20 Ağustos 2009 Perşembe

WHERE SPURS DARE

















Son 15 yıl içerisinde,armasında Latince "To Dare is To Do" (Cesaret etmek yapmaktır) ifadesi bulunan Tottenham Hotspur'un lige ikide iki yaparak başladığı sadece bir sezon var. 2005-06'da deplasmanda ve içeride Portsmouth ve Middlesbrough'yu 2-0'lık sonuçlarla mağlup ederek lige 6 puanla başladıkları sezon. Ondan öncesi 1994-95 sezonuna kadar gidiyor. Lige deplasmanda Sheffield Wednesday'i 4-3 mağlup edip kendi evlerinde Everton'ı 2-1 geçerek başlamışlar. Jurgen Klinsmann'ın White Hart Lane'de olduğu yıllar. Ama her ikisinde de attıkları gol ile yedikleri arasında bu kadar fark olmamıştı. Üstelik bu sefer mağlup ettikleri takımlar arasında bir şampiyonluk adayı da var. Harry Redknapp'ın ilk iki hafta boyunca, Tottenham'ı senenin önemli çıkışlarından biri yapacağı sinyali çok net biçimde verildi. 2 genç oyuncu Kyle Naughton ve Kyle Walker'ı bir kenara bırakırsak transfer döneminde 2 hamle yaptılar. Peter Crouch'un 10 milyon pounda Portsmouth'dan, Sebastien Bassong'un 8 milyon pounda Newactle United'dan transferleri. Kariyerlerinde Portsmouth macerası olan 3 adam böylece Tottenham'ın kritik mevkilerine oturdular. Birisi teknik direktörlük koltuğuna, Defoe ve Crouch da hücum hattına. Tabi Tottenham'daki değişikliği futbolcu transferine bağlamamak gerekiyor. Zaten bu 4 transfer içinde ilk onbirde doğrudan forma giyen bir tek Bassong şu anda. Dolayısıyla bu çıkışın sebebini başka yerlerde aramak lazım. Ya da en azından bu çıkışı getiren unsurları. Biz de sahanın içine inelim chalkboard yardımıyla.












Geçen yıl Hull deplasmanında Tottenham 1-1'lik bir sonuç alabilmişti. Bu sene ise 5-1 kazandılar. 2 maçı üstüste koyarak değerlendirmenin bize çok net veriler sağlayacağını düşündüm. Yanılmamışım. Şöyle bakalım. Benim dikkatimi ilk çeken şey Hull City hücumları sırasında ceza sahasından uzaklaştırılan toplardaki başarı oranı. Geçtiğimiz yıl 1-1 berabere kalınan maçta, Spurs defansından çıkan toplardan rakibe gidenlerin sayısı, dün akşam kazanılan maça göre bir hayli fazla. Özellikle 22 numaralı Vedran Corluka'nın kendisini nasıl geliştirdiğini çok net biçimde görebiliyorsunuz. Yine 26 numaralı formasıyla Ledley King'in de geçen yıl rakibe bir çok top göndermesine rağmen bu sene tabloda olmaması önemli bir gösterge. Peki burada şöyle bir soru gelebilir akla. Hull doğru dürüst hücum yapamadı ki, Tottenham'ın savunmacıları fazla top uzaklaştırsın. Burada 2 şekilde cevap verebilirim. Birincisi başarıyla uzaklaştırılan topların sayısı geçen yılla aynı. Yani aslında Hull'un hücum denemelerinde pek bir oynama yok. İkincisi de olsa bile, Hull'un bu etkisiziliğinin sebebini biraz Tottenham'ın saha içi organizasyonunda aramak lazım ki son iki tablomuz da bunu gösteriyor.












Yukarıda yine sol tarafta dün akşamki maçta, frikik, taç, korner gibi toplar hesaba katılmayarak, sadece maç içinde yapılan başarılı pasların bir tablosu var. Geçtiğimiz yılki maçla aradaki muazzam farkı göreceksiniz. Tottenham rakip ceza sahasının önündeki orta bölgede nerede ise doğru dürüst pas bile yapamamış geçen yıl. Topu kanatlara sıkıştırıp durmuşlar. Bu sene ise topu korner bayrağına kadar gidecek şekilde kanatla sıkıştırmak yerine sahanın orta bölümünde yoğunlaşmış durumdalar. Yine Corluka etkisini burada da görmek mümkün, Hırvat oyuncunun, bu sezon defans hattında, geçen yıl kanatta görev yptığı maça oranla nasıl gelişme gösterdiği açıkça görülüyor. Tottenham geçen yıl sahanın sadece iki kenarını kullanıp orta bölgede varlık gösteremezken bu sene 80 metrelik bir alanı enine ve boyuna tamamen kullanan bir takıma dönüşmüş durumda.












Son tabloda da rakibin kesilen atakları var. Burada da 6 numaralı Tom Huddlestone'un sağladığı faydayı görüyoruz. Yine geçtiğimiz yılki tabloya göre önemli bir gelişme var. Bu gelişmenin yukarıdaki pas trafiğini de düzene soktuğu unutulmamalı. Yani Tottenham'ın attığı 5 golün ardındaki Hull performansının nedenleri, yine Tottenham'ın geçen seneye oranla kendisini geliştirdiği maç içindeki hamleleri yatıyor. Redknapp'ın takımı West Ham deplasmanında kazanırsa son 15 yıldaki performansı da ezip geçecek zira yazının girişinde verdiğimiz ve ilk iki haftada 6 puan toplanan o iki sezonda üçte üç yapılamamış. 2005-06 sezonunun başında toplanan 7 puan en iyi performans olarak duruyor. Eğer o unvanı bu sezona kaydırabilirlerse, Aston Villa'nın geçtiğimiz yılki çıkışının yoluna oturabilirler.

6 yorum:

allworldfree dedi ki...

bu mac sonu bilgilerinin yer aldıgı seninde simdi kullandıgın bir site belirtmistin. Bulamadım arsivde. Rica etsem bir daha yazbilir misin?

Flying Dutchman dedi ki...

buradan ulaşabilirsin

http://www.guardian.co.uk/football/chalkboards

Unknown dedi ki...

Spurs potansiyelini kullanıp ,istikrari saglayip artik sürekli ilk 7 icinde yer alan bir takima dönüsmeli

AFO dedi ki...

Birşey dikkatimi çekti: Madem armadaki yazı Latince, İngilizce olarak niye çevirme ihtiyacı duydun ki? :). Direk Latince'sini yazdıktan sonra parantez içinde Türkçe çevirisini yazsan da olurdu. Ha diyorsan ki "Ben Latince bilmem, İngilizce çevirisinden Türkçe'ye çevirdim.", o zaman da İngilizce çevirisini yazmana gerek yoktu, sana güvenirdik yani. ;)

Flying Dutchman dedi ki...

@AFO

üzerinde bu kadar ayrıntılı düşünmemiştim. Canım o an öyle istedi öyle yazdım :)

Alpisbayram dedi ki...

written by Jemster,
August 20, 2009
Guzel bir yazi ve bir Spurs taraftari olarak muhtis keyif aldim. Ancak kucuk bir duzeltme. Tottenham gecen sene Hull City'i KC Stadium'da 2-1 yenmisti.