Aslında beklediğimden sönük bir final oldu. Gana açık alanda Brezilya ile kapışmak yerine güçlü, kondisyonları oldukça yüksek oyuncuları ile Brezilya'nın teknik ayaklarına alan bırakmamayı hedefleyen bir oyun kurup ilerideki
Gana Şeytan Üçgeni Adiyiah-Osei ve Ayew ile ani baskınlar yapmak istedi. Ancak Belçikalı hakem Frank De Bleeckere'nin inanılmaz hatalı kararı ile daha 37. dakikada 10 kişi kaldılar. Pozisyon eğer Brezilya'nın kontratağı sırasında olmasa belki kart bile verilmeyecek bir pozisyonda Daniel Addo'yu oyundan atarak 10 kişi bıraktı Gana'yı. Gerçi o dakikadan sonra Gana'nın oyun planında bir değişiklik olmadı. Defansif anlamda aynı disiplini korudular. Sadece kontratak taktiğinin defans tarafına daha fazla eğilmek zorunda kaldılar. Neyse ki başta da belirttiğimiz gibi, her biri koşmaktan yorulmayan ve sık maç trafiğine rağmen fizik olarak düşmeyen oyuncuları sayesinde maçtan kopmadılar. Örneğin sahada eksik kalma hadisesi Brezilya'nın başına gelseydi Gana maçı normal sürede koparabilirdi. 120 dakikaya yaymayı başardılar bu performansı. Sonrası artık kalecilerin becerisi. İki kalecinin de oldukça kötü bir performans gösterdiğini düşünüyorum penaltılarda. Gasna kalecisinin kurtardığı son iki penaltıyı izlemenizi öneririm. Brezilyalı oyuncular topa bakmak yerine kaleciye bakarak atışı kullansalar işi bitirmişlerdi, zira daha onlar topa geleden Gana kalecisi Agyei bir direk dibine kadar gidiyordu. Tabii bunun sebebi hafif de gençlik. Henüz bu derece usta penaltıcı değiller. Örneğin kalecinin hareketlerine bakarak gelen son penaltının sahibi Badu Brezilya kalecisi Rafael'i ters ayakta yakaladı ve yere çöktürdü.
Afrikalılar için büyük bir başarı. Bu takımdan en az 4-5 oyuncu 2010 Dünya Kupası kadrosunda olacaktır. Gana ilk kez kazandı ve 1993 Brezilya'nın rövanşını almış oldu.
Bizim de katıldığımız, Avustralya'daki finallerde, Ahmet Çakar'ın yönettiği finalde Brezilya'ya 2-1 yenilmişlerdi. İlk kez şampiyon oldular. Turnuvanın gol krallığını 8 golle Dominic Adiyiah kazandı ki kendisi aynı zamanda turnuvanın en değerli oyuncusuna verilen Golden Ball'un da sahibi oldu. Daha önce de belirttiğimiz gibi Fredrikstad ondan çok büyük paralar kazanacak. Macar Vladimir Koman 5 golle onu takip etti. Altın eldiven ödülü ise Kosta Rika kalecisi Esteban Alvarado'ya verildi. Bu turnuva bir yıldız çıkarır mı? Açıkçası 4 sene önce Messi'nin yaptığı patlama benzeri bir çıkış göremedik. Çok büyük yıldızlar beklemek yersiz olabilir ama Kardec, Adiyiah, Osei, Ayew, Aaron Nguez, Merida, Fiorillo gibi oyuncular isminden söz ettirecekler yakında. Turnuvanın onbiri ile kapatalım.
Vincenzo Fiorillo (K): Kosta Rika kalecisi Alvarado altın eldiven ödülünü aldı ama bana göre turnuvanın en iyi kalecisi İtalya'dan çıktı. Turnuva boyunca 11 gol yemiş bir takımın kalecisi neden Altın Eldiven ödülünü aldı onu da pek anlayamadım. Fiorillo dökülen İtalya takımının çeyrek finale gelmesinde büyük pay sahibiydi. Çeyrek finalde Macaristan'a 3-2 mağlup oldukları maçta yediği gollerin birisi penaltıydı ve diğerlerinde de takım öne 10 sonra 9 kişi kalmıştı.
Samuel Inkoom (D): Gana'lı sağ bek Gana defansının en önemli oyuncularındandı turnuva boyu. Basel takımında oynuyor. Turnuvanın sürpriz çıkışlarından birisiydi kesinlikle. Final maçında penaltılarda ağlara gönderdiği bir de gol var.
Dalton Moreira Neto (D): Yeni bir Lucio olur mu bilemem ama Brezilya'nın yetenekli ileri uç oyuncuları ileride hünerlerini sergilerken defansta güvenliği sağlayan isimlerden biriydi. Fluminense'de top koşturuyor, ismini aşan oyunculardan birisi olacak.
Andras Debreceni (D): Macar takımı üçüncülük koltuğuna oturduysa onun payı büyük. Turnuvaya 3-0'lık Honduras yenilgisi ile başlayan Macarların toparlanmasında önemli rol oynadı. Özellikle üçünülük maçında gösterdiği performans çok iyiydi.
Björn Koplin (D): Bayern Munich altyapısında yetişmiş olan Kopplin Nijerya maçında iki güzel gol attı ki kenisi bir sol bek. Lahm'ı kendisine örnek almasına bakarak neden böyle sık sık hücumda görüldüğünü açıklayabiliriz. Alman futboluna iyi bir sol bek daha geliyor.
Andre Ayew (O): Çok bahsettik ondan turnuva boyunca. Gana'nın 10 numarasının nefesi bitmedi bir türlü. Özellikle final maçında eksik kalan takımını ayakta durma konusunda ateşleyen en önemli isimlerden biriydi. Didier Deschamps turnuvanın bitmesine çok sevinmiştir sanırız.
Theyab Awana (O): Çok yetenekli bir oyuıncu olduğunu düşünüyorum Awana'nın ki , isminden turnuva sonraıs pek bahsedilmiyor, dolayısıyla tamamen benim görüşüm. İlk sekize kalan BAE'nin en önemli kozuydu. Teknik, adam eksiltebilen, son vuruşları iyi yapan çok iyi bir hücum oyuncusu. Ülkesinden Avrupa'ya açılabilirse ismini çok duyarız.
Fran Merida (O): Küçükten büyüğe turnuva takımı olduğunu kanıtlayan İtalyanlar İspanyolları elemeseler hünerlerini izleyebilecektik. Şampiyonluğun en büyük adayının en iyi oyuncusu finle ulaşabilseydi Altın Top ödülünün de sahibi olacaktı muhtemelen. Artık darısı Arsenal'in başına.
Vladimir Koman (O): Macar sürprizinin bir başka mimarı. Orta saha oyuncusu olmasına rağmen 5 golün altına imza koydu Koman. Sampdroia onu önce Avellino'ya, bu sene de Bari'ye kiraladı. Seneye kadroda tutarlar herhalde.
Dominic Adiyiah(F): E çok konuştuk bir şey söylemeyelim artık.
Ransford Osei (F): Aslında buraya Macar Krisztian Nemeth'i de alabilirdik ama rakamlar ve performans yalan söylemiyor. Bu turnuvanın forvet ikilisi Gana'dan kimse kusura bakmasın.
Teknik direktör - Sellas Tetteh (Gana): Belki ondan iyi performans göstermiş hocalar vardır turnuvada ama Tetteh'i buraya alma sebebimiz biraz da Türkün mazlumun yanında olmasından. Grupta 4-0'la dağıttıkları İngilizlerin hocası Brian Eastick'in adına 3 paragraf olduğu Wikipedia'da adı bile yok adamcağızın. Gana federasyonunun verdiği maaş nedir çok merak ediyorum. Örneğin, senelik 6 rakamlı bir maaş mıdır? Sanmıyorum. Hollywood'a gitse ancak Michael Dudikoff filmlerinde filmin başında ölen figüran rolünü verirler. Göbekli adam takımını dünyanın zirvesine taşıdı, yolu açık olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder