23 Eylül 2009 Çarşamba

JU-JU'DEN HINGIS'E BİR GERİ DÖNÜŞ HİKAYESİ


















Baştan belirteyim Justine Henin da beklediğimiz ve Kim Clijsters'ın Amerika Açık şampiyonluğuundan sonra "Ju-ju da ondan gaz alıp döner mi?" şeklinde tahminde bulunduğumuz gibi dün Belçika televizyonunda tenise döneceğini açıkladı. "Kim'in başarısının payı da var ama tek neden o değil" demiş. Tabi ki tek neden o değil ama kesinlikle hızlandırıcı etkisi var. 2009 Avustralya Açık'ta kortlarda olacak. Vaka-yı Hayriye-2. Serena Williams izliyorsa televizyonu kırmıştır büyük ihtimal. Etrafında kim varsa da "I'll kill ya" demiştir. Hazır televizyon dedim ben başka bir şeyi anlatayım.

Cumartesi akşamı televizyon izliyorum. BBC'ye bir bakayım belki maç özetlerini gösterirler dedim, Türkiye'den hayal meyal hatırladığım, ünlülerin dans ettiği yarışmanın BBC versiyonu var. Zaten tam bilmiyorum bir buzda dans edilen var bir de normal pistte dans edilen var sanırım. Neyse BBC'dekinin adı Strictly Come Dancing. Sarışın bir dalyan delikanlı ile orta yaşlı bir hatun dans ediyor, hatunun amatör olduğu belli ama hal ve hareketlerinden, neyse dans bitti, jürinin önüne geldiler. Baktım, tanıyorum kadını ama çıkartamıyorum. Eşim "Hingis değil mi o ya?" dedi. Bir bakarım hakikaten o. Daha doğrusu onun kaymış hali. Çünkü karşımda dekolte kıyafetle ve yaptığı makyajla 35-40 gösteren bir kadın var. İçim acıdı, hey gidi 14 yaşında ilk kez Fransa Açık'ta gördüğüm o gözlerinden nur akan kız dedim, geldiğin hale bak. Bir de sunucu "Wimbledon mı daha zordu bu mu?" diye sorunca "Wimbledon ne ki, burada insan ne yapacağını şaşırıyor" deyince tamam dedim Obi Wan Kenobi'nin Anakin'e söylediği gibi "well then you're lost". Çoktan Dark Side'e geçmiş bizimki. Elendi gitti zaten. Büyük ihtimal "If you only knew the power of the dark side" diyen de eski kankası Anna Kournikova olmuştur. En azından o daha dürüsttü yahu, doğrudan "ben bırakıyorum, daha kolay zengin olmak istiyorum" dedi açıkça. İsviçreli'ninki çok dolaylı yollardan oldu.

















Görüldüğü gibi kimisi çocuk yapıp, dönüp şampiyon oluyor, kimisi Unicef elçisi olup dünya turu atıp dönüyor, öbürü de bir Graf'a yenildim, beni Roland Graros seyircisi yuhladı diye kendini uyuşturucuya veriyor, medya maymunu oluyor. Canarino'nun, Hingis'in kötü yola düşmesinde o meşhur Roland Garros finalinin ve Graf'ın payı olduğu yönünde iddiaları var.

Neyse biz Henin'a dönelim. Açıkçası ben de dahil kimse Clijsters'ın bu kadar başarılı döneceğini tahmin etmiyordu. Tamam bayanlar tenisi acınacak haldeydi ama 2 sene ara vermiş bir kadının "dönüyorum, seni de yeniyorum, seni de yeniyorum, şampiyon oluyorum" modunda herkesi ipe dizmesi biraz acaip oldu. Şu çok net. Henin, aynen Clijsters gibi bıraktığı şekilde devam ederse 2010 yılında Grand Slam bile yapabilir bu kadar iddialıyım. Yani 4 Grand Slam'i de üstüste koyar kazanır. Avustralya Açık'tan önce seneyi bir kaç turnuva oynayarak kapatır tahminim zaten orada nasıl döneceğinin sinyallerini verecektir. Üstelik Clijsters kadar ara da vermedi. Göreceğiz tabloyu.

3 yorum:

lembo dedi ki...

safina,jankovic ve ana ivanovic için artık tren kaçtı.. bu boşlukta kazanamadıkları grand slam i artık hayatta kazanamazlar.. gerçi ivanovic grand slam kazanmıştı ama son hali içler acısıydı.. serena da artık o koca poposunu sallayarak kupa kaldıramayacak.. 2010 henin, clijsters ve sharapova'nın yılı olacaktır.. ağır ablalar geri döndüler..

varol döken dedi ki...

sharapova ne zaman ağır abla oldu... bu alemde eli ağır tek abla navratilova:)

Kayrakli dedi ki...

hingis her zaman ki gibi çok güzel.

behce; hingis te mourinho gibi ya seviliyor ya nefret ediliyor.