20 Ağustos 2010 Cuma

TARİHİ YAZAN BİR TAKIM: 1990-91 SAMPDORIA














Geçtiğimiz yılki 91 ruhu yazısında Sampdoria'nın tarihindeki ilk ve tek şampiyonluğu yaşadığı 1990-91 sezonundaki lig açılışı performansının dahi üstüne çıktığından ve o rüya sezonu tekrarlayabilme ihtimaline sahip olup olmadığından bahsetmiştik. Bu yazıda o peri masalının hikayesini anlatacağız. 1990-91 Scudetto hikayesini. Bu gün hala bir masal gibi anlatılır o sezonda elde edilen şampiyonluk ki Türkiye'de de nice Sampodoria fanı yaratan, Sampdoria'nın o ölümsüz formasını efsane haline getiren de aynı şampiyonluğun hikayesidir.

1990-91 sezonunun başında Sampdoria 1946 yılından itibaren mücadele ettiği Serie A'da üç kez dördüncü olmuş (1960-61, 1984-85, 1987-88 sezonları) ve bu kulübün ligdeki en büyük başarıları olmuştu. Ayrıca 1984-89 arasında kazanılmış 3 İtalya Kupası ve 1988'de final oynanan, 1989'da ise kazanılan Avrupa Kupa Galipleri Kupası da Genoa şehrinin takımının müzesindeydi ama dediğimiz gibi Serie A'da üçüncülük koltuğunu dahi görememişlerdi. 1990 Dünya Kupası'nda İtalya milli takımı kadrosunda bulunan 4 oyuncusu doğru dürüst oynama fırsatı bulamadan üzgün şekilde kupaya veda etmişlerdi. Roberto Mancini ve Gianluca Pagliuca sahaya bile çıkamamıştı. Pietro Vierchowod sadece üçüncülük maçında forma giymiş, Gianluca Vialli ise Azeglio Vicini'nin bir numaralı tercihi olmasına rağmen daha turnuvanın ilk maçında Salvatore Schillaci'nin gölgesinde kalmıştı. O günlerde sadece 3 yabancı futbolcuya izin verilen ligde diğer takımların yabancı oyuncuları arasında şu isimler bulunuyordu. Van Basten, Gullit, Rijkaard, Matthäus, Brehme, Klinsmann, Maradona, Careca, Caniggia, Sosa, Skuhravy, Aguilera, Völler, Berthold, Simeone, Lacatus, Hässler, Aldair, Branco, Taffarel, Martín Vázquez, Brolin, Francescoli, Aleinikov, Kubik, Detari, Alemao, Strömberg. Sampdoria'nın kadrosunda ise Srecko Katanec, Toninho Cerezo ve Alexei Mikhailichenko bulunuyordu. Cerezo 36 yaşındaydı ve sık sık yaşadığı sakatlıklar sebebi ile sadece 12 maçta forma giyebildi. Mikhailichenko sezonun ikinci yarısında çok fazla forma şansı bulamadı ki sadece o sezon Sampdoria'nın formasını giydi. Takımın başında 1986'dan beri bulunan, 1961-62 sezonunda Sampdoria forması da giymiş olan ve birçok takımı dolaşmış Yugoslav hoca Vujadin Boskov, Sampdoria'ya 2 İtalya Kupası ve 1 Avrupa Kupa Galipleri Kupası kazandırmıştı ama Serie A şampiyonluğu kariyerinde eksikti.

Sampdoria'nın bir bütün olarak iğer takımlarla karşılaştırıldığında da kadrosu diğer takımlara kıyasla oldukça zayıftı. Maradona'lı Napoli son şampiyondu. Arrigo Sacchi'nin Milan'ı iki sezon önce Avrupa şampiyonu olmuştu. Aynı sezon Giovanni Trapattoni'nin çalıştırdığı Inter, iki puanlı sistemde 11 puan farkla şampiyon olmuştu. Yeni hocası Gigi Maifredi'nin önderliğinde Juventus da lig öncesi Roberto Baggio, Thomas Hässler ve Julio Cesar transferleri için büyük paralar harcamıştı.

Sezona bu veriler ışığında, Vialli'nin de sakatlığı ile başlayan Sampdoria ilk 5 maçta sadece 3 gol atabildi. Gol atamadıkları 3 maç 0-0 berabere bitmişti.Vialli'siz oynadıkları son maçta, ligin yedinci haftasında Cerezo'nun golüyle Milan'ı San Siro'da 1-0 mağlup etmeleri onların bu zor dönemi iyi atlatmalarını sağladı. Sampdoria Ekim ayında, 1982 yılından beri ilk kez liderlik koltuğuna oturmuştu. Bu 8 yıllık hasretin bitişi sezon sonundaki rüyanın gerçekleşmesiyle ilgili bir haberciydi adeta. 3 hafta sonra son şampiyon Napoli'yi San Paolo'da, 1-0 geriye düştükleri maçta 4-1 mağlup ettiler. Mancini'nin zamanında TRT'nin Avrupa'dan Futbol programının jeneriklerine giren golü de bu maçta atılmıştır. Zaferle geçen haftalardan sonra ligin ilk mağlubiyetini derbide Genoa'ya karşı kendi evlerinde aldılar. Inter, Juventus ve Sampdoria 15'er puanla zirvedeydiler. 14. hafta bir başka büyük kapışmada Inter'i 3-1 mağlup ettiler ve zirveye oturdular. Durum 1-0 Sampdoria lehine iken Mikhailichenko Bergomi'ye orta sahada dirsek atmış ve kırmızı kart görmüştü üstelik. Ancak zirveye oturmalarının ardından aldıkları mağlubiyet geleneği onların peşini yine bırakmadı. İzleyen hafta Torino'ya içerde 2-1 mağlup oldular, daha sonra da Lecce'ye deplasmanda 1-0. Lider Milan'ın 2 puan gerisine düştüler. Bu yattıkları rüyadan uyanmaları anlamına gelebilirdi, ama öyle olmadı.

İzleyen hafta Lazio ile 1-1 berabere kaldıktan sonra gelen 10 haftada 9 galibiyet ve 1 beraberlik aldılar. Bu dönem 1-0'lık Juventus, 92. dakikada gelen Parma ve 2-0'lık Milan galibiyetlerini içeriyordu. Juventus'u mağlup edişleri siyah beyazlıları şampiyonluk yarışının da dışına itmişti aynı zamanda. 26. hafta Napoli'yi bir kez daha 4-1 mağlup ettiler ki bu maç Maradona'nın Serie A'daki son maçı olarak bilinir bir çok kişi tarafından. Aynı hafta oynana Inter-Milan derbisini Milan 1-0 kazanınca Sampdoria ligin bitimine 8 hafta kala Inter'in 3 puan önünde avantaj yakalamış oldu. Ligin 30. haftasına kadar bu puan farkını korudular ve şampiyonluğun kaderini doğrudan ilgilendiren maça da büyük bir avantajla çıktılar. Inter kendi sahasında kazanmalıydı, Sampdoria'ya ise beraberlik dahi yetiyordu. Bu maç İtalya tarihinin gelmiş geçmiş en ilginç maçlarından birisi olarak bilinir.

Maçın ilk yarısında Inter Sampdoria'yı perişan eder. Kaçırdıkları gollerin haddi hesabı olmaz. Klinsmann'ın bir golü ofsayt nedeniyle geçersiz sayılır. Pagliuca devleşir. Rakip kaledeki bir pozisyon sonucu devrenin son saniyelerinde, penaltı tartışmasının ardından Giuseppe Bergomi ve Roberto Mancini oyundan atılırlar. Bu maçın kırılma noktalarından birisidir. Soyunma odasına giderken yıllar sonra Inter'i Serie A şampiyonu yapacak Mancini'ye yabancı madde yağdırılır. Bu maddelerden Bergomi de nasibini alır. Trapattoni'nin takımı ikinci yarıya da Sampdoria'yı paçavra ederek başlar. Ancak maçın 60. dakikasında Vialli'nin orta sahada kaptığı top Giuseppe Dossena'yı bulur. O da ceza sahası dışından Walter Zenga'yı avlar. Maçı İngiliz televizyonundan sunan Martin Tyler şöyle der golden sonra "Would you believe it?"...Zira Sampdoria kalesi 1 saat süren bir abluka altında savaş alanına dönmüştür. 5 dakika sonra ceza sahası içindeki bir karambolde Berti, Cerezo tarafından düşürülür. Penaltı. Matthaus topun başına gelir, vurur, Pagliuca kurtarır. Sampdoria kalesinin o gün gol görmeyeceği belli olmuştur artık. Birkaç dakika sonra Lombardo Zenga'yı geçer vurur, direkten döner, takip edip Vialli'ye çevirir, Vialli'nin vuruşu çizgiden çıkarılır. 76'da uzun bir top atılır, Vialli topu kontrol eder, Ferri'yi geçer, sonra da Zenga'yı geçer ve işi bitirir. 0-2. Sampdoria resmi olmasa da şampiyonluğu bu golle kucaklar. Inter taraftarları stadyumu yakar, Pagliuca'nın başına isabet eden bir maddeden dolayı oyun durur. Maç biter. Maç boyu Sampdoria kalesine 24 şut atmıştır Inter ve 13 korner kullanmıştır. Sampdoria ise sadece 6 şut atıp 1 korner kullanmıştır. Zenga tek bir kurtarış yapmamıştır, Pagliuca ise Matthaus'un penaltısı dahil tam 14 şut kurtarmıştır. Bu muhteşem maçın videosunu gün sonunda vereceğiz.

Son 3 haftada şampiyonluk için sadece 3 puana ihtiyacı vardır takımın. İzleyen hafta Torino ile deplasmanda 1-1 berabere kalırlar. 33. haftada Lecce'yi ilk yarım saatte gelen 3 golle mağlup ettiklerinde bir rüya gerçekleşmiştir. Sampdoria 44 yıllık tarihinde ilk kez Serie A şampiyonu olur. Genoa'daki kutlamalar günler boyu sürer.
















Sampdoria o sezon en çok galibiyet alan (20), en az mağlup olan (3), en çok gol atan (57) ve deplasmanda en az gol yiyen takım (5) olmuştur. Gianluca Vialli 19 golle gol kralı olurken, Roberto Mancini de ona 12 golle eşlik etmiş, ikili takımın 57 golünün 31 tanesine imza koymuştur. Vialli Juventus, Milan ve Inter'e karşı alınan kritik galibiyetlerde atığı penaltı golleriyle de klasını konuşturmuştur. İtalyan oyuncunun o sezon attığı tüm golleri şuradan görebilirsiniz. Bunun dışında takımdaki hiçbir oyuncu 5 gol barajını geçememiştir. 33 yaşındaki Beppe Dossena sezonun tüm maçlarında oynayan tek oyuncudur ve sezon boyu sadece 1 gol atmıştır ama o gol, yukarda aktardığımız efsanevi Inter maçında attığı goldür. Giovanni Invernizzi, Marco Branca, Moreno Mannini ve Fausto Pari gibi oyuncuların attığı gollerin tümü çok kritik gollerdir. Tabi o zamanlarda 24 yaşında olan ikili de unutulmamalı. Gianluca Pagliuca ve kelliğin getirdiği etki ile 24 yaşından çok 40 yaşında bir adam görüntüsü veren unutulmaz sağ kanat oyuncusu Attilio Lombardo. İkili bu muhteşem sezonun ödülünü milli takıma ilk kez seçilerek almışlardır. Takım o sezon kontratak futbolunun da profesörleri olarak anılmıştır ki şampiyonluğu getiren Inter maçında attıkları goller buna çok net iki örnektir.



















Ne ilginçtir ki takım izleyen sezonun başlarında çok kötü günler yaşamış, bir ara küme düşme hattına yaklaşmış ve sezonu ancak altıncı bitirebilmiştir. Bununla beraber ilk Şampiyonlar Ligi'nde gelen final, Wembley'de Barcelona'lı Koeman'ın attığı frikik golüyle ikincilik olarak takıma dönmüştür ki bu muhteşem kadronun son başarısı da budur. O sezon sonu Vialli'nin 12 milyon euro gibi rekor bir ücretle Juventus'a gidişi, teknik direktör Vujadin Boskov'un Roma'nın başına geçişi sonrası da bir daha o günlere ulaşılamamıştır. O sezon şampiyon olan takımın 19 kişilik kadrosu şu şekildedir:

Pagliuca, Mannini, Bonetti, Pari, Vierchowod, Lanna, Invernizzi, Cerezo, Katanec, Mancini, Dossena, Vialli, Lombardo, Mikhailichenko, Pellegrini, Branca, Lanna, Nuciari, Calcagno, Mignani.

Bu oyunculardan 7 tanesi daha sonra İngiltere Liglerinde forma giymiştir. Ivano Bonetti (Grimsby, Tranmere, Crystal Palace, Dundee), Marco Branca (Middlesbrough), Attilio Lombardo (Crystal Palace), Roberto Mancini (Leicester), Moreno Mannini (Nottingham Forest), Alexei Mikhailichenko (Rangers) ve Gianluca Vialli (Chelsea).

1 yorum:

Pan Monroe dedi ki...

hayallerimin kadrosu, çocukluk hatırası.