Hollanda'nın, tüm Avrupa'nın, benim ve tüm dünya üzerindeki futbolseverlerin beklediği olay dün gerçekleşti. AZ 2008-09 sezonu Eredivisie şampiyonu. Hem de oldukça sansasyonel bir hafta sonunda. Önce onu anlatalım kısaca. AZ haftaya 11 puan farkla önde girdi. Vitesse önünde kazanması halinde şampiyonluk turunu atacaktı. Alkmaar kenti cumartes, akşamı DSB Stadion'a koştular. Konfetiler, havai fişek gösterileri, türlü organizasyonlar her şey hazırdı. AZ'in son şampiyonluğunu 10 yaşındayken görmüş olan çocuklar şimdi 38 yaşındaydı. O yıllarda hayatının son demini yaşayanlar ise çoktan aramızdan ayrılmıştı. Maç 1-1 devam edildiğinde henüz şampiyonluk ilan edilmiş değildi. Twente'nin de Feyenoord deplasmanında puan kaybetmesi gerekiyordu. Derken De Kuip'tan beklenen gol Giovanni Van Bronckhorst'tan geldi, Feyenoord 1-0 öne geçti, artık maçların böyle bitmesi ve şenliğin başlaması bekleniyordu. Derken Hollanda radyosunun deyimiyle "Tanrı müdahale etti maça". Vitesse'li Büttner'in 83. dakikada çektiği şut AZ defansından havalanarak Alkmaar'lıları yıktı. Ligin 2. haftasında kendi evlerinde ADO'ya 3-0 kaybettikleri maçtan 29 hafta sonra AZ ilk kez mağlup oldu. Twente de mağlup olunca devre dışı kaldı ama hala şampiyonluğa ucundan bağlı olan Ajax vardı ve bir sonraki gün PSV deplasmanına çıkacaktı. Alkmaar'lılar kutlama yapamadılar, hazırlanan onca gösteir raf kaldırıldı, bir çok taraftar şampiyonluğu kaybetmiş gibi üzüldüler tribünde, gözyaşları döken oldu. Başkan Dick Scheringa ise soğukkanlıydı ve çok fazla üzülmeye gerek yok diyordu, haklı olarak.
Düne gelelim. Ajax'ın PSV önünde puan kaybetmesi halinde AZ bir gün gecikmeli de olsa şampiyonluğu ilan edecekti. PSV Ajax'ı 6-2 ile dümdüz etti ve Alkmaar sokağa döküldü. Yaklaşık 5-6 bin taraftar dönüşümlü olarak Alkmaar'daki antrenman tesislerine gelerek şampiyonluğu kutladılar. Tabi buruk bir sevinç vardı bu günü stadyumda kutlayamamadan ötürü ama 28 yıl sonra kupayı klasik üçlüden kapan bir takım taraftarları için elde edilen şeyin yanında onları çok üzmedi tabi. Bir çoğu da mikrofonlara hemen hemen aynı şeyleri söylediler.
Bu şampiyonluğun hikayesini uzun uzadıya anlatmayacağım.
Bir aksilik olmazsa FourFourTwo'nun Mayıs sayısında kalemimizden bulabileceksiniz. Keyfi oraya saklayalım ve bir kaç anektod verelim. Van Gaal'in yükseliş, zirvenin kıyısından dönüş, çöküş ve zirve şeklinde giden 4 yıllık AZ kariyerinin nihayete erdiği bir yıl oldu bu. Hep söyledik bu blogda, 2. haftada ADO'ya içeride 3-0 yenildikleri ve 0 puanla son sıraya demir attıkları hafta "bu bizim 2 senedir oynadığımız en iyi maçtı" dediğinde hafiften alay konusu olmuştu. Bugün 11 puan farkla 3 hafta kala şampiyonluğunu ilan eden bir teknik adam.
Van Gaal'in şampiyonluğunun önemli bir özelliği onun teknik direktörlüğün esas fonksiyonunun yanındaki faktörlerle değil (motivasyon, karizma, disiplin gibi) doğrudan o esas fonksiyon yani taktik bilgisi ve takım oluşturmadaki becerisiyle şampiyon olması.
Bir diğer önemli nokta Hollanda futbolunda "scout" sisteminin ne kadar önem verilen bir hadise olduğunu dün akşam bir kez daha anlamam. Dün Studio Voetbal programında Schalke'nin geçici hocası Yuri Moulder ve spor yazarı Hugo Borst yaklaşık 10 dakika Van Gaal'in kurduğu scout sistemi ile genç yaşta transfer ettiği oyunculardan ve bunların nasıl takımın iskeletini oluşturduğunu tartıştılar. Ben hayatımda ilk kez bir şampiyonluktan sonra scout sisteminin bir şampiyonluğun sağlayıcısı olarak bu kadar öne çıkarıldığını gördüm. Evet burada bu işe ne kadar önem verildiğini biliyordum ama televizyon ekranlarında şampiyonluğun hemen sonrasında akla gelen birinci şeylerden birisi olması beni şaşırttı ne diyeyim. Aslında şaşırtmamalı, yetenek avcılığı kamuoyu tarafından da bu kadar övülen bir unsur olunca kulüplerin buna eğilmemesi mümkün değil. Bizde biliyorsunuz televizyondaki futbol programlarında genç yeteneklerin keşfi konusunu arada Okay Karacan'ın ağzından duyardık o kadar. Gerisi havalimanında 5.000 kişinin karşıladığı yıldızımsılarla ilgilenirler.
Kapatırken bir kaç rakam verelim. Bir dolu veri var. Şampiyonluğun Amsterdam-Rotterdam-Eindhoven üçlüsünün dışına gittiğini söyledik 28 yıl sonra. Hatta bu 44 yıl içinde ikinci kez oldu. Ondan önceki son şampiyonluk 1964'te FC Utrecht'in eski adı DWS ile aldığı şampiyonluk. Van Gaal Cumartesi günü AZ kulübesinde 178. kez oturdu ve bu onu kulüp tarihinin en fazla maçaç çıkmış teknik adamı yaptı. Rekor 177 maçla 1980-81 sezonunda şampiyonluk yaşayan Georg Kessler'e aitti. Van Gaal'in bir Hollanda kulübüyle kazandığı toplamdaki 12. kupa. 4 şampiyonluk (3 Ajax, 1 AZ) ve tamamı Ajax ile olmak üzere 1 Hollanda Kupası, 3 Hollanda Süper Kupası, 1 Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası, 1 Uefa Kupası, 1 Kıtalararası Kupa ve 1 Süper Kupa. Ama belirtelim 13 yıl sonra Hollanda'daki ilk kupası.
Böylece Guus Hiddink'i yakalamış oldu Van Gaal. Hiddink'in de PSV ile 6 lig şampiyonluğu, 4 Hollanda Kupası, 1 Hollanda Süper Kupası ve 1 Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası şampyionluğu var.
AZ bu sene oynadığı maçlarda gol yemem konusunda da korkunç rakamlara imza attı. 16 Kasım -7 Şubat arası üstüste 10 maç boyunca gol yemeyerek bu alandaki kulüp rekorunu kırdılar. Kaleci Romero bu sürede 957 dakika kalesinde gol görmedi. 21 Şubat'ta 2-0 kaznadıkları Heracles maçıyla sezon içinde 17. kez bir maçı gol yemeyerek kapatınca bu alanda 1974-75 ve 2006-07 sezonlarındaki kulüp rekorunu da tarihe gömdüler. Şu anda 31 maç sonunda 22 maçta kalelerini kapamış görünüyorlar. Tüm zamanlar rekoru 23 maç ile PSV ve Twente arasında paylaşılıyor. 20 Eylül-28 Şubat arasındaki 12 iç saha maçını üstüste kazandılar ve 1980 Eylül-1981 Mayıs periyodundaki rekoru egale ettiler. 22 Mart'ta içeride oynadıklar Feyenoord maçı 0-0 bitince 13 rakamına ulaşamadılar. 15 Mart'ta Utrecht deplasmanından 1-0'lık galibiyetle dönüp üstüste 25 maç mağlup olmayarak yine 1980-81 sezonundaki 24 maçlık rekoru kırdılar. Cumartesi günü Vitesse'ye mağlup olduklarında 28maçtır namağlup durumdalardı ki bu Avrupa'nın önde gelen liglerinde bu senenin en iyi rakamı.
Tarih değişti Hollanda'da....Ligin geri kalanı hakkında daha sonra konuşuruz. 28 yıllık bir hasretin yazısını dağıtmayalım.
Bu da kutlamaların videosu.
7 yorum:
Yahu takımınıza bu kadar mı güveniyorsunuz fark olmuş 11 puan, maç gitti diye ağlanır mı ya :) Hoş 28 yıllık bir hasret var ama... yok yok bunlar takımına harbi güvenmiyor 11 puan fark 3 hafta höh yahu :D
Neyse bize kutlamak düşer, tebrikler AZ :)
@Absurdman,
O gözyaslarinin nedeni, 28 yillik hasretin yani sira, 2 sene önce çok saçma bir sekilde son maçta kaçan sampiyonlugun acisini kendi elleriyle çikarma planlarinin suya düsmesidir. Maçtan önce Hollanda Futbol Federasyonu baskani stada sampiyonluk 'çanagini' (kupa yok çünki) getiriyor, son anlarda yenilen komik bir gol yüzünden de maç sonrasi geri götürüyor. E, sen olsan, sen de çildirirsin :)
onlar sevinçten çıldırırken ajax sinirden çıldırmadı mı dutchman?
6 tane yenilir mi be oha pancake basten...
80/81 şampiyonluklarını hayal meyal hatırlıyorum. Çocuğuz daha, Hollanda'dan Ajax'ı biliyorum bir de Feyenoord'u. PSV bile yok henüz haznemde. AZ 67 ALKMAAR'dı o zaman isimleri. Büyük sürprizdi bizim için, hakikaten kimdi bu takım. Leblebi gibi gol atıyorlardı. O zaman da bir 6-7 hafta kala garantilemişlerdi galiba.
Bu sabah bir Alkmaar'lıyı kutladım. O da maçtaymış. Çok mutluydu. Geçmişte Alkmaar forması giymiş ve kombinesi de var. Fener'in PSV'ye karşı 3-0 kazandığı CL maçına göndermiştim Ayvalık'tan. Fırsat buldukça futbol konuşuruz. Geçen yıl konuşmuştuk biraz Alkmaar hakkında. Bu sezonun sonunda Dembele'nin çok iyi bir bonservis bedeli karşılığında ayrılacağını düşünüyordu. Hâlâ da favori oyuncusu o sanırım. "Şampiyonlar Ligi oynayacağız belki gitmez" diye de bir umudu var. Oturup uzun uzun konuşabilirsek buraya not düşerim.
AZ bu maci alir diyerekten benim iddaa kuponunda yerini almisti. nitekim 11 mac icerisinde beni yatiranda kendileri oldu, benim sevincim kursagimda kaldi :)
Bence kadronun büyük bölümü, genç olmalari itibariyle, bu sene takimda kalir, ki Sampiyonlar Ligi'nde hünerlerini göstermek istiyorlardir muhakkak.
Sadece gol krali El Hamdaoui gidici bana göre. Ama Dembele gibi bir yetenegi kapmak isteyen kulüp de çoktur muhakkak.
Tebrikler AZ. Bu şampiyonluk aslında çok büyük bir olay. Futbolun endüstriyelleştiği son yıllarda ne yazıkki köklü ve zengin kulüplerin tekeli bulunmakta. AZ bunu kıran ilk kulüp oldu bu bağlamda. Darısı diğer küçüklerin başına...
Yorum Gönder