TIPP3 BUNDESLIGA 2009-10

Dün Hollanda basınında Huub Stevens galibiyetle başladı yazısını görünce, hafta içi yazmayı planladığım yazıyı yazmam için son kez kafamda bir çan sesi duydum. Avrupa'nın hatırı sayılır ligleri arasındaki Avusturya Ligi cuma günü başladı. Yani 17 Temmuz 2009'da. 17 Temmuz'da lig başlatılır mı yahu diyenler için söyleyeyim lig geçen yıl 8 Temmuz'da, ondan önceki sene de 11 Temmuz'da başlamıştı. Lig mayıs ayında son bulacak, bu kadar erken başlamasınaa rağmen mayıs ayında son bulmasının nedeni Aralık ortasından Şubatın ikinci haftasına kadar verilen 7-8 haftalık ara. Avusturya'da kış mevsiminin önemli bölümünde, hava koşullarının da etkisiyle futbol oynanmıyor. Çeşitli değişikliklerle 1912'den bu yana günümüze kadar gelen bir lig Bundesliga. 2 Viyana takımı Rapid Wien ve Austria Wien toplam 97 şampiyonluğun 55'ini kazanmış durumda. Rapid Wien'in 32, Austria Wien'in 23 şampiyonluğu bulunuyor. Onları 10 şampiyonlukla FC Wacker Innsbruck izliyor ama aslında bu takım 1986-1992 yılları arasında, sadece 6 yıl boyunca varlığını sürdüren Swarovski Tirol ve 1993-2002 yılları arasında hayatta olan FC Tirol Innsbruck kulüplerinin lisansına sahip olduğundan onların toplam 5 şampiyonluğuna da sahip olmasından dolayı bu rakama ulaşmış durumda. Bu arada evet Avusturya'nın ünlü markası Swarovski'nin sponsorluğundaki Swarovski Tirol 1989 ve 1990 yıllarında iki kez Avusturya şampiyonluğunu kazanmıştı. Şampiyonlukları şehir şehir ele aldığımızda ise Viyana'nın 76 şampiyonluk kazandığını görüyoruz. Onu 10 şampiyonlukla Tirol izliyor. Ama son yıllarda kendisini göstermeye başlayan bir başka kulüp var ki onu da bu seneki ligin panoramasında ele alarak başlayalım.
















1994 yılına kadar Salzburg kentinden Avusturya tarihinde hiç bir şampiyon çıkmamıştı. 1994-95 ve 97'de kazanılan 3 şampiyonluk onları ülke futbolunun tepesine yerleştirmeyi başardı. Yaptıkları patlama onları 1993-94 UEFA Kupası finaline götürdü ancak Inter'e kaybettiler. 2005 yılında takımı daha önce blogda da ele aldığımız sürecin sonucu Red Bull satın aldı ve önemli bir maddi desteği Salzburg şehrine akıtmaya başladı. Kısa sürede çok önemli transferler yapıldı takıma. Bunun meyvesi 2007 ve geçtiğimiz sezonki şampiyonluklarla geldi. Son 3 sezondaGiovanni Trapattoni ve Co Adriaanse gibi önemli hocalarla çalıştıktan sonra bu sene Huub Stevens'ı takımın başına getirdiler. 35'lik Alexander Zickler hala kadroda. Robin Nelisse, Karal Pitak, Barry Opdam, Simon Cziommer, Marc Janko gibi isimler taımın önemli oyuncuları. Eski Galatasaray'lı Sasa Ilic bu sene de pek forma şansı bulamayacak gibi görünüyor. Transfer sezonunun bitimine kadar herhangi bir takıma kiralanabilir.



















Viyana'nın devine bakalım. 1899 tarihinde kurulan bu köklü kulüp Red Bull'a göre daha mütevazi bir kadroya sahip elbette. 3 senedir Avusturya'lı teknik adam Peter Pacult ile çalışıyorlar. Red Bull'un Şampiyonlar Ligi'ni de hesaba katarak yaptığı transferlerin gölgesinde kalacaklar gibi bu sezon da. Ancak çok daha flaş ekiplerden kurulu rakibini 2007-08 sezonunun sonlarına doğru Salzburg'da 7-0 mağlup ettikleri o efsane maçı unutmamak lazım. Aynı şehrin takımı Austria Wien ise 3 yıldır şampiyonluk yüzü göremiyor. Ivica Osim'in 8 yıllık teknik direktörlüğü boyunca tarihindeki 2 şampiyonluğunu kazanan Sturm Graz ise şampiyonluğu bir hayli uzun süredir unuttu. Arnold Schwarzenegger Stadı'nın ismini 2005 yılında değiştirerek UPC Arena'ya döndüren ve 2000-01 yılındaki Şampiyonlar Ligi macerasında önemli işler başaran takım geçtiğimiz yıl dördüncü olabilmişti.

Avusturya futbolu son yıllarda uluslararası alanda sürekli gerileme içinde. Milli takım Euro 2008'de turnuva tarihinin en kötü ev sahibi unvanını kazandı. Yukarıda bahsettiğimiz Salzburg'un 1994 UEFA Kupası finalinden beri Avusturya takımları hiç bir başarı kazanamıyorlar. Ben bu hadisede lig formatının da (10 takımdan oluşan, takımların birbiriyle dörder maç yaptığı 36 haftalık maraton) rolü olduğunu düşünüyorum.