Askerlikte birçok ilki yaşayacağımızı biliyorduk da (çorapları 8 gün değiştirmeme, eğitim kıyafeti ile yatağa yatma, banyo için sıra bekleme, üstüste 4 tane Eti Melo yeme, Allah ne verdiyse size girişilmesi vesaire) bizim ilk başka yerden geldi. Erzincan 59. Topçu Tugayı'nda askerliğimi yaparken yemekhanenin arkasından eğitim alanına gidiyorum. Binanın arka tarafına geçtim bir vızıltı, akabinde de kolumda bir acı. İşin kötüsü kolumdan içeride göremiyorum. Kol düğmesini çözüp yukarı sıvadığımda bir arı yere düştü, iğnesini hala kolumda bırakmış şekilde. Çıkardık eğitim alanına gittik, hemen onbaşısı, çavuşu, hatta Uzman Çavuşu lokman hekim moduna girdi. Çamur sür, hamur koy, soğuk suya tut, buz koy, toprağa sürt, gül yaprağı koy (tabii orası kışla değil Burcum Çiçekçisi ya) falan da filan...Bir tanesi hatta tükür demişti, hala ne mantıkla demişti çözemem. Koluma tükürsem neye yarayacaksa. Neyse biz de alternatif tıpa başvurduk, en çok söylenen şey olan çamura verdik kendimizi. Ama doğruya doğru günün sonunda şişi indirdi, ertesi güne de bir şey kalmadı. O günden sonra, "soğan cücüğüyle kanseri tedavi ediyorum" diyen tiplere kadar olmasa da bu alternatif çözümlere olan bakışım biraz değişmiştir.
Şimdi ben bunu niye anlattım. Robin Van Persie İtalya ile oynanan hazırlık maçında Giorgio Chiellini'nin yukarıdaki müdahalesi sonucu. bileğinden sakatlandı. 6 hafta yok. Arsenal ve Arsene Wenger'in ona çok ihtiyacı varken meydana gelen bu sakatlık İngiliz kulübünü alarma geçirdi tabii. Doktorlar 6 hafta süre verince, Bombacı Mülayivari "açıktan bir binlik çalışır doktor hadi" moduna girmişler ve bu süreyi kısaltacak çareler aramışlar. Buldukları çare Sırbistan'daki bir kadın doktor. Gel demiş ben hallederim bileğini. Neyle hallediyor? At plasentası ile. Daha önce blogda Hans-Muller Wohlfahrt'ı ele almıştık. Her futbolcunun, kendi kulübü sakatlığına çare bulamayınca soluğu yanında aldığı Alman doktor tedavilerinde horoz ibiği, hindi kanı, sığır hücreleri gibi hayvan ürünlerini kullanıyor. Bu da yeni versiyon. Arsenal kulübü Van Persie'ye izin vermiş. Bir hafta boyunca bileğine plasenta sıvısını içeren bir masaj uygulanacak. Plasenta, hamilelik döneminde anne ile bebek arasındaki dolaşım sistemini birbirinden ayıran ve anneyle bebek arasındaki besin, oksijen ve diğer maddelerin alışverişini sağlayan bir organ. Etkisini göreceğiz.
Yalnız sığır hücresi, at plasentası derken iş giderek zorlaşıyor. Yarın bir gün birisi burun kırığını at penisi ile tedavi edeceğim derse olay çıkar.
17 Kasım 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
6 ay mı 6 hafta mı, sen şu klavyeyi kaplasan diyorum bir boydan boya manda plasentasıyla...
diego plasenta vardı bir de doğuştan tedavili...
6 yıl :)
Yaziktir nedir bu hayvanlarin insanoglundan cektigi. Kolaysa kendi plasentasini versin.
Banlamışlar direk oynayamayacakmış bir daha. :P
Van Persie'ye üzüldüm. En başarılı olduğu dönemlerden birindeydi herhalde. Hemen toparlar umarım.
Yazı da çok hoş olmuş, elinize sağlık.
GDO'lu futbolcu istemiyoruz :)
Yorum Gönder