27 Nisan 2009 Pazartesi

KRAMPON DEĞİL ALINTERİ























Cumartesi günü Old Trafford'daki, Manchester United-Tottenham Hotspur maçının ilk yarısı bittiğinde Liverpool ve Chelsea hafta içi gömdükleri şampiyonluk umutlarını tekrar topraktan çıkarmak üzereydi. 2-0 öndeydi Spurs. Bu tür maçların klasik tabiri "ikinci devre başında bulunması gereken gol" çok erken gelmedi ama 57. dakika çok geç de sayılmaz. Harry Redknapp maçtan sonra çok itiraz etti penaltıya ki ben de Howard Webb'in doğru kararı verdiğini düşünmüyorum. Ancak biliyorsunuz yine bizde moda olan bir deyimden hareketle maçın skorunda Kırmızı Şeytanlar haneside "5" yazmasına karşın o ilk gol önemli bir dönüm noktası oldu. United açısından değil, Spurs'lu oyuncular açısından. United o pozisyonda penaltı düdüğü çalınmasa da saldırmaya devam edecekti yani onların psikolojisinde pek değişen bir şey olmayacaktı ama Spurs'lu oyuncuların "galibiyet elden gidiyor korkusu" Webb'in yanlış kararı olmasa bir süre daha kafalarında olmayacaktı. O penaltı Spurs'lu oyuncuların düşüncelerini pamuk ipliğine bağladı. Sonra öğrendik ki bu iplik de çok zayıfmış. Tabi sebebi için biraz da kenara bakmak lazım. United'ın 5. golü attığı ana kadar Tottenham'ın ikinci devrede üstüste 3 pası yok. 10 yıl önce İstanbul deplasmanında öne geçmiş Anadolu takımı gibiydiler. Bu derece silik oynamalarının açıklamasını sadece Ferguson'un takımının saldırısı ile açıklamak sorumluluları gözden kaçırmamıza sebep olabilir. Tabi biz iki devre arasında United'da değişen bir şeyler varsa, onlar ne oldu, tebeşiri elimize alıp bir bakalım. Olay sadece "Fergie herhalde bir krampon daha fırlattı"dan ibaret değil.























Şimdi ilk karşılaştırmanın çok çarpıcı bir gerçeği var önümüze sunulan. 2-0 geriye düşülen ilk yarı ile, 5-0 galip gelinen ikinci yarı arasında çok önemli bir fark var yazının başındaki tabloda görüldüğü üzere. United kendi sahasında yaptığı hazırlık paslarını 3 katına çıkarmış neredeyse. Darren Fletcher-Paul Scholes değişikliğinin United'ın kendi sahasından atakları başlatma performansını nasıl artırdığının bir göstergesi aynı zamanda. Bu da futbolda o bazılarının hiç sevmediği yan pasların ve bir takımın atakları kendi sahasından başlatmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Dikkat ederseniz ilk yarıda ev sahibi takım oyunu 30-70 metreler arasına sıkıştırmışken ikinci yarıda ilk 80 metreyi birbirine yakınlaştırarak Spurs kalesine çökmüş durumda. Tabi çok eleştirilen Dimitar Berbatov'a da bakmak lazım (üstte) . Maç boyu sadece 1 pas hatası yapmış Bulgar oyuncu. Özellikle ikinci yarıda Michael Carrick, çıkana kadar Darren Fletcher ve Cristiano Ronaldo ile orta sahaya kadar gelerek yaptığı yardımlaşma önemli. Ferguson elinde Ronaldo ve Roney gibi 2 önemli silah varken, Berbatov'un onlar kadar gol üretemeyen performansına bu özelliği nedeniyle göz yumabiliyor elbet.























Gelelim işin Tottenham tarafına Yukarıdaki tablo kadar ikinci yarıdaki dağılmayı anlatan bir tablo olamazdı sanırım. Tottenham defansı yaptıkları yerleşme hataları ve United forvetlerini kontrol konusunda birbirlerini uyarmaya süre bulamayacak kadar büyük bir baskı yediler. İşte görüntü ortada. İkinci yarıda kendi ceza sahaları içinde yaptıkları bir tek yerinde müdahale bile yok. United'ın kabus gibi çöktüğü o 14 dakikada (ilk 4 gol) Spurs defansı topa bir tek müdahale bile yapamamış. Yine buna paralel bir gösterge. Tottenham forvetinin ilk yarı ve ikinci yarı arasında rakip defansı meşgul etme farkları. Rio Ferdinand'ın ilk yarıda kendi ceza sahasının önünde rakiple girdiği 4 ikili mücadele var. İkinci yarıda bu sayı 3 ve bunlardan ikisi rakip yarı sahada taç çizgisi dolaylarındaki Manchester United ataklarında. Nemanja Vidic ve Rio Ferdinand ikinci yarı hiçbir Tottenham hücumunda herhangi bir şutu kesmeye tenezzül bile etmemişler. Yani kısacası kendi sahalarına oturup 5 çayını içselermiş kimsenin gelip "siz ne yapıyorsunuz?" diye soracakları yokmuş, görüntü bunu gösteriyor.























Son görüntüyü Cristiano Ronaldo için verelim. Serbest oyuncu ne demek? Alın işte bu demek.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Mükemmel bir analiz olmuş ellerinize sağlık son tabloda Ronaldo'yu vermişsiniz. Analiz kısmından öte maçı izlerken bile bu sene - yine tabloda gerideki paslaşmaları görülüyor - en verimli maçını çıkardı attığı goller haricinde !

BT dedi ki...

harika, klavyene sağlık.