Boluspor - Karşıyaka maçından başlayalım.Okul sebebiyle bu maça gidemeyecektim ancak gitmek isteyenlere de biletler tükenmiştir dendiğini duyunca şaşkınlığımı gizleyemedim. Karşıyaka taraftarını da Bolu taraftarını da biliyorum ancak açıkçası ilk maçın kapalı gişe oynanacağını tahmin edememiştim. İki takımın taraftarlarını da tebrik ediyorum. Sahadaki futbol ise tribünlerdeki güzellikle paralel değildi. İki takım da tutuk bir maç çıkardı ki oldukça doğaldır. Çünkü tek maçlarda yenilecek bir golün telafisi çok zor. Yıllar önce, Galatasaray'ın San Siro'da harika oynadığı ancak Abbiati'yi geçemediği bir Milan-Galatasaray maçından sonra Galliani 'Bugün sahada küçük bir Milan, büyük bir Abbiati vardı' demişti.Bu maçta sahada küçük bir Karşıyaka yoktu ancak çok büyük bir Kerem İnan vardı. Yaptığı kurtarışlarla takımını finale yükseltti ve eminim sezon içinde yaptığı tüm hataları affettirmiştir.
Kasımpaşa - Altay maçında biraz geç de olsa yerimizi aldığımızda anlam veremediğim bir şekilde heyecansızdım. Teknik direktör yine kendisinden başka hiçkimsenin anlam veremediği oyuncular ve taktikler deniyordu ve adeta belalımız olan Erhan Küçük 3 metre uzağımda sert ve isabetli ortalar kesiyordu. İlk yarı bitip futbolcular soyunma odasına giderken ben maça ısınmaya başlamıştım ve heyecanım artmıştı. İkinci yarıya Altay kapanarak, Kasımpaşa ise gol bulmaya çalışarak başladı. Kasımpaşa sağ bekinin kendi yarı sahasının ortalarından diktiği topa kafa vurmayıp arkasına sektiren sağ bekimiz sayesinde Erhan Küçük'ün ayağından muhteşem bir gol izledik. Ben tamam artık
bu iş biter, biz de gidip Hedo'yu destekleriz diye düşünürken sağ kanattan Yasin'in sezon boyunca açtığı tek düzgün ortaya vuramayan Burak sayesinde Kasımpaşalı oyuncu topu ağır çekimde kendi kalesine gönderdi. Geride kalan dakikalar için ahkam kesersem yalan söylemiş olurum çünkü bizim ataklar dışında pek izlemedim. Tribün giriş kapısının orada jandarmalarla muhabbet etmeyi maça tercih ettim. Kasımpaşa'nın 90+4 te kaçan bir golü olduğunu seslerden anladım ve uzatmaya geçilen arada bizim tribünden teyit ettirdim. İlk uzatmanın başında Burak harika bir deparla getirdiği topu gol yapamayınca maçın da gidişi belli oldu aslında. Maçtan sonra çoğu kişi bana 120+1 deki Kasımpaşa golünü sordu ancak tahmin edeceğiniz gibi ben o golü de görmedim. Gol bağırışlarını ve düdük sesini duyunca hemen cep telefonumu çıkarıp 112 yi tuşluyordum ki komutanlardan biri '
yok yok gol iptal' dedi.Yine de gol ile ilgili söylenebilecek bazı şeyler var. Öncelikle hakem henüz korner atılmadan faulu vermiş. Yani aslında atılan bir gol yok. Fakat tribünden ve televizyondan izleyenler hiçbir faul göremediklerini söylediler. Penaltı atışları için aynen iki sene önce olduğu gibi uzak kale tarafı seçildi. Kalede yine Gökhan vardı ve biz aynı perspektifte aynı şekilde aynı takıma mağlup olduk. Ne yalan söyleyeyim çok da üzülmedim.16 yıldır bu takımın maçlarına gidiyorum, düzinelerce futbolcu gelip geçti, ancak hiçbir kadro düzgün bir final maçı oynayamadı. Havasından mı suyundan mı renginden mi bilemiyorum.Türkiye'de en çok play off'a kalan takım olup bir kere bile kazanamamış olmamız da bunu destekliyor.
Final maçı için Karşıyaka umutluydu, Kasımpaşa ise güçlü.Fakat Reha Kapsal şans faktörü (çok büyük bir sayıdır) Karşıyaka'nın yanında olduğu için kimse Kasımpaşa'yı mutlak favori gösteremiyordu.Ne şansı diyenler için şöyle açıklayayım: Reha Kapsal ikinci ligde Altay'ı şampiyon yaptığı sene 34 maç boyunca Ramazan Kurşunlu topu diksin, Sinan Kaloğlu topla beraber tüm defansı çalımlasın, hatta günüdeyse kaleciyi çalımlasın ve maçı kazanalım taktiğiyle takımı sahaya çıkardı. Herneyse, Karşıyaka henüz 2. dakikada Ferhat'ın golüyle öne geçti.Karşıyakalıların gol sevincinin uzaydan bile görülebildiği dedikoduları yayıldı. İlk yarıyı 1-0 önde kapattıktan sonra artık Karşıyaka'nın maçı vermeyeceğini düşünüyordum. Hatta arkadaşa, 'Kasımpaşalı oyuncu kaleciyi çalımlasa bile 10 bin kişi sahaya iner, topu taca attırır sonra da tribüne çıkıp destek vermeye devam ederler, yine de golü yemezler' demiştim.Dile kolay 14 sene bekledikten sonra son 45 dakika. Bilmeyenler için söyleyeyim, Karşıyakalıların hemen hepsi sadece Karşıyakalıdır. Yani öğlenki Karşıyaka mağlubiyetinin üzüntüsüne akşam üç büyük takımdan birinin galibiyeti ile teselli bulmazlar. Ama olmadı. Tribünde değil, sahada güçlü olan kazandı ki futbolun kuralı da budur.
Şampiyon Kasımpaşaspor'u tebrik ediyorum.Diğer takımlar ve taraftarları için hayat devam ediyor.Bu yaştan sonra takım değiştirecek halimiz yok.Gücümüz elverdeğince yine deplasmanlara gideceğiz ve sevinci ve üzüntüyü paylaşmaya devam edeceğiz.Son olarak eklemek istediğim bir şey var. İzmir takımlarına yazık oldu ancak Mahmut Özgener aklandı. Maçlar başlamadan önce Altay'ın çıkarılacağını ima eden yazarlardan bir haftadır çıt çıkmıyor. Bu ülkede çamur at izi kalsın mantığı devam ettikçe ilerlemek imkansız.
Manisaspor, Diyarbakırspor ve Kasımpaşaspor'a Süper Lig'de başarılar.
by Sercan Akan
5 yorum:
ne cuma günü açıkta başımıza güneş geçmesine ne o stada 2 kere gidip dönebilmek için yürüdüğümüz yollara ne de 110. dkda giden şampiyonluğa üzülüyorum. kasımpaşa maçının devre arasında ibiza niiiyooork şarkısıyla çıldırmışcasına danseden kocaman bir tribün vardı yoo hayır aslında sanki dev bir gecekulübü atmosferini olduğu gibi asaşa taşımıştık, olmadı, 45 dakika dayanamadık. sadece bunu hatırladıkça ağlayasım geliyor. o anları kaydettim ama ne açıp bakmaya ne de utuba yüklemeye elim gitmiyor.
sadece 1 yarı uzaklıktaydı süper lig. olmadı Karşıyakam, ne yapalım.. SEN KUPALARI ALAMASAN DA NE DİYEYİM CANIN SAĞOLSUN...
bu arada Kasımpaşa'lı futbolcuların karakterlerini dün sanırım herkes anlamıştır. Gol de kendi tribünlerine gideceklerine, bize gelip el kol hareketi yaptılar. Başta eski futbolcumuz olan ama sadece bir parazit olan Özgür Karakaya...
Canın sağolsun Karşıyaka.Çıkmalarını çok istiyordum,yazık oldu.
Özgür Karakaya'yı da hiç sevmem,bizde oynarken de sevmemiştim, antipatik futbolcu..
Sözümüzü tutamadık Özgür'üm affet bizi..
güzel yazı, tebrikler..
Yorum Gönder