5 Mayıs 2009 Salı

ANAHTAR DELİĞİNDEN TESPİTLER - 3: KARANLIĞA ÖVGÜ


Geceyarısı, tüm ajanlar ve insanüstü tayfa dışarı çıkar ve kendilerinden daha çok şey bilenleri toplar.
Bob Dylan















Karanlığın bir büyüsü vardır: İnsanları, görmek istediğiniz şekle, anları yaşamak istediğiniz hale sokar.

Tüm kusurları gizler: Yüzdeki çirkin bir ben, eğri bir burun; başkalarıyla paylaşılmak istenmeyen ama sırf gece olduğu için ve belki de biraz alkolden dolayı dışavuran duygular; gömlekte bir leke, çorapta kaçık; gözde seyirme, bacaklarda stresten kaynaklı titreme…

Zamandan bağımsızdır: Sorumlulukların sırası, acelesi yoktur. Hatta bir eğlence sözü dışında sorumluluk da pek olmaz.

Demokrasinin nesiller boyu yerleştiği bir memlekette iseniz, karanlık bu denli önemli olmaz. Basbaya aydınlık bir pubda, bağıra çağıra sistem/hükümet vb. eleştirileri fütursuzca yapmak sıradandır ve hatta kitlelerin afyonudur buralarda. Ama bireyin bastırıldığı, farklılıkların ucube muamelesi gördüğü bir toplumda iseniz, karanlık özgürlükle şen bir dans eder gibidir. Gündüz yaşanılamayanların acısını çıkartırcasına her şey daha abartılı boyutlarda yaşanabilir. Kahkahaların desibeli daha yüksek, vücut dili daha geniş bir eksende ve hatta düşünceler bile daha bir hayalperest…

Sarhoş olmak yalnız kimyasal değil psikolojik de bir durumdur. Eminim en sağlam içicilerin bile 2 birada sarhoş olmuşluğu vardır. Yeter ki sarhoş olunmak istensin… Gece ve alkolün büyülü birlikteliği ile özgürlük hissi bir araya geldiğinde, insan, kara toprağı bir yumrukta yere serebileceğini bile hisseder. Bu yüzden olsa gerek “hiiiieeeyyyttt” diye delikanlı naralarının en çok meyhanelerde duyulması ya da en utangaç insanların bile alkol ve gece çiftinin ortasında kalınca saçılıp dökülmesi.

Her aşırı beğeninin ardında bir bilinçaltı canavarcığının yattığını hissederim. O, tırtıkladığı tünellerde kıpırdadıkça, onun antitezine olan tutku da artar insanda ister istemez. O yüzden düşünmeden edemiyorum, 9-6 yollarında bir zincir olmasaydı boğazımızda, gece bunca değerli olur muydu diye…

By Gand

2 yorum:

Adsız dedi ki...

harika tespit ve anlatım..böyle, algıya yönelik anlatımlara bayılıyorum..gerçi sanatın her türlüsünde bu usluba bayılırım..
ellerine sağlık..

tubik dedi ki...

Belki bu nedenledir gece asla uyumak istemeyişim gibi, sabah asla uyanmak istememem...