23 Ekim 2009 Cuma

HAKEMİ ALDATMA REÇETESİ



















Portsmouth Üniversitesi Psikoloji Bölümü profesörlerinden Doktor Paul Morris, dün hakemi aldatmaya yönelik futbolcu davranışları ile ilgili uzun süredir yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. İnsan vücudunun dıştan görülen tepkileri ile psikolojik verilere ulaşma konusunda bugüne kadar önemli çalışmalar yapmış olan Morris, özellikle ceza sahası içinde, futbolcuların kendini yere atarak takımına penaltı kazandırma amacıyla yaptıkları hareketleri incelemeye alarak hakemlere kolaylık sağlayacak bir kaç sonuca ulaştıklarını belirtti. Morris, amatör hakemlerden oluşan deneklere, yine amatör liglerden aldığı bazı görüntüleri, siyah beyaz olarak göstererek (forma renginin görüşü aldattığını hesaba katıp) bir sonuca ulaşmaya çalışmış. Buna göre kendini yere atan futbolcuların en fazla kullandıkları yöntem "Archer's Bow" dediği "Yay Pozisyonu". Yani ellerin havaya kaldırılıp avuç içlerinin dışa doğru açıldığı, göğsün ileride olduğu ve ayakların geride kaldığı vücut pozisyonu. Morris'e göre kontrolsüz ve beklemediği şekilde dışarıdan bir güç uygulanan insan vücudu bu şekilde yere düşmez. Ellerini iki yana açarak dengeyi sağlamaya çalışır ya da yere düşerken düşüşün etkisini azaltmak için ellerini vücudunun önüne uzatır. Dolayısıyla profesöre göre hakemlerin, futbolcuların düşüş anında özellikle kol hareketlerine dikkat etmesi hayati önem taşıyor.


















Yine yere düşürülen ya da itilen bir insanın 1-2 kez yuvarlanması normal sayılabilir, ancak bu sayının 3 veya 4'e çıkması işin içinde bir abartı olduğunun göstergesi. 1990 Dünya Kupası finalinde Jurgen Klinsmann'ın Monzon'u attırdığı hareket bunun çok net bir örneği. Vücudun darbe alan noktasından farklı bir yerle tepki vermek de hakemi aldatmaya yönelik hareketlerin en yaygınlarından. Örneğin sol bacağından darbe alan bir futbolcunun, sağ dizinin eklem yerinden kırılarak kendini yere bırakması da çok sık gördüğümüz bir hareket. Ya da Rivaldo'nun 2002 Dünya Kupası'nda, Hakan Ünsal'ın dizine doğru vurduğu toptan sonra yüzünü tutarak yere yıkılması. Hakan kırmızı kart görmüş, Rivaldo ise hareketi sebebiyle 7.350 dolar ceza almıştı.

Morris araştırmanın sonunda, Didier Drogba'nın bu aldatma biçimlerinin tümünü kullanma konusunda çok yetenekli olduğunu da eklemiş not düşelim. Zaten adamın lakabı "diver" kaldı, İngiltere'de, yüklenen yüklenene. Kendisi Arif Erdem'i görse ne derdi bilemiyorum, alıp "ben bu işi çözemedim" diye diplomayı yırtardı herhalde.

6 yorum:

aksilaz dedi ki...

Ajaxlı Luis Suarez bu konuda şuan için bir numara.

TD-erkut dedi ki...

firat, güzel bi konu bu ve güzel bi calisma.

1997-1998 sezonunda bi tanidigim Türk futbolcu Dortmund altyapisinin yildiziydi, Skibbe'nin prensiydi zamaninda. Sonra Türkiye'ye geldi Berger'le Bursa'ya. Olmadi.

Ondan duydum, salonlarda bizim takla attigimiz minderlerde falan resmen penalti düsme calismasi yapiyorlarmis profesyonel takimda.

Hatta bununla ilgili bi yazi da okumustum. En ufak bi hareketin macin sonucuna, kulübün ticari gelecegine ileriki yillarda ne kadar etki edebilecegini hesapliyorlar ve bu yüzden penalti avantajinin önemli oldugundan bahsediyolardi yazida.

1990'da Völler de bu sekilde bi ucus gerceklestirmis ve koskoca Dünya kupasi Almanya'ya gelmisti.

Sene 2009 ve takdir edilmesi gereken adam gercekten kendi kendine penalti pozisyonu yaratmada müthis bi fenomen olan Arif Erdem'dir. Drogba calisir, Gerrrard da calisir kendini gelistirir ama Arif Erdem'inki Allah vergisiydi.
Öperim ellerinden.
td-erkut

Black Pearl dedi ki...

Resimler cok guzel. Fake oldugu cok belli. maradonaninki cok guzelmis.

Shareef dedi ki...

Drogba'yı bir futbolcu olarak çok seviyordum ta ki liverpool maçlarında herifin yerden kalkmadığını farkedene kadar, arkadaşlara söyledikçe he tabi liverpool senin gözlerini kör etmiş diyorlardı.. Şükür haklılığım bilimsel olarak kanıtlandı :D

www.liverpoolicin.blogspot.com

Adsız dedi ki...

drogbaya gelene kadar gerrard var .

PIERREMANU dedi ki...

Bu tarz hareketler hususunda şu an itibariyle İspanyol basketbolcuların eline kimse su dökemez.