Seviyorum futbol hikayelerini. Al bir tane daha. Dönün 10'lu yaşlara. Mahalle maçı, rakip penaltı kazanmış, rakip oyuncu gerilir, hemen penaltıyı yiyecek takımın oyuncuları çamura başlar "kaçırır kaçırır", "atamaaaz bırakın atamaz", derken adam topun üstüne gelir, tam vurucakken bir de "hayt", "aaaa" diye bağırılır ki adamın konsantrasyonu bozulsun. Bazıları işi azıtır tam penaltı atılacakken topa doğru hamle yapar, hatta iyice çamura yatıp topa taş atan da vardır. Sonunda mahalle maçında kavga çıkar, sahaya deplasmana gelen mahallenin beraberinde getirdiği (genelde Alman kurdu) köpek girer. Saha karışır, dışarıdan bakan eski Yugoslavya'daki Red Star-Dinamo Zagreb maçı sanar, halbuki Kazımkarabekir Mahallesi-Mutafa Kemal Mahallesi maçıdır. Neyse efendim anlatmak istediğim hatırladığınız gibi penaltı atışı sırasında az çamurluk yapılmaz.
Hafta sonu İngiltere'den mahalle maçlarından kendini kurtaramamış bir oyuncu aksiyonu ve hakem kararıyla ilgili enfes bir haber düştü. Ülkede pazar günleri oynanan amatör maçlardan oluşan Sunday League'de oynanan International Manchester FC-Chorlton Villa maçında ev sahibi takımın kazandığı bir penaltı sonrası tam topa vurulacakken Chorlton'lu oyuncunun malum yerinden gaz kaçırması (yani afedersiniz osurması) sonucu hakem penaltıyı tekrar ettirip sesi çıkaran oyuncuya sarı kart göstermiş. İlk anda gol olmayan penaltı ikinci atışta gol olunca hadise büyümüş tabi. Neyse ki bu penaltı golüne rağmen konuk ekip maçı 6-4 kazanmış da facia önlenmiş. Hakem olayın "centilmenlik dışı bir hareketten" kaynaklandığını belirtiyor. Chorlton menajeri Ian Treadwell "hakem kimsenin duymadığı bir sesi duydu, böyle gülünç şey görmedim hayatımda" diyor. Hakem sesi duymasa da kokuyu almış olabilir çok yüklenmemek lazım. Bu Manchester'lı oyuncuların ilk vukuatı değil gelen bilgilere göre. Daha önce de kendi sahalarında oynarken hakem ve rakip üzerinde psikolojik baskı kuran bazı eylemlerde bulunmuşlar. Takımdaki birkaç oyuncunun Ümraniye çocuğu olduğundan şüpheleniyorum.
Not: Chorlton Villa nasıl bir çalıntı isimdir.
6 Nisan 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
bu ikidir yazılıyor, karşı mahallenin maçına köpekle gitmek nasıl bir şeydir ya, bizim mahallede hep kedi vardı, bir sibirya kurdu vardı onu da apartmana hapsedip öldürdü turuspu gocukları!
Treadwell'in ''We are not a dirty team and we like to play football.'' açıklaması da süper.Garibanlar forma sponsoru bulamıyormuş, ne demişler reklamın iyisi kötüsü olmaz.
msutafa kemal derken, evim mustafa kemal deki toprak sahanın hemen yanında, buralarda maçlar daha bir insani oluyor sanki, en azından osuruk-mosurukdan ziyade buradakiler işi ağzın ortasına vurulacak sümsükle falan çözebilecek arkadaşlara benziyorla :)
birde yellenerek topu penaltı noktasından hareket ettirenler vardır.
International Manchester FC ve
Chorlton Villa hakkaten müthiş isimlermiş orijinallik akıyo
İsimler Pro evolution soccer den esinlenilmiş .
haber biraz asparagas gibi mi kokuyor, kutuplar 1 nisan a girmedi daha, lan eskimo şakası bu!
"Sonunda mahalle maçında kavga çıkar, sahaya deplasmana gelen mahallenin beraberinde getirdiği (genelde Alman kurdu) köpek girer"
Fırat, siz maç mı yapıyordunuz, Balkan harbine mi gidiyordunuz? Arkadaş, kanım dondu vallahi.
Şimdi kafamda yan mahalledeki maça alman kurduyla giden on kişinin hayalini kurdum da...yok arkadaş yatayım ben iyisi.
ya ben de onu diyorum, serpico mahallesi mi abi orası, al pacino başkan harlem şampiyon mu? bizim mahallede de köpekler vardı ama höt diyince kaçardı bırak ki karşı mahalleyi korkutmakta kullanasın...
yalnız joe'nun kanını dondurmaksa maksat bizim de taşlı kartopu savaşlarımız vardı... evet bildiğin mahalle savaşı abi... şerrrefsiz bir kuzenim vardı, benim gibi içi insan sevgisiyle dolu insanı bir zombiye dönüştürmüştü:
- sık la iyi sık, taş gözükmesin içinde iyice girsin ki herifçioğlu kartopudur bir şey olmaz diyince alnının çatına yesin, yarsın mis gibim kanlar aksın karlara, ohhh ben bir sigara içcem!
Yorum Gönder