3 Eylül 2009 Perşembe
2009 AVRUPA ERKEKLER VOLEYBOL ŞAMPİYONASI-1
Gelecek hafta başlayacak Eurobasket'le ilgili bir konuk yazardan sonra bugün Türkiye'de başlayacak olan 2009 Avrupa Erkekler Voleybol Şampiyonası kapsamında da, bloga sık sık yorumları ile katkıda bulunan Rıza Yaşar bizlere yazılarıyla yardımcı olacak. Kendisi maçları yerinde izleyerek bize aktaracaktır. Şimdiden teşekkür edip turnuva öncesi izlenimlerini aktaralım.
------------------------------
İçinde bulunduğumuz eylül ayı içerisinde Türkiye önemli bir spor organizasyonuna ev sahipliği yapacak: 2009 Avrupa Erkekler Voleybol Şampiyonası (3-13 Eylül 2009)
Pek çoğumuzun hatırlayacağı üzere 2003 Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası da ülkemizde düzenlenmiş ve “Filenin Sultanları” lakaplı Bayan Voleybol Milli Takımımız o şampiyonada final oynayarak büyük bir başarıya imza atmış ve bayan voleybolunun gerek ülke genelinde popülaritesinin artmasını sağlamıştı.
Fakat ne yazık ki başarı odaklı bir toplum olduğumuz için bayan voleybolu için oluşan bu ilgi erkek voleyboluna sıçramış değil. İşte bu sebeple Türkiye’nin ev sahipliği yapacağı Avrupa Erkekler Voleybol Şampiyonası’nın Türk Erkek Voleybolu için çok büyük bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Bayanlarda olduğu gibi erkeklerde de ev sahibi olduğumuz turnuvada başarılı olabilirsek erkek voleybolu spor basınında gereken ilgiyi tekrar kazanacaktır.
Öncelikle Avrupa şampiyonası hakkında birkaç genel bilgiyi paylaşmak isterim. Voleybolda Avrupa şampiyonaları tıpkı basketbolda olduğu gibi 2 yılda bir ve tekli yıllarda düzenleniyor. Bu yıl 25’incisi düzenlenecek. Geçmiş şampiyonalara baktığımızda 2 ülkenin dominasyonunu görüyoruz. 12 şampiyonlukla en fazla şampiyon olan Rusya’yı (tümü Sovyetler Birliği dönemine ait) 6 şampiyonlukla İtalya takip ediyor. Fakat Rusya 1991 yılından bu yana şampiyonluğa hasret. Zaten o tarihten bu yana İtalya bayrağı devralmış durumda: 1991 yılından bu yana düzenlenen 8 şampiyonanın 5’inde birincilik kürsüsünde İtalyanları görüyoruz. Son Avrupa şampiyonasında ise voleybol tarihinin en büyük sürprizlerinden birisi yaşandı. Rusya’da düzenlenen organizasyonda hala daha kimsenin anlam veremediği şekilde İspanya finalde ev sahibi Rusya’yı 3-2 yenerek tarihinde ilk kez Avrupa şampiyonu oldu. Futbol ve basketbolun aksine voleybol kültürü çok üst düzeyde olmayan İspanyolların şampiyon olması gerçekten çok büyük sürprizdi.
Gelelim bu yılki organizasyona:
Statü, Avrupa Basketbol Şampiyonası formatına çok benzer: 4 grupta toplam 16 takım mücadeleye başlayacak. A ve C grubu maçları İzmir Halkapınar Spor Salonu’nda B ve D grubu maçları ise İstanbul Abdi İpekçi Arena’da oynanacak. Gruplarda ilk 3 sırayı alan takımlar bir üst grup aşamasına yükselecekler. A ve C grubundan yükselen ilk 3 takım 6 takımlı E grubunu oluştururken, B ve D grubundan kalifiye olanlar F grubunu oluşturacaklar. E grubu maçları İzmir’de, F Grubu maçları İstanbul’da oynanmaya devam edecek. Takımlar ilk tur gruplarındaki elde ettikleri galibiyetleri (son sıradaki takımlara karşı alınan galibiyetler hariç) ikinci tur gruplara taşıyacaklar. Basketboldan farklı olarak ikinci tur gruplarda ilk 2 sırayı alan takımlar direk yarı finale yükselecekler. Yani çeyrek final mücadelesi yok. Yarı final eşleşmeleri çapraz eşleşme şeklinde (e1-f2, f1-e2) İzmir’de yapılacak. Ev sahipliği yaptığımız her organizasyondan farklı olarak finallerin İstanbul dışında yapılacak olmasını çok doğru bir karar olarak görmekteyim. (Her ne kadar İstanbul’da ikamet etsem ve finalleri izleyemeyecek olsam da…) Zira İzmir İstanbul’a nazaran voleybola daha fazla ilgi gösteren bir şehir (Arkasspor örneği mevcutken) ve final organizasyona ev sahipliği yapmayı sonuna kadar hak ediyor.
Gruplara bakacak olursak:
A Grubu
Milli takımımızın da yer aldığı A Grubu kanaatimce D Grubundan sonra en zorlu grup konumunda. Grupta Türkiye’nin yanı sıra Polonya, Fransa ve Almanya gibi voleybolda her dönem yukarı oynayan tecrübeli takımlar yer alıyor. Ancak şunu da belirtmek isterim ki ne Polonya ne Almanya ne de Fransa; Rusya, Sırbistan, İtalya gibi voleybol devi ülkeler değil ve dolayısıyla yenilmesi imkânsız takımlar değiller. Çok iyi oynadığımız sürece bu üç takımı da yenme potansiyelimiz mevcut. Ancak 3 maç sonunda sıfır çekme ihtimalimiz de yok değil. Kısaca çok kritik üç maç oynayacağız. Ben en azından ilk turu geçeceğimize inanıyorum.
C Grubu
C grubunun turnuvanın açık ara en zayıf grubu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Son şampiyon İspanya’nın yanı sıra Slovakya, Slovenya ve Yunanistan grubun diğer takımları. Turnuva öncesinde şampiyon olma şansı en düşük görülen 4 takımın 3 tanesi bu grupta yer alıyor: Slovakya, Slovenya ve Yunanistan. (Diğeri Estonya) Bu 3 takımdan ikisinin İspanya ile birlikte bir üst tura çıkacak olması ve A grubunda yer alan, bu üç takımdan kaliteli olan dört takımdan birisinin elenecek olması tamamen kura şanssızlığı diyebilirim. Bu açıdan eğer milli takımımız ilk turu geçebilirse önü çok açılacak ve belki de yarı finali yakalayacak. Slovenya-Yunanistan maçı grubun sonuncusunu belirler kanaatindeyim.
B Grubu
Gelelim İstanbul gruplarına. B grubunda Rusya’nın yanı sıra Hollanda, Finlandiya ve Estonya yer alıyor. Grubun mutlak favorisi şampiyonanın da favorilerinden birisi olan Rusya. Estonya ise ilk kez Avrupa şampiyonasında oynamaya hak kazandı. Grubun en zayıf halkası onlar. Finlandiya son Avrupa şampiyonasında yarı final oynayarak şampiyon İspanya’dan sonra en büyük sürprizi yapan takım oldu. Onların da bu rüzgar ile bu şampiyonada da iyi voleybol oynayacağını tahmin ediyorum. 96 Olimpiyat, 97 Avrupa şampiyonu Hollanda ise son yıllarda 90’lı yıllardaki başarılarından uzak bir görüntü çiziyor. Grupta Hollanda-Finlandiya maçı grup 2.sini belirleyecektir.
D Grubu
Her şampiyonada bir ölüm grubu vardır ya hani, işte bu şampiyonanın ölüm grubu da D grubu. Grupta İtalya, Sırbistan gibi voleybol devlerinin yanı sıra son dönem iyi bir jenerasyon yakalayan ve son dünya şampiyonasında yarı final oynayan Bulgaristan var. Diğer takım ise Çek Cumhuriyeti. Şimdiden Çek Cumhuriyeti’ne geçmiş olsun diyorum. Set almaları bile başarıdır benim için. Zira hem Sırbistan ve İtalya hem de Bulgaristan şampiyonluk potansiyeli olan takımlar. Grupta ilk 3 belli durumda ama sıralama nasıl olacak onu İtalya-Sırbistan, Sırbistan-Bulgaristan ve Bulgaristan-İtalya maçları belirleyecektir. Bu açıdan İstanbullu spor ve voleybol severleri çok güzel maçların beklediğini söyleyebilirim.
Yarı finallere gelecek olursak, özellikle B ve D grubunun oluşturacağı F grubunda kan gövdeyi götürecektir. Bu taraftan Rusya, Sırbistan ve Bulgaristan’ı bir adım önde görüyorum. İzmir tarafında ise Polonya yarı final için en büyük favori konumunda. İspanya, Fransa ve Türkiye diğer yarı finalist olmak için mücadele edeceklerdir. Tabi son Avrupa şampiyonasında yaşanan büyük sürprizlerden sonra hiçbir sonucun sürpriz sayılmaması gerektiğini, takımların güç dengelerinin birbirine giderek yaklaştığını ve günlük performansların sonucu belirleyeceğini eklemek isterim. (Ömer Üründül yorumu gibi oldu ama idare edin artık)
Şampiyona boyunca İstanbul ayağındaki maçları yerinde izleyip Flying Dutchman okurlarına aktarmak niyetindeyim.
Güzel bir şampiyona olması dileğiyle, başarılar “Filenin Aslanları”…
by Rıza Yaşar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
turnuva fikstürü hizmetini de araştırmaya üşenen hasbi tembelerlerin ayağına getiren blog...
yoksa değil mi?
:)
al canım
http://www.2009mech.com/
Şampiyon olursak sevabına menü'yü 5 lira yap...
her gelen bize smaç zaten, lan ben bu hayatın bloğunu yemişim...
ayrıca yerim böyle güzel blogu (g/ğ ayrımına dikkat)
yorumcuları imla hatası yapmayan blog:)
Yorum Gönder