28 Temmuz 2009 Salı

7 YILDIZLI STADYUM BİLETİ

Denizlispor, ligin ilk maçında bizi ağırlayacak ya... Maçın biletlerini 100 Lira yapmış. Bizim memlekette taraftara bakış, düz teyze bakışı gibi "Hayvan ayol bunlar" şeklinde olduğu için, ne yazılı ne de görsel medyada yer bulamaz kendine böyle konular. Taraftar denen kitleye herşey meheldir, çoğunluğa göre. 100 Liralık bilete, ahırdan bozma tribün versen, basından "Ne oluyor yahu, bunlar da insan" lafı duyamazsın.

Hadi medyayı bir kenara koyalım, onlardan gelecek hayır Allah'tan gelsin. Ama ya kulüp yönetimleri? "Sen benim taraftarımı tüyü bol kaz mı zanettin?" diyerek, bu kazık meraklılarının karşısına çıkmaktan imtina etmek nasıl açıklanabilir? "Deplasmana gidenin tuzu, nasıl olsa kurudur; koymaz onlara" diye düşünmek kolaycılığı mı, "Gelmesinler. Zaten sürekli hadise çıkarıyorlar" kendini kandırmacılığı mı, yoksa "Bunların derdi beni mi gerecek durup dururken" umursamazlığı mı? Farketmez. Çünkü hiç birisi yek diğerinden daha az ayıp değil.

Fakat bunların yanında; bilumum ucu sivri alet edevatı başkalarına batırdıktan sonra kendimize de saplamamız gereken küçük bir kıymık var.

Senelerdir, neredeyse 10 yıla yakın zamandır, Fenerbahçe yönetimleri bilet fiyatlarını, mali ahval ve şeraite ile emsal ülkelerin durumlarına oranla çok yukarıda tuttu. Tribünler bir türlü tam doluluk oranı ile vuslata eremedi. Nedenler tartışılırken, bu gidilen yolun doğruluğunu savunanlar "kombineyi özendirmek" gibi ucu tartışmaya sonuna kadar açık tespitlerin yanında, "seyirci kalitesini arttırmak" şeklindeki müessif bahanelere kadar uzandılar. Yanlışlığı savunan bizler ise bu konuda bir tezahürat bile yapmadık, bir pankart bile açmadık. Yapmadık veya yapamadık, bunun önemi yok. Neticede Fenerbahçe'nin, yani halkın gücüyle buralara kadar gelmiş, 100 yılı devirmiş bir yapının, köklerinden kopmasına izin verdik. Hala da ataletimiz sürüyor...

Bu neye benziyor, biliyor musunuz? Halkın, çoluk çocuk gölgesinde serinlediği asırlık bir ağacı, bulunduğu yerden söküp, zengin bir adamın havuzlu bahçesine dikmeye. Açıkta kalan halkın güneşten kavrulması gibi, halk çoluğuyla çocuğuyla Fenerbahçesizlikten kırılıyor. Biz de o küçük bahçede de olsa ağacın gölgesinde hala serinleyebildiğimiz için duruma sesimizi çıkartmıyoruz. Ayıp ediyoruz...

by Canarino

5 yorum:

reverdy dedi ki...

bu bilet konusu çok ilginç , izmir de oynanan altay galatasaray türkiye kupası grup maçında açık tribün 30 kapalı tribün 60 liraydı.1.5 ay sonra oynanan denizlispor maçı biletleri ise 60 liraydı.ama gel gelelim denizli maçından 2 hafta önce oynanan sivasspor maçında biletler max 20 liraydı :/ hele trabzonspor maçları acaip ucuza izlenebiliyor.birilerinin bu çifte standarda bir dur demesi lazım.

Adsız dedi ki...

belli bir fiyatın üzerinde bilet satılmaması gerekiyor.efes fb üker final serisinin son maçında 100 tl ye bilet sattı fb ülker.1 tl ye euroleague bileti satıyordu daha önce.ayrıca bu forma reklamını belli bir standarta oturtacak kurum yok mudur?uefa fifa ne işe yararb yakında formula 1 sürücülerinden daha fazla reklam olacak formalarda.eni 10 boyu şu kadar olacak reklamın diye bir olaya girse uefa yada fifa da bir kerede işe yarasalar.reklam yüzünden forma almıyorum kendimşi reklam panosu gibi hissediyorum.ayrıca tarftarın aldığı formada reklam olmak zorunda mıdır?çok derrtliyim çok.ben x firmasının reklamını neden yapayım sokakta evde iş yerinde?

EsEs dedi ki...

güzel bir konuya değinmişsiniz abi ,
geçtiğimiz sezonun 32.haftasında Konyasporla deplasmanda oynadığımız ve 2-1 kazandığımız maçta 1 hafta öncesinden biletler açıklandı.Konya yönetimi kendi tarafına biletleri 1 tl , 2 tl yaparken bize 50 tl olarak satışa sundu.
Biletixte biletler satışa çıkar çıkmaz , biz Eskişehirspor taraftarları olarakta internet üzerinden aynı gece bütün konya kale arkası tribünleri,maraton tribünleri kapattık.1 gecede böyle bişeyin olamayacağını düşünen konya yönetimi ertesi gün internetten satışı durdurdu ve maç biletlerinin özellikle bizim oldugumuz tarafa maç günü satılacagını duyurdu ve 30 tl ye indirdiler(!) çok indirdiler allah razı olsun ( ! )
maç günü geldiğinde türlü rezillikler ,yok kimlik kontrolleri yapıldı, sanki biz terörist muamelesi gördük orda.
ömrü hayatım boyunca Türkiyenin bir çok yerine deplasmana gittim ama Konyadaki gibi bi rezillik hiç bir yerde görmedim , üstelik maç içerisindeki hoparlör rezilliğinden daha bahsetmedim.
Neyse allahtan konya düştü de ettiğini buldu işte.işallah daha da amatöre kadar düşerler.

Sercan Akan dedi ki...

6-7 sene önce altay süper ligteyken babama diyorum hadi bizi istanbul'a götür fenerbahçe-altay maçına hem maçı izleriz hem de istanbul'u gezmiş oluruz.kardeşim o zamanlar fenerbahçeli olduğundan babam öneriye sıcak bakıyor.iyi, araştır bilet fiyatlarını ben de otobüs bileti bakarım deyince geçiyorum internetin başına.o zamanlar biletix var mı yok mu hatırlamıyorum ama bilet fiyatlarını buluyorum Altay ( Misafir Tribünü) 50 milyon yazıyor.Babama söylesem götürür biliyorum ama ben paraya kıyamıyorum.Baba bizim ertesi güne sınav varmış deyip konuyu kapatıyorum.Altay açık tribün kombinesi hala 50 ytl.Sinan'ın attığı gole öğretmenevinde 100 kişinin içinde tek başına sevinmek paha biçilemez.

Sercan Akan dedi ki...

2 ya da 3 sene önce tam bu vakitler yolumuz kadıköy'e düşüyor.fenerbahçe- torshavn maçının ertesi gün olduğunu öğrenip o maça gidiyoruz.bizim açık ve kapalı tribün dediğimiz ( hala maraton tribün bunların hangisidir bilmiyorum ) fenerium tribünleri aylık ev kirasından bilet satmasına rağmen dolu imiş.migros kale arkasına bilet alıyoruz.bilet fiyatı 66 ytl.tamam anelka tren gibi gidiyo da bu adamların çoğu zaten o kanadı göremiyo fener taraftarına helal olsun diyorum.5 gol ve anelka izleyip staddan çıkınca 2.5 saat arabayı yerinden bile kıpırdatamadığımızda dandik sayılacak bir maç için onca saati ve parayı ayıran insanlara bakıp işte takım sevgisi bu diyorum kendi kendime.

istanbul takımlarına sempati duymasam da maça giden taraftarın hakkını yemem imkansız.böyle vefakar insanlara yardımcı olmak da yönetimin görevi olmalı.