10 Nisan 2009 Cuma

ŞAMPİYON vol.2



Genelde bu tarz başlıkları atan şahıslar, girişi "daha söze gerek var mı, şampiyonluk işte, bundan ötesi yok!" gibisinden yaparlar. Samimi olayım, daha yaratıcı bir başlık bulamadım yazıya, kolaya kaçtım. Ha, tabii tırnak içindeki düşünceler içindeyim ben de, orası ayrı...

Tersten başlayalım. Böyle bir başarının, hayatında futbol dışında spor izlememiş, hatta futbolu takip etmeyi de sadece kendi tuttuğu takım ve halı saha maçlarıyla sınırlı tutmuş, basketbolu tenisi vs. geçtim takip ettiği tek spor dalı olan futbolun Avrupa ayağına dair bildiği tek şey, "efendim, Gerard gibi Lampard gibi oyunu çift yönünü....." kalıbı olan insanlar tarafından bu kadar bayağılaştırılmasını kaldıramıyorum. Arkayı beşleyelim elfleri her yerde maalesef. Maçın hemen ardından Galatasaray tarafı, "en büyük spor kulübüyüz, bu da mı tesadüf söyle Aziz hihi" Fenerbahçe tarafı, "bırakın yahu, biz bunları ligde iki kere yendik, bunlar sene başı Euroleague'e katılmaya korktular hem bir kere, peh peh" moduna girmiş durumda. Bir ağız tadı bırakmadılar gitti, her yerdeler ve virüs gibiler, bunların yanında muhabbeti dinleyen akl-ı selim bir insan da o curcunanın, o basit muhabbetin içine giriyor bir süre sonra zira...

Sezon başından beri sıkı olmasa da haberleri, gidişatı takip ettim, maçları az çok izlemeye çalıştım. Takip edenler bilir, Galatasaray bayan takımı zaten sezona bol transfer yaparak iddialı bir şekilde girmişti, çok büyük bir sürpriz değil yani bu olay, bu kadar emeğin ve harcanan paranın ardından gelmesi gerekiyordu artık böyle bir şeyin. Lakin yine takip edenlerin bileceği üzere bu sene oluşturulan bu yapıya rağmen hayal kırıklıklarıyla dolu bir sezon geçirdi Galatasaray. Saha dışında yaşanan sıkıntılar, mütemadiyen saha içine de yansıdı. Ligde bir dolu mağlubiyet alındı ve normal sezon 4. sırada tamamlanabildi, ki bunun dezavantajı olası bir yarı final eşleşmesinde, Fenerbahçe'ye karşı 1-0 geride ve saha avantajı rakipte olacak bir şekilde başlandığında yaşanacak. O olası yarı final eşleşmesi de uzak değil. Fenerbahçe yarı finale çıkmış durumda, Galatasaray da Beşiktaş karşısında seride 2-0 önde, 1 maç kazanmaları yetecek... Sorunların, problemlerin ardı arkası kesilmedi. Zafer Kalaycıoğlu polemiklerinin olduğu dönem takımın yardımcı antrenörü geçici şekilde coach'luk görevini üstlenince işler daha da sarpa sardı. Ama bu krizden çıkıldığı ve takımın formunu yakaladığı zaman harika bir zamana denk geldi, çok büyük etkisi oldu kazanılan şampiyonlukta bu zamanlamanın...

Galatasaray'ı konuşurken rakip Taranto'yu es geçmemek lazım. İtalya'da da Türkiye'de de çok iyi basketbol koydular ortaya. Basketbolda seyirci, atmosfer etkilidir; bayan basketbolunda daha da fazla etkilidir. Rövanş maçında, böylesine harika bir atmosferde maçın son dakikalarına kadar o ağırlığı kaldırabildiler, ama ötesi mümkün olmadı. Mahoney ve Godin enfes oyuncular. Özellikle Godin'in pota altında Kress'i kaç kere ekarte edip rahat basket bulduğunu sayamadım. Kress, son periyot maçı dengeleyen üçlüklere ve serbest atışlara imza attı belki ama bu seride ve sezon genelinde, genel olarak böyle bir kadro kalitesine pek yakıştıramadım ben onu. Godin veya geçen yılki Petra tarzı bir uzun transferiyle gelecek sezon Euroleague'de şampiyonluk olmayabilir ama Final-four olası. Sıra teşekkür faslında...

Bu başarıda emek sahibi olan tüm herkese teker teker teşekkürler. Özellikle sezon başındaki coach Cem Akdağ unutulmamalı. Okan Çevik dün son derece doğru yönetti takımını, keza takımın başına geldiğinden beri de öyle. Kara Braxton bu maçta oynayamadı Amerikalı oyuncu sınırı yüzünden ama o da yine Okan Çevik zamanında yapılmış iyi bir transfer, play-off'larda pota altı rotasyonuna çok önemli katkılar sağlayacaktır. Ama... Geçen sezon 6 kişilik rotasyonla takıma bu kupada yarı final, ligde final oynatan da;  yine bu sezon, böyle bir kadroyu oluşturan da Cem Akdağ'dır. Bu kupada en çok pay sahibi olanlardandır. Ona ayrı bir teşekkür edilmesi gerekir... Yabancı oyunculardan Sophia ile Augustus Türk basınının tabiriyle nokta transferler. İkisi de dün en az Esra kadar Işıl kadar Tuğba kadar, oradaki ve ekran başındaki Galatasaraylılar kadar istediler kupayı. İstemekle de kalmadılar, söküp aldılar. Sophia 11/12 şut isabetiyle tamamladı maçı, ki uzatmalarda şampiyonluğu getiren üçlüğü çok kritikti. Esasen üç sayı deneyen bir oyuncu da değildir ama dün hakikaten günündeydi, sanmıyorum ki hayatı boyunca dünkü maçı ve gösterdiği performansı unutabilsin. 11/12'lik şut performansı da tahmin ediyorum bir final rekoru, kaçırdığı tek şut da maçın sonundaki topu tipleme çabası, bilinçli değil yani...

Sezon başında 4 kupa hedefiyle yola çıkmıştı Galatasaray. Cumhurbaşkanlığı ve Eurocup ellerinde şu an. Geriye Türkiye Kupası ve lig kaldı. Türkiye Kupası maçları bu pazar başlıyor ve 3 günün ardından salı günü sahibini bulacak. Burada not düşülmesi gereken bir şey var. Galatasaray'ın çeyrek finalde Mersin BŞB. ile oynayacağı maç pazar akşamı saat 19.00'a koyulmuş, hangi maçla çakıştığını söylemeye gerek yok... Tamam, elbet o gün oynanacak 4 maçtan biri denk gelir illa ki o saate ama Avrupa şampiyonluğu almış bir takımı o ünvanıyla izlemek ister taraftarı, bu kadar mı zor buna bir ayar çekebilmek? Ayrıca pazartesi günü yarı finalin ilk maçı 14.30'de başlıyor, final maçı da salı günü saat 15.30'da. Programın hafta içine kaymasını geçtim hadi, saatleri daha başka olamaz mıydı? Milyonlarca insan okulunda işinde olmasından dolayı izleyemeyecek o maçları, bunlardan biri de ben olacağım yüksek olasılıkla...

Türkiye sınırları içerisine şu ana kadar 8 Avrupa Kupası gelmiş. Bunların 5'inde Galatasaray imzası var dün gece itibariyle, diğer 3 kupa da Eczacıbaşı, Efes Pilsen ve Arkasspor tarafından kazanıldı. Güzel başladı 2009 Türk sporu için. Önce Arkas, sonra Galatasaray. Tekrar tekrar teşekkürler her iki kulübe de, bize bu mutluluğu ve gururu yaşattıkları için...

by Russell

7 yorum:

Sosyal_FB dedi ki...

Vakıfbank'ın da bir Avrupa Kupası var. Imola'yı yenerek kazandıkları Challenge Cup. Her ne kadar müessese takımlarının kendilerinin Türk Sporu'na "direk girişleri"ni katkıdan saymasam da istatistiktir...

Russell dedi ki...

teşekkürler canarino. şimdi baktım 1 avrupa kupası daha gelmiş, toplamda 10 tane yani ama o 10. yu kimin aldığını bulamadım.

E-Posta Adresi dedi ki...

Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı olabilir mi?

roland deschain of gilead dedi ki...

göztepe nin fuar şehirleri kupası vardı bi de sayılır mı acaba?

Russell dedi ki...

futbolda uefa kupası ve süper kupa, tekerlekli sandalyede şampiyonlar ligi ve dünya şampiyonluğu, bayanlarda fiba eurocup şampiyonluğu toplamda 5 ediyor zaten. başka bir kulüp ama bulamadım henüz maalesef.

Flying Dutchman dedi ki...

@roland deschain of gilead

o kupada göztepe yarı finale yükseldi kupayı alamadı

ventesimo dedi ki...

Vakıfbank Güneş Sigortanın
2003/04 yılı
Top Teams Cup şampiyonlugu var

ek bilgi ;

voleybolda
hem bayan hem erkeklerde
72 yılında oynanmaya baslanan
Cup Winner's Cup
2000 yılında Top Teams Cup olmus
son iki senedir de CEV Cup olmus

80 yılında baslanan CEV Cup
son iki yıldır Challenge Cup olmus