Her ülke bir tane "Messi" çıkartma sevdasında biliyorsunuz. Kısa boylu, birebirde etkili, driblinglerde başarılı, esmer 18-19 yaş civarındaki her adama "Yeni Messi" yakıştırması yapılıyor. Futbolda transfer olma yaşının giderek düşmesinden hareketle, menajerlerin ve futbolcu avcılarının da gazlamasının etkisi var tabi bu yarışta. Bizde de Arda var biliyorsunuz. Türk basını, hele bir de Messi'nin eski hocası Frank Rijkaard Arda'nın yeni hocası olduğunda, bu iki futbolcuyu birbirine benzetmek için elinden geleni yaptı. Neredeyse Rijkaard ile yapılan her röportajda ısrarla bu soru soruluyor Hollandalı'ya. Adam da "bu ikisi farklı oyuncular, ayrı ayrı değerlendirmek lazım" diye pollitik cevap vermekten bıktı. "Arda daha iyi" diye işkembeden sallamak olmaz, "Messi daha iyi" diye Arda'nın gönlünü nahoş tutmak da olmaz, o yüzden bu yola başvuruyor adam çaresiz. Bir de tabi Arjantin'de de bu arayış var. Eski Messi'nin posası çıkmış gibi, 22 yaşındaki adamın yenisini arıyorlar. Ben bu unvana yakıştırılmaya çalışılan en az 10 tane adam okudum bugüne kadar ama bunlardan bir tanesi bile 22 yaşında Messi'nin bulunduğu yere gelir mi şüpheliyim. Yazının başında belirttiğimiz kriterlerin çok seçici olmadığını düşünüyorum. Yoksa Sabri Sarıoğlu profesyonel futbola bugün başlasa kendisi için de aynı ifade kullanılabilirdi. "Yok deve" demeyin, inanmıyorsanız, SS'in Galatasaray A takımında ilk oynamaya başladığı zamanlardaki ekşisözlük entrylerine bir bakın. Bir de bugünkülere. Futbolcuların ilk keşfedildikleri günler ile 6-7 yıl sonrası arasındaki farkı anlamak açısından çok net bir gösterge o yorumlar.
Bu akımın Yunanistan'daki temsilcisi 19 yaşındaki Sotiris Ninis. Orta sahanın sağında görev yapıyor. Galatasaray'ın Panathinaikos ile oynayacağı maçlarda büyük bir ihtimalle izleyeceğiz onu. Henk Ten Cate onu Yunan Ligi'nin ilk iki haftasında kadroya aldı ve iki maçta da sonradan oyuna soktu. Aslında macerasının başı için 2004 yılına gitmek lazım. Ninis Panathinaikos'un futbol akademisi Giannis Pathiakakis'den çıktıktan sonra PAO'nun pilot takımlarından, şu anda dördüncü ligde mücadele eden Apollon Smyrni FC formasını giymeye başladı. Aralık 2006'da, pilot takımdaki ve PAO altyapısındaki performansı ona yoncalarla 5 yıllık bir konrtar kazandırdı ve sadece 2 hafta sonra Egaleo ile oynanan maçın kadrosundaydı. Arnavutluk doğumlu bir oyuncu olmasına rağmen Şubat 2007'de Arnavutluk 21 yaş altı takımından gelen teklifi reddetti ve Yunanistan milli takımında oynamayı seçti. 2007 yılında Avusturya'da düzenlenen Avrupa 19 yaş altı Şampiyonasının en iyi onbirine seçildi. 16 Mayıs 2008'de Yunanistan'ın Kıbrıs ile oynayacağı maç için Otto Rehhagel tarafından A takıma davet edildi ve ilk maçında golünü de kaydetti. Bu onu Yunanistan millii takım tarihinin en genç golcüsü unvanının sahibi yaptı, zira golü attığında 18 yaşına gireli 46 gün olmuştu (önceki rekor Kostas Eleftherakis'teydi)
2007-08 sezonunu sakatlıklarla geçiren Ninis geçen sezondan başlayarak Ten Cate tarafından düzenli olarak A takımda şans verilmeye başlandı. Eylül 2008'de kendisini 2012 yılının sonuna kadar kulüpte tutacak yeni bir anlaşmaya imza attı ki anlaşma kendisini almak isteyen, Yunanistan dışındaki bir takım için, minimum 10 milyon euroya serbest kalma maddesini içeriyor. Bu rakam Yunan kulüpleri için minimum 17 milyon euro. Manchester City, Tottenham Hotspur, Arsenal, Manchester United, Real Madrid ve Milan onu listesine katan kulüpler. Takım arkadaşı Djibril Cisse'nin onun için "Yunan futbolunun geleceği" tanımlaması var.
8 Eylül 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
huracanda oynayan matıas de federıco için de yeni messi yorumları yapılıyor açıkçası bencede güçsüz ama çok yetenekli izlemenizi tavsiye ederim
serdar özkan'ı tribüne çağırdıktan sonra "messi senin sikini yesin" diye bağırırdık bi zamanlar.
ekşi sözlükte sabri'nin kabaca 10 numara pozisyonunda onaması gerektiğini söyleyenler olmuş :DDD
Dutchman Ninis bugün 1-1 biten İngiltere U21 maçında da tek golü attı . Postla birlikte yıldıı parlamaya başladı bak:)
mevcut formuyla hakan balta'yi fena yapar bu adam. hakan balta'nin formundan bahsediyorum tabii ki.
Valla Ekşisözlük'teki 2. sırada halen duran entry'yi ben girmiştim yıllar evvel de, abartmayalım, ben geleceğin Messi'si değil geleceğin Emre Belözoğlu'su demiştim :D
Yorum Gönder