13 Kasım 2009 Cuma

SON BİLETLER YARIN ÇEKİLİYOR

Yarın Dünya Kupası'na gidecek son 9 takımdan 4 tanesi belli oluyor. Avrupa tarafında 4 baraj mücadelesinin ilk maçları oynanacak. Maçları bilmeyenler için bir kez daha hatırlatalım. Önce Rusya Slovenya'yı konuk edecek Moskova'da. Ardından Yunanistan Ukrayna'yı konuk edecek Atina'da. Sonra Fransa İrlanda deplasmanına gidecek. Bu maçın önemli bir özelliği var. Aslında bu maçın değil de rövanşının. Paris'teki rövanş maçının naklen yayını için, televizyon şirketleri arasında çıkan anlaşmazlık yüzünden, İrlandalıların maçı izleyememe tehlikesi var. Sebebi şu. İrlanda futbol federasyonu, Dublin'deki ilk maçın Fransa'daki yayın hakkını, en yüksek teklifi veren M6 kanalına sattı. Tam 4,5 milyon euro kazandılar bu satıştan. Bunun üzerine Fransız futbol federasyonu ve milli maçları yayınlayan TF1 de rövanş maçı için İrlanda'nın milli maçlarını yayınlayan RTE ve Sky Sports'dan 1,5 milyon euro talep etti. Ancak İrlandalılar bu parayı ödemek istemiyor. Bu yüzden halen maçın yayın hakkını satın almış değiller. Eğer 3-4 gün içinde bu iş çözülmezse milyonlarca İrlandalı takımlarının dünya kupasına katılma vizesini alabileceği maçı izleyemeyecek. Akşamın son maçı Portekiz ile Bosna- Hersek arasında. Bosna, Cristiano Ronaldo'nun yokluğundan faydalanmak isteyecek. Kağıt üzerinde Portekiz favori gibi duruyor ama hem grup maçlarındaki performanslara hem de Ronaldo'nun yokluğuna bakarak Blazevic'in takımının da en az onlar kadar şansı olduğunu düşünüyorum.

Kosta Rika-Uruguay maçı için ise Cumartesiyi pazara bağlayan geceyi bekleyeceğiz. Ama asıl maçlar Asya-Okyanusya play-off'u ile Afrika'da. Afrika'da A grubunda 10 puanlı lider Kamerun grup sonuncusu Fas, 9 puanlı ikinci Gabon ise 6 puanlı Togo deplasmanına gidiyor. Dünya kupası şansları bitmiş iki takı mevinde oynayacakları iki maçla gruptan çıkacak takımı belirleyecekler. B grubunda da durum nerede ise aynı. 9 puanlı grup ikincisi Nijerya, 3 puanlı Kenya, 11 puanlı grup lideri Tunus da 4 puanlı Mozambik deplasmanında. Ama asıl kıyamet C grubunda kopuyor.

Gecenin bence izlenmeye değer 2 maçından birisi budur. Mısır-Cezayir. 20 yıllık düello yazısını okumanızı tavsiye edeyim öncelikle. Bu iki takım arasında uzun yıllar dayanan bir rekabet, hatta rekabeti de aşan bir düşmanlık var. Cezayir 13 puan ve +7 averajla lider durumda. Onları konuk edecek Mısır ise 10 puan ve +3 averajda. Cezayir maçtan galibiyet, beraberlik veya 1 farklı mağlubiyet ile ayrılırsa dünya kupası finallerine gitme hakkı kazanacak. Mısır'ın ise finaller vizesi almak için mutlak surette iki veya daha farklı galibiyete ihtiyacı var. Dün Cezayir kafilesi Mısır'a vardı. Havalimanından otele gidene kadar yolda Mısır'lı taraftarların saldırısına uğradılar. Otobüse yağan taşlar sonrası bazı futbolcular yaralandılar ve hastaneye kaldırıldılar. Cezayir Spor Bakanı Hachemi Djiar, "şu anda futbolcuların durumunun ne olduğunu bilmiyorum ama maça çıkmamak istemeleri gibi bir durum olabilir" demiş. Daha maça 2 gün varken çoktan tansiyon aşırı yüksek. Yarın Kahire'de ne olur bilemeyiz İmkanınız varsa bu maçı kaçırmayın derim.

Gecenin izlenmeye değer diğer maçı ise Wellington'da. Uzak ülke Yeni, Zelanda'da. Yeni Zelanda, tarihinde ilk ve son olarak, 1982'de katıldı kupaya. Gruplarından 3 maçı da kaybederek elenmişlerdi. Şimdi şans 28 yıl sonra tekrar ayaklarına geldi. Karşılarında kim var? Kupaya daha önce hiç katılmamış Bahreyn. Mucizevi bir maçla son baraj mücadelesine kalan takım da bir ilki başarmak istiyor. Bahreyn'deki ilk maç 0-0 bitti. Harika bir maç olacak, Yeni Zelanda'da yarın tarihte belki de ilk kez, rugbyden çok futbol konuşulacak. Maç yarın TSİ 10:00'da. Yani tatil sabahı uzak diyardan hoş bir maç izleyebilirsiniz kahvaltı ederken. Maç saatinde bloga internet yayınlarını da eklerim diyerek bitireyim.

1 yorum:

Majesty dedi ki...

Bu yazıyı yazan kişiye bir eleştiri değil ama, futbolda şiddet niye bitmez veya ancak bir yere kadar bitebilir, cevabı biraz da detaylarda gizli. Tansiyon yüksek, kavga çıkabilir ki çıkmış zaten, gerginlik son raddede, bu maç izlenir. E ama izlenir doğruya doğru. Dışarıdan bakınca heyecanlı ve hoş geliyor, çünkü o hoşluk bizim için 90 dakika ile sınırlı. Ama derbi maçlarda ev sahibi takımı tarafından zorluklara maruz kalan deplasman tarafı için böyle olamıyor genelde. Detayları bilmiyorum, paralel midir bilemem ama, umarım Mısır bir şekilde gidemez. Aklıma İsviçre-Türkiye maçı geliyor (evet çok klişe oldu ama geliyor)