ABSÜRD MANGASI

Modern müzik tarihimizin en iyi 10 albümünü yapmıştık daha önce. En kötü listesine girişmeye cesaretimiz yok zira kavga çıkarır o liste. En iyi 10 albümde genelde 15-20 albüm etrafında konuşlanmıştık ama kötü listesinde herhalde 100 taneden başlarız. O yüzden onu ileri bir tarihe erteledik ama bu absürd eserlere girmememiz anlamına gelmiyor. Aslında bu kelime tam uymayabilir. Aşağıdaki şarkıların tümü kötü şarkılar değiller. Hatta aralarında benim sevdiklerim de var (1 numara misal). Zaten bu şarkıları kötüden ziyade "ne oluyoruz lan?" şeklinde bir tepkiyle karşılamak lazım. Zaten listeyi görünce anlayacaksınız. Yakında Hakan Kurşun, Umay Umay gibi isimlerle bir "arıza listesi" de yaparız.

10-İstemiyorum Baba (Rüya Ersavcı): Güzel kadındı, boyu bosu yerinde kadındı ama maalesef en acaip şarkıları dile getiren kadınlardan biriydi Ersavcı. Üstüne üstlük Ersavcı'nın klipleri de şarkıları kadar absürd olurdu. Nitekim bu klipte de "kızım seni ediye vereyim mi, büdüye vereyim mi?" şeklinde sorup, saksafon çalabilen bir baba ve babasına "nö nö nö nö" şeklinde isyan eden bir Ersavcı mevcuttur. David Lynch gelse "Mulholland Dr. bunun yanında çengel bulmaca gibi kalır" der derin düşüncelere dalardı.

9-I Love You (Ümit Besen): Arap ezgileriyle başlayan, daha sonra "ay lav yu, ay lav yu" şeklinde odunvari bir erkek korusunu izleyen Yorkshire aksanlı bayanların "yes ay düüü" korosuyla devam eden şarkının zirve anları Ümit Besen'in sanki bir şaheser seslendirirmiş gibi ciddiyetle yaptıpı vokallerdir. Bence Besen'e şarkının bu kısımlarını haber vermeyip sonra eklemişlerdir, yoksa adamın olan bitenden hiç haberi yokmuş gibi geliyor sesi.

8-Türküler Türkülerimiz (Suna Yıldızoğlu): Ne zaman bu kadına şarkı söyleme yetkisi verildi, neden Sonia Eddy olan adı Suna Yıldızoğlu'na döndürüldü bilemiyorum ama bildiğim bu progresif şaheserin eşi benzeri olmadığıdır. "Oy oy oy Emine nedir bu güzellikler? What kind of beauty is this?....Sabuha, Zühtü, Emine...just a couple of names" şeklinde sözleri olan bu şarkıdan sonra ben hangi İngiliz bize daha çok kötülük yapmıştır bilemiyorum. Arabistan'lı Lawrence mi Suna Yıldızoğlu mu?

7-Adınız soyadınız telefon numaranız (Suavi Karaibrahimgil): Şimdi ilk önce şunu kesinleştirelim hala yanlış anlama varsa. Nil Karaibrahimgil'in babası meşhur "sakal" Suavi değil bu arkadaştır. Zira baba Karaibrahimgil'in şarkılarını dinleyen bir insan 10 saniye içinde zaten "bu kız ancak bu babadan çıkabilir" diyecektir. Maalesef bir görsel bulamadım bu resimden başka. Kendisi "Ooo Müzikomani" isimli bir başka akıllara zarar eserin de sahibidir. Sonra da "nasıl Neşet Ertaş'ı tanımaz?". Yahu şöyle bir insanoğlunun yetiştirdiği kızın Ertaş'ı tanıması mümkün mü?



















6-Sıfır (Rüya Ersavcı): İşte bir başka Ersavcı şaheseri. Sözleriyle, müziğiyle videosuyla. Dünya tarinide Lada Samara'yı bir müzik videosunda kullanan tek isim olan Ersavcı'nın arabasının plakası hep sıfırdır, telefon kulübesine girer tuşlar hep sıfırdır. Şarkı da sıfırdır. Acaba diyorum ironi mi yapmak istemişlerdir. Şarkının bir bölümünde "a ali ala ula, be beli bala bula" sözleri geçer ki bu tahminim Orta Direk Şaban'a bir göndermedir (da deyli dala dula damburleyli dap dup)

5-Hello Adana (Raptiye Doping): Bu şarkıya "absürd"den başka ne sıfat bulunur bilemiyorum. Türkiye'nin ilk acid denemesi olan bu şarkı Dr. Alban'ın Hello Afrika şarkısının coverıdır tabi. Ben şarkı sözlerini yazacaktım ama takip edemedim. Sanırım otobüs garında kandırılıp, kötü emellere alet edilen bir kızın hikayesi anlatılır ama arada Cihangir'deki evler falan da geçer. Çözemedim.

4-This Land is Your Land (Nuri Sesigüzel): Şunu anladık bu maddeyle. Türkiye'de İngilizce şarkı yapmayacaksın. Zaten bu şarkıyı Nuri Sesigüzel'in söylemesi, şarkının girişindeki "dingindirngiribanbandenkdenk" bölümündeki sükuneti internetteki tek kaydında halay çeken İzzet Yıldızhan'ın varlığı şarkıyı yeterince Alacakaranlık Kuşağı'na çevirmiştir. "This land is your land, this land is my land, from California to the New York island" sözleri hakkında...ne diyim...

3-Özgün Müzik (Grup Vitamin): Son üç maddeyi eksi değil artılara ayırdık. Bence Grup Vitamin'in en iyi şarkısıdır. Şarkının son bölümünde beni yerlere yeksan eden bir bölüm vardır Gökhan Semiz'in sesinden. "Hani benim sevincim nerde, hediyelerim, topacım, kiraz ağacında yırtılan gömleği, ya anne üst çekmeceye koymuştum bulamıyorum, hayret bir şey, bak eşortmanlar da yok, bugün beden dersi var, hoca getirmeyeni ne yapıyor biliyor musun?". Maalesef sesli bir kaydını bulamadım yine. Yoruma düşerseniz ekleriz.

2-Yalan Oldu (Müslüm Gürses): 28 yaşındayım, böyle komplike bir eser ne duydum ne de gördüm. Bakın bu öyle bir şarkıdır ki ilk 30 saniyesini dinleseniz, hangi country şarkıcısı, ortasından girseniz, hangi ortadoğu türkücüsü, nakaratların dinleseniz hangi Hint düğünü çözemezsiniz. Böyle olağanüstü bir progresif bir şarkıdır Müslüm Gürses'in eseri. Bu şarkıyla ilgili süpersonik site Alkışlarla Yaşıyorum'da bulunan dosyasındaki yorumla bitireyim. "Colorado Colorado ozan yurdu Colorado".












1-Tappo Rappo (İzzet Altınmeşe): Ne olacaktı ya. Herakleitos "aynı ırmakta iki kez yıkanamazsınız" sözüyle değişime vurgu yapmıştır ama değişmeyecek bir tek şey vardır. İzzet Altınmeşe'nin bu eserinin zirveden inmeyeceği. One Song To Rule Them All demişiz zamanında yazarken. Şöyle de eklemişiz. Şarkı kötü desen değil, güzel desen değil, vasat desen değil, insan işi hiç değil, başka bir şey. Sazdan, zurnaya, bağlamadan, kemana, davul atağına, üstüste kaydedilen enstrüman altyapısına kadar komplike bir eser. İzzet Altınmeşe'nin Bruce Dickinson'a, Freddie Mercury'e rakip olabilecek vokal çeşitlemeleri (heydi heydi, şuvey şuvey, yavaş yavaş, Slovakeeeey) , hem ön hem geri vokalleri üstlenmesi halk müziği, folk, rock, rap, funk gibi bir dolu türü bir potada erittiği bu şarkı için sadece "Kült" sıfatını kullanabiliyorum. Tartışmasız Türk müzik tarihinin en sansasyonel eseri.