EZİLMİŞLİĞİN ÖYKÜSÜ: HACILAR ERCİYESSPOR

Dardanos blogdan hikayesi AFC Wimbledon ile benzeşen Hacılar Erciyesspor'la ilgili bir yazı rica ettik. Yazı çok çabuk elimize ulaştı. Son dönem futbol tarihinde yaşadıkları açısından dikkat çekici bir yere sahip kulübün hikayesini bir Erciyesspor'lunun klavyesinden aktarıyoruz.

-------------------------------------------------------------------------------------

Alt liglerin toprak sahaların öyküsüdür bu aslında. Vitrine çıkamamış bir rekabetin, mağdur edilmişliğin, inadına direnişin inişli çıkışlı öyküsüdür. Arması, renkleri tam 8 kez değişmesine rağmen inatla vazgeçmeyişimizin mütevaziliğidir.

Aslında herşey Kayseri şehrinin yerli/yabancı ayrımından kaynaklanmıştı. Şehrin merkezinden olanlar yöresel ağızla Kayseri'nin yillisiyim(yerlisiyim) der, merkezden olmayan yani ilçeliler ve köylüler "nerelisiniz?" dendiğinde "yabancısıyım" ya da "köylüsüyüm" der ve yer adı belirtirlerdi. Keza Ankara'da okuduğum yıllarda ben de insanlar kolay anlasın diye Kayserili'yim desem de Kayseri il sınırları içerisinde hiçkimse bana Kayserili'yim dedirtememişti, merkezden 8 km uzakta bir yere aidiyet hissetmeme rağmen. Erciyesspor işte hep bu dışlanmışlığın sembolü olmuştu kurulduğu 1932'den bu yana. Eşi benzeri görülmemiş bir fedakarlıkla 1966'da Kayserispor'un kurulmasına yardım etmekle beraber bir türlü şehrin ikinci takımı olma hüviyetinden bir türlü kurtulamamıştır. Parasızlıktan defalarca kapatılmış, en son Kayseri emniyetinin sahip çıkmasıyla beraber 3. lige çıkmış ancak o yıl çıkan bir yasayla emniyet takımlarının 3. ligden çekilmesi hedeflenmiş ve gene amatöre düşmüştür. 1999 yılında ünlü iş adamlarından Hacı Boydak, takımı sahiplenmiş ve sarı lacivertli renkleriyle Hacılar Erciyesspor'u oluşturmuştur. O dakikadan itibaren köylünün, işçinin, ezilenin ve Kayseri merkezinden olmayanların takımı haline gelmeye başlamıştır Hacılar Erciyesspor.


























O zaman Kayseri Atatürk Stadı'nda koltuk yoktur ve Kayserispor'la korkunç bir rekabet başlamıştır. Adana-Adana Demirspor, Karşıyaka-Göztepe gibi uzun yıllara dayanan bir geçmişi olmadığı ve alt liglerde olduğu için bu rekabet ülke futbolunun gözünden kaçmıştır. Hacılar Erciyesspor tamamı Kayseri'li futbolculardan ve Kayseri'li teknik heyetten kurulu yapısıyla 2. lig A'ya çıkmayı başarmış ancak 2. lig B'ye geri düşmüştür. Ertesi sezon yani 2003-2004 sezonunda yeniden 2. lig A'ya yükselmiş ve sonradan geleceğin yıldızı olacak o zamanın adı sanı bilinmeyen Gökhan Ünal gibi oyuncular transfer edilmiştir bu sefer. Hacılar Erciyesspor ve Kayserispor taraftarları rakip tribünlere girecek kadar birbirlerinden nefret ederler. Kayseri halkı yemeye, içmeye pek bir düşkündür. Maç izlerken dahi peynir, domates, biber ekmek hatta kıymalı dahi yaptırıp maça gelenler vardı. Karşılıklı küfürleşmelerin yanı sıra, yağdırılan taşların yanı sıra, domates patates bile yağdırılıyordur karşılıklı. Şehrin takımı Kayserispor o sezon başarısız olmuş, ancak Hacılar ilçesinin takımı Hacılar Erciyesspor şimdiki adıyla süper lige yükselmeyi başarmıştır ancak olayların arkası kesilmez. Yoğun baskılarla hala affetmediğim bir şekilde isim değişikliğine gidilir ve Kayserispor süper ligde oynama hakkını kazanırken Hacılar Erciyesspor'a ise yeniden 2. lig A yolları görünür. Üstelik küstürülen Hacı Boydak başkanlıktan ayrılır ve Gökhan Ünal gibi kalburüstü bütün futbolcular Kayserispor'a verilir. "İki takım tek yürek sloganı" benimsetilmeye çalışılır ve iki takım kardeş(!) ilan edilir.

















Çoğumuz da buna inanıp 2006-2007'de Erciyesspor'un düşürüldüğü sezona kadar bunu benimsedik ama Ertuğrul Sağlam'ın meşhur "bu şehre iki takım fazla" sloganından itibaren, önce Kayserispor'un Erciyesspor derbisinde biz UEFA'ya katılacağız diyerek sezonun en hırslı futbolunu oynayıp türlü tahriklerle Erciyesspor'un sahada 9 kişi kalmasını sağlayarak Erciyesspor'u yenişi,(bkz. Mehmet Topuz'un abartılı gol sevinci ve tribünlere el hareketi yapışı, maçtan sonra iğrenç şivesiyle gol atmışşşsssım niye sevinmeyeceem şeklindeki demeci) sonra da UEFA hedefli Kayserispor'un ne hikmetse Erciyesspor'un düşme hattındaki bütün rakiplerine yenilmesi sonucu Erciyesspor'un ikinci yarıda 4 büyük olarak anılan 4 takımdan sonra en çok puan toplayan takım olmasına rağmen Süper Lig'e veda edişi. Buna rağmen Erciyesspor, Türkiye Kupası'nda Galatasaray ve Trabzonspor gibi güçlü takımları eleyerek (hala Ali Sami Yen'de Galatasaray'ı yenen tek Kayseri takımıdır) finale uzanmış Beşiktaş'la oynadığı kupa finalinde o maçın hakemi İsmet Arzuman'ın da itiraf ettiği üzere verilmeyen bir penaltımızın ardından şaşkınlığın etkisiyle yediğimiz bir kontraatak golüyle kupadan olmuştur. Beşiktaş'lı futbolseverler bile son derece centilmence Erciyesspor'u alkışlamış ve Erciyesspor gönüllerde kupayı kazanmıştır. İsmini vermeyeceğim iki süper lig takımı "Avrupa'da ülkemiz başarısız olmasın" diyerek UEFA hakkımızdan vazgeçmemiz için tam 5 trilyon önermiş ancak bütün kadromuz dağıtılmasına ve hala anlayamadığımız bir şekilde ortaya çıkan trilyonlarca liralık vergi borcuna rağmen bu teklifi reddedilmiş ve UEFA'da Tel Aviv takımı 1-1 ve 3-1'lik skorlarla geçilmiştir, kupaya A. Madrid'e elenerek veda edilir. Erciyesspor'un hala her sene dağıtılan kadrosuna rağmen 2007-2008 sezonunda Bank Asya Ligi'nde playoffları 1 puanla kaçırışı ve 2008-2009 sezonunda düşmemeye oynamasına rağmen +2 averajla ligde kalışı söz konusudur. U-14'ler'in Türkiye şampiyonu oluşu, deplasmanlı süper gençler liginde grubunu şampiyon olarak tamamlaması, Türkiye çapında düzenlenen eleminasyonlu sistemde kupayı kaldıracak olan Giresunspor genç takımına elenilmesine rağmen yanlış transferler yapılmaya 3. lig futbolcuları transfer edilmeye devam etti uzun süre.













Hacılar ilçesi ise isim değişikliğinden sonra kulüpsüz kalmıştır. Fen bilgisi öğretmeni sevgili Yasemin Yıldız, futbol, tekvando, kayak, dağcılık, okçuluk ve voleybol alanlarında faaliyet gösterecek olan Hacılar Erciyes Spor Kulübü'nü yeniden kurar. 8 Mart 2009'da kurulan futbol takımı Süper 2. Amatör Küme'den çıkarak 3. lig önünde son engel olan 1. Süper Amatör Küme'ye yükselir. Başkan Yasemin Yıldız'ın da şikayetçi olduğu en önemli eksik Hacılar ilçesinde çim sahanın bulunmayışı ve takımın toprak sahalarda mücadele edişidir. Hacılar Erciyesspor tam 6 branşta faaliyeti başarıyla yürütebilen bir başkana sahip olduğu için çok şanslıdır. Üstelik Kayseri futbol tarihinde bayan bir başkanın olması bir ilktir. Kulüp, ağabeyi Kayseri Erciyesspor'un bile düzenli olarak güncelleyemediği kalitede bir resmi siteye kavuşturulmuştur:



















http://www.hacilarerciyes.org.tr

Kimbilir belki de Kayseri futbolunun yıllardır hasretini çektiği 3. lig takımımız Hacılar Erciyesspor olur. Endüstriyel futbolda çok zor ama zamanında başarıldığı gibi belki de tamamı yerli futbolcularla daha üst ligler dahi zorlanabilir.

by Roy Keane