"Tatile çıkarken eski hocayla 7 Ağustos diye konuşmuştuk, hoca değişikliği olunca tarih değişmiş. Benim de sorumluluklarım var kimse kusura bakmasın, kampa biraz geç katılacağım."
Böyle dedim Dutchman'e, verdiği cevapları yazmayayım buraya şimdi, ayıp. Lincoln, Güiza, Alex bile tatili uzatıyorsa, benim de hakkım arkadaş! Biz de onlar kadar emek verdik bu sezona bir yandan. Ayrıca bu herifler Avusturya'nın, Hollanda'nın en şahane otellerindeki kamplara gelmiyorlar, biz bu İstanbul sıcağında yazı yazmamışız çok mu?
Fazla havaya girdik, sadede gelelim. Vallahi çok sıcak, tekrar söylemeye gerek yok. Futboldan uzak kalmanın da tadı başka. Gerçi uzak diyoruz da, bir gözümüz bloglarda, birisi bilumum spor sitelerinde. Transferler oldu mu kaçırmamak lazım. Eş dost soruyor, "Cristian Rodriguez kim, sen bilirsin" diye. Ben o eski ben değilim diyorum dinlemiyorlar. Neyse yine klasiğe kaçalım, kısa kısa verelim aklımızdakileri, sonra da tatile devam edelim arkadaş. Yorucu maraton bekliyor bizi.
* Transfer piyasası benim de aklımı başımdan aldı. Yazıyoruz bağıra çağıra, Madridliyiz. Aklımı başından alırken, keyfimi de yerine getirdi başkan Perez. Seneye İspanya yanar. Diğer ligleri kapatsınlar, buraya baksın bari herkes. Dünyanın en büyük 5 futbolcusu kim deseler ne deriz? Messi, İbrahimovic, Kaka, Ronaldo, Xavi. Hepsi burada arkadaş, sömürdüler ortalığı.
* Beni en çok şaşırtan Lugano mevzusu. Adam Türkiye'de geçen yılın en iyi birkaç oyuncusundan biri. Bir önceki yıl Avrupa'da Drogba'yı, İbrahimovic'i bitirmiş. Üstelik bonservisi yok, Bosman olmuş. Bir tane adamakıllı talibi yok mu bu adamın, kaç aydır halledemiyor transferi. Ne işler çeviriyorsunuz birader orada, bize de söyleyin biz de bilelim. Figer-başkan kavgası diyorduk, başkan gitti Figer'den iki topçu daha aldı. Perhizi lahana turşusu karıştı iyice. O değil de, ülkenin en parlak adamını bedavaya bile veremiyorsak Avrupa'ya, konuşalım Turizm bakanlığıyla Türk futbolunun da reklamını yapsınlar, satın aldıkları mecralarda. Elin Porto'su, son 2-3 senede, 3 tane Turkcell SüperLig kuracak para kazandı, biz Lugano'yu satamıyoruz. Bakın, Lincoln'e, Zapotocny'ye falan hiç değinmiyorum. Oralara girersek kayboluruz, bu sıcakta hiç lüzum yok.
* Formalar çıkmaya başladı, en şahane dönemler. Yazın en sevilen tarafı. Çocukluğumdan beri hastalığım bu formalar. Hatta hiç unutmam, bir gün bir spor gazetesi (muhtemelen Fotomaç'tır) yazıyor yine yalan dolan. Kocaman bir fotoğraf, Ali Şen. (Demek ki 1995-1998 arası bir dönem) Altındaki yazıda diyor ki: "Ali Şen, Bodrum'da yazlığında Fenerbahçe'nin yeni sezonda giyeceği formayla poz verdi." Poza bakıyorsunuz, yatta Ali Şen, üzerinde sarı yatay çizgili saks mavi bir polo tişört. Ulan bu mu forma? Ama ne yalan söyleyeyim uzun zaman beklemiştim, öyle bir formayı. Çıkmadı tabi. Neyse, ne diyorduk, formalar. 2002-2004 Fenerium geçmişim var ya benim, işin içine girince heyecanı bitti mi, bitmedi. Ama artık daha çabuk görür, hatta tasarımına parmağımı dokundurur oldum. Başka bir histi, başka bir güzellikti. Bir şey yapıyorsun ve aynı anda binlerce kişi görebiliyorsun onu giyen. Bu seneki formaları da epey bir süre önce gördüm, yarın da tanıtımı var Fenerbahçe'nin. Fena değil formalar, bir çıksın ortaya tekrar tartışırız. Beşiktaş'ın formaları da tanıtılmadan önce görmüştüm, tasarımcılar tanıdık olduğundan. Ben Beşiktaş'ın formalarının özgünlüğünü beğendim. Baklavalı formada tasarım / sonuç arasında biraz sorun var ama, pençe gayet güzel. Kalın çubuklu da Beşiktaş'a yakıştı. Galatasaray'ınkileri de merakla bekliyoruz, yok onu henüz göremedim.
* Alacağım forma St. Pauli'dir bu sezon. Geçen yıl Valencia Away Siyah'ı koymuştum kafaya, getirdi Erhan sağolsun. Bir de Chelsea'nin deplasman forması fena değil. Dortmund'la Sevilla dağıtmış ortalığı. Maskara gibi gezecekler sahalarda.
* Kasımpaşa'nın kombinesi 100 TL. İstanbullular için kaçırılmaması gereken bir fırsat. Öğlen izle maçını, öğleden sonra çık İstiklal'e, pazar gezisi. Akşam da iç rakını, izle maçını.
* Transferleri takip ediyoruz da, arada kaçırmak da zevkli oluyor. Seneye gördüğünde ulan bu buraya mı gelmiş deme kısmını seviyorum. Balili Antalya'da çıkacak karşımıza mesela, FM yıldızlarını Kayseri topluyor. Eskişehir'se kaşar kurtları topluyor. Denizlispor kesin yine az ama öz transfer yapar. Çıkanlar belini doğrultana kadar Ekim gelir, ki Diyarbakırspor bu yolda. Neyse 31 Ağustos'a kadar vaktimiz var. Sırf almış olmak için almayacağız, ihtiyacımıza göre oyuncularla görüşme halindeyiz diyen yöneticileri dinlemeye devam edelim. Biz salağız ya, bilmiyoruz sanki. Duyan da Arsene Wenger kıyak yapmış, scout sistemini bizimkilere açmış, dünyada adam avındalar sanır. İki tane kıytırık menajer kilitlemişler size, onların katalogundan adam seçiyorsunuz!
* Hazırlık maçlarını izlemiyorum, bu da kişisel protestom olsun. Sahaya bakasım gelmiyor daha, iddia görmek istiyorum. Gerçi haftaya gideceğiz Saracoğlu'na sezonu Honved karşısında açmaya. Yine de Daum geldi iyi oldu be, en azından sağlı sollu ortalar, kaçan goller göreceğiz. Kaçan gol görmeyi özledim ulan!
* Ekonomik kriz Turkcell SüperLig'i harbiden teğet geçmiş. Böyle transferler için seneyi 4.-5. mi bitirmek gerekiyor? O değil de 2000'lerin en yaman çelişkisi Galatasaray'dır herhalde. 2 yıl önce futbolcunun aylık 100.000 avroluk taksidini ödeyemeyen ve bunu bas bas bağıran takım, gidip bonservise 8 milyon avro veriyor. Koca koca adamlar birbirleriyle kavga ediyor, Mehmet Topuz bir o formayı bir öbürünü giyiyor. Trabzon günlerce hoca arıyor, en sonunda bari hiç bilinmedik birini getirelim de tartışma olmasın diyorlar. Sivas takımı yeniliyor, Bülent iyice gaza gelmiş. N'oluyor yahu? Haydi çabuk başlasın şu lig de görelim artık hanyayı konyayı.
* Bu kadar herhalde. Yaz kampımız sürüyor, top oynamaya gideceğim şimdi. Bizim Avusturya'da halı saha yapacak imkanımız yok, devlet bize de bu imkanı tanısa, bugün biz de başka yerlerde olabilirdik diyelim. Piknikte dereye topu kaçıran bütün futbolseverlere selam edip, yaz tatiline devam edelim. Ligin 6-7. haftası gelene, harbi Avrupa kupası grup maçları gelene kadar kimse benden heyecan beklemesin. Bu şekil iyi, bu şekil devam.
by tunchay
10 yorum:
alınan topçuların değil futbolcuların şu an için figerle bağlantısı yok ama ilerde çıkarsa
şaşırmayız..
lugano ile ilgili bir şey söylemek istiyorum. lugano fenerbahçe'den yarısı peşin 16 milyon euro istemiş 4 yıllığına. elbette bu paraya kulüp bulamaz avrupa'da. palacio 1.5 milyon dolar civarında bir para alacak genoa'dan bilindiği gibi...
lugano ibrahimoviç'i bitirmiş lafı biraz abartı olmuş. istanbul'daki maçta ibo yoktu, milano'da da pek bitik durmuyordu.
fotoğrafa takıldım ben ya adam oturup elini uzatsa alacak gibi niye böyle atraksiyona girmişler :)
@bonedriven: istanbul'daki maçta ibo yok muydu?
http://www.uefa.com/competitions/ucl/history/season=2008/round=15105/match=301164/report=lu.html
yanlış kalmış hafızada, eywallah
Keyifli tatiller :)
kasımpaşa ya öğlen maç izlemeye gelen, bana bir uğrasın göktürkler nargilede kahvemi içsin, bizim kombinemiz kahveci mustafa abi'den...
tuncay tatil sana yaramış, uslübüna bir kürşat başarlık gelmiş:)
Kasımpaşa'ya kombine'yi iki sezon önce de düşünüyordum yine deli gibi düşünüyorum. O zamanlar stadyumun idare kısmına gidip sormuştum adamlar benden de bilgisizlerdi. Umarım bu sene öyle değildir. Noatsamisa'da yazdı Kasımpaşa'yı blogunda hem sempatim de var takıma her ne kadar Malatyasporlu olsak da. Kombine almak dert değil de tribünde bizi barındırmayabilirler, çekincem o. Blogdan bağlatnısı olan birileri var mıdır? Nereden alırız kombineyi alırsak sorun yaşar mıyız?
@minero
ben bir sorayım bakalım, mantıklı makul cevaplar alacak mıyız:)
Yorum Gönder