12 Haziran 2009 Cuma

MONACO'DA PARLAYANLAR...


Fransa'da 1990'lı yılların en güçlü takımlarından biridir Monaco. 2000 yıllar sonrası o günleri arayan bir takıma dönüşmüşlerdir. Yine de kulüp, altyapısı ve parlattığı oyuncular ile ne kadar iyi bir potansiyele sahip olduğunu göstermiştir. Monaco, altyapısından yetiştirdiği oyuncular kadar, diğer takımlardan aldığı oyuncuları parlatmak konusunda da örnek bir kulüp. Monaco'nun Fransa'nın yakın futbol tarihine bu bağlamda müthiş katkısı olmuş. Yazının kapsamında başka takımlardan Monaco'ya gelen ve Monaco'daki performanslarıyla parlayan 5 oyuncuya değiniceğim. Her biri, Monaco'da geçen başarılı günler sonrası Avrupa'nın büyük takımlarına yelken açmış oyuncular...

1. Thierry Henry (Yaş:31 - Barcelona)

1994-98 yılları arasında Monaco forması giyen Thierry Henry, 1999 ocak ayında, 21 yaşındayken Juventus’a transfer olmuştu. 1999 yazında Juventus'tan aforoz edilircesine uzaklaştırılmış ve Arsenal'e transfer olmuştu. Kimse ondan bu kadar ötesini beklemiyordu. Arsene Wenger yönetimindeki Arsenal’de geçen 8 müthiş sezonun ardından, 2007 yazında Barcelona’ya transfer olmuştu Henry. Şu an Barca’nın şeytan üçgeni kıvamındaki hücum hattının bir ayağını oluşturuyor. Eto'o-Messi-Henry üçlüsü Avrupa'nın en korkulan hücum hattı şu anda. Arsenal'in genç yıldızı Theo Walcott onun için: "Oynadığım en iyi oyuncu. Thierry Henry müthiş bir futbolcu..." diyor gözleri parlayarak...


2. Emmanuel Adebayor (Yaş:25 - Arsenal)
2008, yılın Afrikalı oyuncusu Adebayor. 2003–2006 yılları arasında, Monaco'da geçen günlerin ardından Arsene Wenger onu, Arsenal'in "Baby Kanu"su olarak transfer etmişti. Adebayor, geçen zaman içinde Arsenal için Kanu'dan fazlası oldu. Hem futbol stili, hem fiziksel özellikleriyle Nwankwo Kanu'nun adeta kopyası Adebayor... Togolu Adebayor'un kökenleride Kanu ile aynı topraklara dayanıyor. Emmanuel Adebayor Nijerya asıllı bir oyuncu. Adebayor geçen yıl Arsenal formasıyla 41 maçta 29 gol atmıştı.

3. Patrice Evra (Yaş:27 - Manchester United)
Bir diplomat çocuğu olan Evra, futbol kariyerine Belçika'da başlamıştı. Ardından İtalya ve Fransa'da Nice takımlarında top koşturdu. Nice ile Ligue 2'de oynarken, onu keşfeden o dönemin Monaco teknik direktörü Didier Deschamps olmuştu. Senegal asıllı Evra şu an sol bek pozisyonunun Avrupa futbolundaki en önemli oyuncularından biri. Senegal asıllı Patrice Evra, Heinze'nin sakatlanması sonucu Manchester United takımına transfer edilmişti. Alex Ferguson'un yine ne kadar doğru bir tercih yaptığı ortada...

4. David Trezeguet (Yaş:31 - Juventus)
David Trezeguet Arjantin asıllı bir Fransız. Fransa için Euro 2000 finalinde İtalya'ya attığı gol hala hafızalardaki yerini koruyordur. Euro 2000'i Fransa'ya kazandıran adam olmuştu Trezeguet. Kariyerindeki rakamsal verilerin büyüleyiciğine rağmen, hiçbir zaman futbol stilini sevdiğim bir oyuncu olmadı Trezeguet. Flying Dutchman tipini de sevmemiş :). Onun için; "Mahalle maçında topun sahibi olduğu için oynatılan çocuk" tanımlaması yapıyor.

Ancak Trezeguet İtalya gibi zorlu bir ligde, başarılı olmayı başarmış nadir golcülerden. Serie B'ye düşürülen Juventus'ta kalıp, takımı için oynamaya devam etmesi ve Juventus'un yeniden Serie A'ya çıkmasında önemli bir rol oynaması, onu takımın sembol oyuncularından biri yapmıştı. Ayrıca bu davranış, endüstriyel futbolun içinde nadir rastlanılabilecek bir davranıştı. Trezeguet'nin Juventus'a gösterdiği bağlılık; futbolda aidiyet duygusuna az da olsa rastlanabileceğini hatırlatmıştı bizlere.


5. Jeremy Menez (Yaş:21 - Roma)
Bu listede yer alan en genç oyuncu Menez. Monaco'daki şahane futbolunun ardından İtalya'nın Roma takımına transfer olmuştu. Fransız futbolcuların, yurtdışındaki istikameti genellikle İngiltere oluyordu. Ancak Menez sessiz sedasız Roma'nın yolunu tutmuştu 2008'in Ağustos ayında. Mancini ve Guily'yi elden çıkaran Roma, Menez'in transferi için Monaco'ya 15 milyon euro ödemişti. Menez'in Roma'da giydiği 24 numaralı formayı, daha önce Roma'nın sembol oyuncularından Marco Delvecchio giymişti.

by LeFoot

*** Yazının aslı

3 yorum:

canoğlan dedi ki...

patrick evra'nın 43 kardeşinden bahsetmemenizin nedeni sanırım ertem şener'le tanış olmamanızdandır :)

gerisi önemli değil... dedi ki...

henry juventus a, benim hatırladığım hakan şükür ün yerine gitmişti. italya ile diplomatik krizin olduğu seneydi. şu olaylı galatasaray - juventus maçından sonra onlar 8 puanla grup lideri olmuş, biz de yine 8 puanla grup ikincisi olup elenmiştik. devre arasında hakan şükür ü istemişler, alamayınca henry i transfer etmişlerdi.

Adsız dedi ki...

Yaw abi Adebayor Togolu degil mi ?