Bu hafta geçmişten getirdiğimiz ikinci yazı olacak bu. 9 Mayıs 2008'de yazmışız aşağıdaki yazıyı "
Sadomazoşizmi Seviyoruz" diye. Aradan tam onbir ay geçmiş. Bir 9 Mayıs'tak iyazıdaki resme, bir de yukarıdaki resme bakın. Değişen hiçbir şey yok. Aşağıdaki görüntüler "
Gel Gidersin" blogundan. Ben şimdi nereden tutayım bu görüntüleri? Hafta başında Türk polisinin vukuatları ve vatandaşına olan tutumuyla ilgili bir dolu şey yazdık. Tamam onların hala arkasındayız, hatta bu görüntünde de yine baş roldeler de, yardımcı oyuncular kimler? Biz. O kuyruğa giren adamlar. Kusura bakmayın ama dünya üzerinde alçaltılmaktan bu kadar hoşlanan başka bir millet var mı merak ediyorum. Bir önceki geceden bilet gişesinin önüne gelmiş taraftar. Sabaha kadar uyumadan beklemiş, sabahın ilk saatlerinde kuyrukta pres makinesine girmiş, polisten dayak yemiş, içi dışına çıkmış, nefessiz kalmış (o kuyruklar hayati tehlike içerirler çok iyi bilirim, göğsünüze ve karnınıza öyle bir baskı olur ki bazen nefes alamazsınız, ancak dışarı da çıkamazsınız, artık kendi dayanma gücünüze kalmış), insanlık dışı bir muamele görmüş, sonra saatler süren işkenceden sonra eline maç biletini almış "ehehehe abi zor oldu ama aldık bileti" diyor. O zaman senin duvarlara A.C.A.B. yazmaya, "yönetim uyuma taraftara sahip çık" diye bağırmaya, "polis bizi tartaklıyor" diye ortaya dökülmeye hiç hakkın yok. Kendine ihanet ediyorsun çünkü ilk başta. Polis copundan 10 metre ötedeki adamlar, biraz sonra o copun kendilerine inebileceğini hiç düşünmeden "vur, vur, vur, vur" diye bağırıyorlar. Kulaklarına inanası gelmiyor insanın. Sebep ne? Kuyrukta kaynak yapan varmış. Sen ondan sonra sıra sana geldiğinde polise "abi vurma ben sıradaydım" desen adam seni dinler mi? Daha 5 dakika önce uygulamalara saydığın bir dolu lafın uyuşturucusu eline aldığın ve her sene oynanacağı kesin olan bir derbi maç bileti midir? İnsanın kendine olan saygısı bu kadar ucuz olmamalı.
Biletix'in bilet dağıtımındaki problemleri ve Galatasaray kulübünün tutumu ile ilgili geçen sene diyeceğimiz demişiz zaten. Onlarda değişen bir şeyok, ortada böyle güdülmeye hazır bir sürü oldukça zaten değişmesini beklemiyorum. Seneye bu zamanlar aynı yazıyı yazacağız nasıl olsa. Ama kendine çeki düzen vermesini beklediğimiz emniyet güçleri karşısında bizim de duruşumuzun ne olduğuna bakmak gerek.
-----------------------------------
Dün Galatasaray'ın puan alması halinde şampiyonluğunu ilan edeceği Gençlerbirliği Oftaş maçının biletleri çıktı. Her önemli maçtan önce olduğu gibi Biletix'in serverında büyük problemler yaşandı. 17.000 bilet için 300.000 kişi akın edince sistem doğru düzgün işlemedi tabi. Genel olarak herkes firmaya, Galatasaray yönetimine, olmadı, geri kalan 299.999 kişiye öfke yağdırdı. Sonuçta 283.000 kişi bir kaç saatlik savaşta yenik düştü.
Şimdi ilk önce şunu belirtmek lazım, bu olay sadece Türkiye'de olmuyor.
Dün Leeds United'ın Division 1 play-off'unda Carlisle ile oynayacağı maç için çıkan 40.000 bilete taraftarlar akın edince anlaşmalı bilet satışl firması Software4Sport sitesinin sistemi de çöktü. Endüstriyel futbolun anavatanında da oluyor bunlar, bize özgü değil. Bize özgü olan şey
2 hafta önce de belirttiğimiz taraftarlar ve yönetimlerin olaya yaklaşma şekli. Acaip yöntemler duyuyorum. Türkiye'nin çeşitli illerinde bilet piyasaya çıkarmama. Bazı bilet satış gişelerinde satış yapmama ve benzerleri. Bunlar zaten çok komik. Hollanda'da birisi bugün Utrecht'teki bir bilet satış gişesine gidip Ajax'ın maç biletini satın almak istediğinde eğer satıcı "biletler sadece Amsterdam'da satılıyor" derse gülünür o adama. Ama ağızla değil. Bunu bir kenara bırakıyorum. Bilet gişelerinde yaşanan rezalet. 2 hafta önce de vurguladığımız buydu. Bir kulübün kendi taraftarına saygılı olması onu ödüllendirici olması gerekir. Bu insanlar sabah saat 4-5 sıralarında bilet kuyruğuna giriyorlar, ağzı içki kokan, uyuşturucu almış, eli bıçaklı şehir eşkiyalarının bir takım tribün liderleriyle olan bağlarını gerekçe göstererek insanlarda yarattığı terörü okuyoruz sürekli. Kulüpler buna ısrarla önlem almıyorlar. Zira bu tribün liderlerine verilen imtiyazlar artık onların yarattığı terörü engellemenin çoktan önüne geçti. Şampiyonluğa giden bir takımın taraftarının sokak ortasında bilet için birbiriyle kanlı bıçaklı olması. Mantığınız alıyor mu?
Bununla ilgili tepki koyuyor muyuz? Hayır. O belalı bilet kuyruklarından elinde biletle çıkan bir an gördüğü insanlık dışı muameleyi unutuyor, ta ki aynı muameleyi bir daha görene kadar. Bileti eline alamayan da bilet firmasına, internet browserına küfür ediyor. Bir gün Türkiye'de tüm taraftarlar birbirlerini düşünüp üstüste 4 maça gitmeseler, o ülkede neler olur kimse düşünüyor mu? Ya da kombine bilet satışının ilk 2 ayında kimse kombine almasa. Toplu tepki konusunda geri kaldığımız sürece münferit işkencelere maruz kalacağız bunu kabul edelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder