilişki halen devam ediyor. Bu ilişki o kadar ileri gitti ki Bunyodkor kulüp amblemini değiştirdi ve Barcelona'nıkine çok benzer bir tasarımla karşımıza çıktı. Takımın arkasındaki bu parasal gücün sırrı ise kulübün resmi internet sitesine girdiğinizde amblemin altındaki sponsor listesinde yatıyor. Gazprom-Zenith örneğinde olduğu gibi sponsorların arasında tam 8 tane doğal gaz firması var. FC Budyonkor'un arkasında böyle bir maddi güç olunca (aralarında ÖZBEK LİBOŞLARI GALEREYASI adındaki de dahil olmak üzere 30'un üstünde sponsor var) takımın gerçek sahiplerinin kim olduğu hakkında da türlü dedikodular var. Özbek basını kulübü perde arkasındaki bir kartelin yönettiğini ileri sürüyor. Kulübün görünürdeki en büyük hissedarı İsviçre'li Zeromax firmasının Özbekistan'daki imtiyaz sahibi Miradil Djalalov. Firma gaz, benzin ve ipek üretiminde söz sahibi ve tüm Özbekistan'da faaliyette olan "Uzgazoil" isimli benzin istasyonlarının da işletmecisi. Tabi iş bununla kalmış değil. Devlet başkanı Islam Karimov'un kızı ve gelecekte onun yerine geçmesine kesin gözüyle bakılan, medyanın "Özbek prensesi" olarak hitap ettiği, aynı zamanda şarkıcılık yapan Gulnara Karimova, Zeromax'ın asıl işlemlerini yürüten kişi ve böylelikle de kulüple devlet arasındaki köprüyü kuran isim. Bunyodkor'un arkasında önemli bir siyasi destek de var kısacası. Bu yüzden geçen sene takımın ligdeki son maçı için Andijan bölgesine giden taraftarlar çok büyük engellerle karşılaştılar ve bölgeye girerken üstleri yerel halk tarafından arandı. Devlet-Budyonkor yakınlığı, muhalifler açısından da bir tehdit olarak görülüyor tabi. Barcelona'nın insan haklarını bu derece hiçe sayan bir devlet yönetiminin takımı ile işbirliği yapması unicef hamlesinden sonra Katalanlara pek yakıştırılamadı. Bu iş o kadar ileri gitti ki geçen yıl Budyonkor'un ezeli rakibi Pakhtakor Taşkent ile oynanan maçta, Taşkent 'li futbolcuların beraberliği yakalayınca, kendi başkanları Victor Djalilov tarafından maçı kaybetmeleri için silahla tehdit edildiği söyleniyor.

Özbek Ligi'nde Budyonkor geçen yol 7 yıl süren Pakhtakor hegemonyasına son verdi ve şampiyon oldu. 16 takımdan oluşan ligde bu 2 takımın bir süre daha hüküm sürmesi bekleniyor. Ligde bu 2 takıma Lokomotiv Taşkent'in katılmasıyla 3 başkent takımı mücadele ediyor. Budyonkor kendisine sadece Asya şampiyonluğunu değil, Abu Dabi'de bu sene sonu yapılacak FIFA Dünya Kulüpler Şampiyonası'nı da hedeflemiş durumda. Zenit'in arkasına gaz patronlarını alarak ateşlediği başarı bakalım 2009 yılında Budyonkor için de görülecek mi?

3 yorum:

mute dedi ki...

"Budyonkor'un ezeli rakibi Pakhtakor Taşkent..."

4 senelik kluplerine ezeli rakip de yapmışlar demek ki :)

Bu Orta Asya cumhuriyetlerinde, Kırgızistan'da, Özbekistan'da, Türkmenistan'da acaip işler dönüyor gerçekten. Rus-ABD çekişmesi şirketler düzeyinde yaşanıyor, olan arada kalan halka oluyor.

Budyonkor Barcelona ile anlaşma imzalamış. Ne olacak, Barça biraz para kazanır, Budyonkor'un hesaplarında biraz daha para aklanır, 5 sene sonra da klubün ismini kimse hatırlamaz. Zaten yazınızda da futbola dair birşey yok (ya da var ama farklı şekilde). Zaten ne yazılabilirdi ki oyuna dair...

varol döken dedi ki...

trilyon da kazansa, asya değil cihanlar şampiyonu da olsa, o abla o pembe tunik ile mor taytı her zaman giyecek!

CaRtMaNtR dedi ki...

futbol asla sadece futbol değildir eyvallahta bu kadar futboldışı gelişmelerin olduğu yerde işin sportif kısmı nerde kalıyor. Gerçektende 5 yıl sonra bu kulübü hala aktif şekilde çalışacağını kim garanti edebilir şu anda.