Singapur ile başladığımız Güneydoğu Asya turuna kuzeye geçerek devam ediyoruz.
Malezya. Toprak dağılımı açısından oldukça ilginç bir ülke Malezya. Malezya Yarımadası ve Borneo Malezya'sı olarak birbirine uzak sayılabilecek 2 toprak parçasından oluşuyor. Borneo Malezyası Endonezya ve Brueni Sultanlığı'nın da topraklarının bulunduğu Borneo adasında ve kıta Malezyasına göre hem nüfus hem de yerleşim yerleri açısından biraz daha geride. 28.5 milyonluk bir nüfusu var ülkenin ve bu onu dünyanın en kalabalık 43. ülkesi yapıyor. 13 eyalete bölünmüş olan Malezya bağımsızlığını 1963 yılında İngiltere'den ayrılarak elde etmiş. Sadece Asya'nın değil tüm dünyanın en popüler başkentlerinden birisi olan Kuala Lumpur 1.6 milyonluk nüfusu ile bir çok kültürel ve sportif aktivitenin bir araya geldiği bir merkez. Şaehirde her noktaya ulaşabilen bir metro ve otobüs taşımacılığı sistemi mevcut. Şehir yıl boyunca bir dolu sportif aktivite ve festival nedeniyle turist akınına uğruyor. Bu da restoranlardan, mağazalara, şehir düzenlemesine kadar tam bir kozmopolit ortamın doğmasına yol açmış. Ülkenin Ekvator çizgisine yakın oılması ve bu nedenle sahip olduğu tropikal iklim bir başka avantajı. Ülkenin % 60'ı İslam dinine mensup, % 19'u Budizm % 9 da Hristiyanlığı benimsemiş. Tarım ürünleri bir numaralı geçim kaynağı. Zira bu tropikal iklim kakao, tütün, baharatlar, kereste, dünya üzerinde çok geniş yetiştirilme alanı bulunmayan ananas, kiwi, avokado gibi meyveler gibi geçim kaynaklarında ülkenin önemli aşama kaydetmesine sebep olmuş.
Yemek tarafını kısa geçeceğim bu sefer zira Güneydoğu Asya'nın genel yemek kültürü Malezya'da da geçerli elbette. Bol baharatlı, tavuk etinin ve pirinçin sıkça kullanıldığı, sate, wok, nasi türevi bir dolu yemek. Benim bahsedeceğim şey futbol öncesi yine spor. Malezya motor sporları açısından oldukça şanslı bir ülke. Formula 1 Malezya Grand Prixsi ile başlayalım. 1999'dan beri Kuala Lumpur Havalimanı'nın çok yakınındaki Sepang pistinde yapılıyor. Sepang mimari açıdan hoş bir pist, özellikle start-finish düzlüğünde yer alan ve her iki yanı da seyircileri alabilen tribünlerin tasarımı hep hoşuma gider, Şangay, Bayreyn ve Kurtköy pistlerini de tasarlayan Alman Hermann Tilke tarafından geliştirilmiş. 130.000 kişilik toplam kapasitesi var. 1999'daki ilk yarışı İngiliz Eddie Irvine kazandı, 5 Nisan'da yapılan son Grand Prix'nin galibi ise bir başka İngiliz Jenson Button. Ancak aradaki 9 yarışta başka hiçbir İngiliz galip gelemedi. Michael Schumacher toplam 3 birincilik ile bu alanda lider. Sepang sadece Formula 1'e değil A1 serisine ve Moto GP yarışlarına da ev sahipliği yapıyor her sene. Ayrıca Malezya içi bir dolu organizasyon da mevcut. Bu özelliği Malezya'yı kaplan ekonomilerinin en zorlu zamanında ayakta tuttu. Örneğin Güneydoğu Asya'nın krizde olduğu 1998-2000 yılları arasında Kuala Lumpur'a gelen turist rakamı 1997'deki 6.210.900 rakamından 2000'de 10.221.600 rakamına fırladı. % 60'ın üstünde bir yükselme demek bu. Sepang'ın Malezya ekonomisi içinne kadar önemli olduğunu anlamışsınızdır.
Malezya Süper Ligi 2004 yılında kuruldu. Yani henüz 5. yılında. 2004 öncesinde de 1982'den beri oynanan bir lig vardı ancak sponsorlu, profesyonel bir lig yapısını alması 2004'ü buldu. Ülkenin farklı iki kara parçasındaki toprakları arasındaki yerleşlim ayrımı lige de yansımış durumda. Gördüğünün gibi Borneo adasındaki topraklarda futbol öksüz kalmış durumda. Ligdeki tüm takımlar ana karadan katılıyorlar. İlk kurulduğunda 8 takımdan oluşan ligde takımlar birbirleriyle üçer kez oynuyor ve 21 maça ulaşılıyordu. İlk 2 maç deplasmanlı yapılıyor
üçüncü maç ilk iki maçta hangi takım kendi evinde daha çok seyirci çektiyse onun sahasında oynanıyordu. Seyirciyi maçlara çekme açısından hoş bir sistem. Bu istem bu sene bırakıldı. Lig 14 takıma çıkartıldı ve çift maç usülüne geçilerek toplam 26 maçtan tasarlandı.
Bu sene getirilen en radikal değişiklik ligde yabancı oyuncu oynatılma yasağı. Bu değişikliği 2 sebebi var. Birincisi takımların yabancı oyuncuları bir gereklilik olarak görmesiyle kadrolarını gerekli gereksiz bir çok oyuncu ile doldurması, diğeri de özellikle Afrika'dan trasfer edilen oyuncularla 2-3 hafta içinde ilişkinin kesilmesi, paraların ödenmemesi sonucunda çıkan ve ülkenin futbol imajını bozan anlaşmazlıklar. Örneğin Slovak oyuncu Ivan Ziga Sarawak takımıyla olan sözleşmesinin ona haber verilmeden feshedilmesi ve 9 ay boyunca parasının ödenmemesi sebebi ile konuyu FIFA'ya taşıdı.
5 yıllık geçmişi bulunan TM Liga'da 4 ayrı şampiyon var. Pahang FA, FA, Negeri Sembilan FA ve son 2 senenin şampiyonu Kedah FA. Bu "FA" ibaresi "Football Association" ibaresinin kısaltılmışı. Özellikle Kedah son 2 yıl Malezya furboluna abartı ölçüsünde damgasını vurdu. Ülkede lig dışında Malezya FA Cup ve Malezya Lig Kupası şeklinde 2 organizasyon daha var. Son 2 sene bu kupaları da kazandılar yani, üstüste 2 kez "treble" ile sezonu kapadılar. Diğer takımlar 2 senedir konu mankeni pozisyonunda. Ancak bu sene lig başlamadan alınan bu radikal yabancı oyuncu kararı dengeleri değiştirdi tabi. Perlis şu an liderlik koltuğunda 12 maç geride kalmışken. Kedah ise dördüncü sırada. Mçalaırnı 33.000 kişilik Darul Aman Stadyumu'nda oynuyorlar. Stadyum demişken belirtelim ligdeki takımların içerisinde kapasitesi en az olan stadyumda oynyan takım 15.000 kişilik Pasir Gudang'da oynayan Johor FC. Onun dışında kalan takımların 40.000, 50.000 hatta 80.000 kapasiteye ulaşan stadyumları mevcut. 2030'lu yıllarda Malezya Dünya Kupası'nın önemli bir adayı haline gelebilir restorasyonlarla.
Malezya Ligi'ni çok ilginç bir hikaye ile kapatalım. Ligde UPB-My Team FC adında bir takım mücadele ediyor. Kısaca söyleyeyim bu takım bizim anlayacağımız diller BBG FC diyebilirsiniz. Hikayesini
daha önce kısaca anlatmıştık. "MyTeam" Malezya televizyonlarından TV3'te yayınlanan bir yarışma programı. Amacı o güne kadar hiçbir profesyonel deneyimleri olmamış futbolcu adaylarını ortaya çıkartmak. 22 adet futbolcu adayı seçiliyor ve ülkenin önemli teknik direktörleri tarafından çalıştırılarak Malezya Milli takımı'nın karşısına çıkartılıyorlar. Örneğin, bugüne kadar 2 kez düzenlenen yarışmanın ikincisindeki 22 futbolcu adayının hocası eski Malezya'lı milli futbolcu Shebby Singh'ti. Bu 22 gencin arasına girmek için bazı katılma koşulları var elbet. En az 17 yaşında olmanız ve 100 metreyi 12 saniye ve altında koşmanız gerekiyor. Ülkedeki 13 eyaletten seçilen 39 aday başkent Kuala-Lumpur'a gönderiliyor ve burada da bazı elemelerden geçip 22 kişiye düşürülüyor. Yarışmanın birinci sezonunda seçilen 22 kişilik kadro Malezya Milli Takımı ile 28 Mayıs 2006'da bir maç yaptı. Milli takım maçı ancak 2-1 kazanabilince bu ülk çapında bir futbol devrimi şansının doğmasına ön ayak oldu.
MyTeam ekibi ülkenin ikinci futbol kademesi Malaysian Premier League'e davet edildi. Programın yaratıcıları politikacı Khairy Jamaluddin ve DJ Jason Lo başkan ve ikinci başkan görevlerini üstlendiler. Takım UPB-MyTeam FC adıyla katıldığı ilk sezon ligi 2. sırada bitirerek Super League'e yükselme hakkını kazandı. 2007-08 sezonunda mücadele ettikleri maratonda 11. sırayı alarak ligden düşmediler. Şu an ligde 10. sıradalar.
6 yorum:
şikenin yaygın boyutlarda olduğu bir lig diye okumuştum.ilk yarı maç sonu ayarlamalarının fazla olduğu maçlar oynanıyor diyordu yazıda.hedef modelimizin ligine bok attık ama kusura bakmasınlar artık
Şu My Team projesi Türkiye'de yapılsa nasıl büyük ilgi görür var ya öff :) Hele iş takımın profesyonel olmasıyla daha da renklenir. Hem düşünsenize transfer derdi yok, eksik olduğun bölgeye elemeyle adam alıyorsun :) Belki ben bile katılırdım :)
Formula 1 yazarını da almışsınız. Hayırlı olsn :)
ne saçma bi sistem o ya, 3.maç ilk 2 maçta hangi takım kendi evinde oynadığı maçı daha fazla taraftara oynadıysa onun sahasında oynanıyordu.hayatımda duyduğum en berbat statü :)
biz de olsa böyle bişey demek ki ist.bykşhr belediye 3. maçların tamamını her daim deplasmanda oynayacak,komik :)
malezya futbol federasyonuna bi önerim olacak ; şu futbol işi var ya bakın yapmayın demiyorum hobi olarak yine yapın :))
Kuala Lumpur Chinatown'da (bizim Tahtakale) dolasirken futbol formalari satan bir yere denk geldim. Bu memleketin en baba takimlari hangisidir ver formasini dedim, Chelsea diyor Manchaster diyor, very good team diyor, yaw siktiret Liverpool'u Chelsea'yi diyorum Malezya kulubu soyle diyorum, bon bon bakiyor. En sonunda bir tane Milli Takim formalarindan istedim, satici; "no wins yet, sir" dedi machup, sari siyah cubuklu, Istanbulspor gibi, onu giydigim gun herkes selam veriyordu, yuzlerinde gulucukler acmisti. Milli Takimlari cok cok zayif.
Bunu vaktiyle yazsaydin bir Kedah formasi alirdim Dutchman, gittigimiz kucuk bir adasinda ise skorlari ogrenmek icin internet sordugumuz cocuk, hangi takimlarin taraftariyiz diye sordu; Fener ve Galatasaray biliyor musun deyince, siz nasil beraber tatile cikiyorsunuz diye takildi, futbolu seven izleyen her yerde seviyor. (o adada mac skorlarini maalesef ertesi gun ogrenebildim)
bir tane malezyalı koysaydınız da tunchay kenarından ısırsaydı bari...
@luciano
gülme modeli:)
Yorum Gönder