Fatih Terim'in Milan'a imza attığı sezondu hatırlarsınız, Terim her hafta sonu maç sonrası uçağa atlayıp Türkiye'ye geliyor, İhsan Topaloğlu ile etliye sütlüye karışmayan ve bugün tek bir vecizesi hatırlanmayan bir program yapıyor, program bittiğinde de gerisin geriye İtalya'ya dönüyordu. Bu işi Milan kulübünde yapınca çatlak seslerin çıkmasını engelleyemedi tabi ki, e ben olsam ben de ses çıkartırım. Bir futbol takımı için en önemli zaman dilimlerinden birisi maçtan sonraki 24 saattir. O ilk antrenmanda veya maçtan sonraki ilk saatlerde futbolcular arasında, adrenalinden kaynaklanan sürtüşmeler, basının maç sonrası takımın üzerine yüklenmesi ya da yöneticilerin bazı aldığı radikal kararlar sırasında (söylemeye bile gerek yok) teknik direktörün orada bulunması gerekir. Ama Fatih Terim her maçtan sonra uçağa binip Türkiye'ye geliyordu ve bunların hiçbirisini göremiyordu. Kovulduğunu bile İstanbul'da bir konferansta öğrendi. Liderlik konferansında. İnsanların yüksek miktarda paralar ödeyerek girdiği liderlik konferasında.
Bir liderin mağlubiyet sonrasında da orduyu toparlamak için başında olması gerekirken, savaş alanında bırakıp köyüne "
çiğ köfteyi çok özledim" diye gitmesine benzedi tabi bu. Bir daha kariyerinde böyle bir hatayı yapacağını sanmıyorum. Tabi görevden alınma nedeni doğrudan bu değildi ama asıl kararı destekleyici sebeplerden birisi olduğunu düşünüyorum. Bunu bugünlerde Hollanda televizyonunda Youri Mulder de yapıyor. Ama Mulder Schalke'nin başında geçici hoca, gelecek sene Felix Magath'ın başa geçeceği açıklandı, üstelik Mulder takımın tek hocası değil, Schalke 3 başlı bir teknik adam ekibiyle yönetiliyor.
Medya ile ilişkisinin doğrudan işine malolduğu örneklerden birisi Hindistan'da yaşandı. Kalküta takımlarından, ülkenin East Bengal ile birlikte en büyük takımı Mohun Bagan kulübünün kaptanı ve Hindistan'ın en önemli oyuncularından olan
Baichung Bhutia Hindistan televizyonlarındaki bir dans yarışmasında yer almak için antrenmanlara gelmemeye başladığından kulüp yönetiminden bir savunma isteğiyle karşılaşmış. Bu isteğe tepesi atınca da "
arkadaş verin bonservisimi ben gidiyorum, kulübe bu kadar emek verdim, Slumdog Millionaire yapınca Oscar, biz yapınca savunma" diye çekmiş resti (herhalde böyle demiştir ne bileyim) Bhutia Hindistan'ın uluslararası alanda da tanınan, Nike reklamarında boy göstermiş, 3 sezon İngiltere Ligi takımlarından Bury FC'de de forma giymiş bir oyuncu. Ama adam bakmış ki yaş 32 oldu, artık kramponları astığımız zamanki kariyeri de düşünmek lazım, Hindistan'da en vasıfsız işçinin bile yapabileceği dans olayına hızlı giriş yapmış. Yapmış da kulüp bundan rahatsız olmuş tabi. Btia "
programa katıldığım ilk günden beri, kulüp hangi günler antrenmanlara gelemeyeceğimden haberdardı ve bu planı kabul ettiler, aldıkları karar küçük düşürücüdür" diyor. İlhan Mansız geliyor ister istemez akla. Türkiye'nin sevgilisi bir adam, futbol kariyerinin sonu, Buzda Dans'a geçişi. Tabi onun kariyeri söz konusu program zamanı çoktan bitmişti. Bhtuia'nın katıldığı programın adı "
Jhalak Dikhlla Ja". Buyurun
Bhutia'nın görüntüleri burada.
2 yorum:
Bhutia daha çok Yakuru Onosaki ye benzemiş:)
çiğ köfte de özlenmicek bişi diil ama dimi:)
Yorum Gönder