27 Aralık 2009 Pazar
FD'S TOP 10 CRUCIAL MOMENTS OF THE DECADE
Şimdi öncelikle söyleyeyim, ilk listenin başlığını İngilizce yaptığım için böyle devam edeceğim, "neden Türkçe değil?" diye soracaklara hitaben. Türk futbolunun son 10 yılda kaderini, gidişini değiştiren 10 hadise. Bu listeye alternatif öneriler çok fazla olacaktır tabii. Herkesin olayları "kritik" olarak değerlendirme kıstası farklı olabiliyor. Benim kıstasım, ülke futbolunun tüm aktörlerini, takımlar, taraftarlar, tribünleri etkileyen ya da yarattığı uluslararası etki hatırı sayılır seviyede olan hadiseler. Anlık olaylar olduğu gibi belli bir zaman dilimine yayılanları da içeriyor. Önem sırasına göre değil onu da belirteyim.
1-Galatasaray'ın 2000 yılında UEFA Kupası'nı kazanması
2-Türkiye-İsviçre baraj maçı sonrası yaşanan hadiseler
3-Milli takımın Dünya Kupası'nda gelen üçüncülüğü
4-Belediye takımlarının, şehir takımlarının üzerindeki ağırlığının giderek artması
5-6 Kasım 2002'deki, Fenerbahçe-Galatasaray maçı
6-10 yılın başında Türk futbolunun zirvesinde olan Fatih Terim'in, sonunda dibinde olması.
7-Aziz Yıldırım'ın yıldız transferi bazlı transfer politikası ile birçok önemli ismi Türkiye'ye getirmesi ve bunun diğer takımları da etkilemesi
8-Devletin tribünler üzerindeki kontrolünün olumsuz yönde giderek artması
9-Taraftar profilinin giderek başarıya odaklı, sabırsız ve takımdan çok kendi menfaatini düşünen bir havaya bürünmesi
10-14 Mayıs 2006, 2005-06 sezonunun son günü.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
11 yorum:
Bir noktada Türk futbolunun birçok aktörünü de etkilemiştir heralde:
Yıldırım Demirören gibi sadece Beşiktaş'a değil, Türk sporuna bu kadar zarar veren bir yöneticinin 6 yıl başkanlık koltuğunda oturabilmesi (Aslında yazıdaki 9. maddeyle de ilişkilidir).
http://www.yeterdemiroren.com/navigationbar/imzalar.htm
6 Kasım'daki maçın en önemli olaylar kategorisine girmesi tartışılır. En önemli derbiler listesi olsa eklenirdi, ötekinde emin olamadım.
Benim listemde 3 numaranın yeri listenin en başı olurdu. Bilinen en büyük organizasyonda tarihimizde 2. kez katılıyorken hem de, gidip 3. olmak çok çok büyük başarıdır.
Onun dışında 10 numaradaki olayın daha üst sıralarda yer alması da düşünülebilir. Bir de bir Fenerbahçeli olarak Zico'lu takımın Şampiyonlar Liginde çeyrek finali görmesi, yarı finali kıl payı kaçırması mühim başarıdır. Tabii bir Fenerbahçeli için belki de...
türkiye 3 Çek Cum 2 maçı bence
türkiye de futbolu bilmeyen bir çokı kişiyi futbola yakınlaştırmıştır.
listede olabilirdi.
5. maddeye daha önce katılmadıgımı belirtmistim!
Derbiler tarihinde çok çok nadir görünen bir skorun "10 Yıl Listesi"ne girmesine şerh koymak da iyiceymiş :)
6 Kasim`in listede olmamasi sacma olurdu. Baska hicbir mac bu kadar anilmadi son senelerde.
Ayrica Zico`nun adi gecmeliydi mesela 7. maddenin yerinde ben olsam sadece Zico yazardim :)
Fatih Terim'in dipte olması gibi bir yoruma pek katılamayacağım.
Eğer kıstas Dünya Kupasına takımı götürememekse, Hiddink te mi dibi görmüş sayılacak.
Yok son 10 senede ki yaptıkları baz alınacaksa, evet başarılı ve başarısız zamanları oldu, ama salt dibe vurdu gibi bir betimleme, çok doğru olmamış kanısındayım .
kıstas dünya kupasına götürememe değil, 2000-2008 arasında "nerede ise" hiçbir şey yapmamış olmasının üzerine dünya kupası yolculuğu, birde maddede dediğim gibi o 10 yılın başında bulunduğu yerden bu kadar aşağıda olması
Ah vurmayın abi, tamam :D
6 Kasım elbette sıradan bir skor değildir de, o maça verilen önem Zico'lu takımın Inter'i, Sevilla'yı devirmesi ya da Kadıköy'de Chelsea'yi yenmesinden neden daha çok oluyor, ben ona takılıyorum işte.
Burada bir Inter maçı oynadık, koskoca Inter'i ezdik geçtik yahu. Sanırım Borges de yazmıştı bir ara. Son yıllarda hiçbir Türk takımı Inter gibi Avrupa'nın elit takımlarından birini top göstermeyecek derecede ezmemişti mesela. Böyle dehşet şeyler varken, 6-0'a bu kadar çok takılmak doğru değil bana göre. Sürekli eleştirdiğimiz endsütriyel futbolun işine gelen skordur ezeli rakibi 6-0 yenmek. Taraftarın zevk aldığı maçlar listesinden çıkalı çok oldu gibi.
Ribery'nin Türkiye'ye gelip gitmesi de benim listemde olurdu heralde.. Bi adam buluyosun, 3 kuruşa alıyosun, gene 3 kuruş yüzünden seni bırakıp gidiyor, sadece 1-2 sene sonra Fransa'nın gözbebeği, Dünya'nın peşinden koştuğu adam oluyor.
Hala daha maçını izleyemiyorum adamın, o kadar sinirim bozuluyor.. Özhan Canaydın'ı da severim gene ama, yemin ediyorum affedemem artık..
Puşkaş Ergun'a, Halit Deringör'e, Küçük Fikret'e, Naci Erdem'e, velhasıl hayatta kalan eski kuşakların Fenerbahçeli futbolcularına sorsak tek tek "Hangi maçlar?" diye, mutlaka bir kaç tane Galatasaray maçını söylerler. Hal böyleyken 6-0 için "endüstriyelin işine geldiği için önemli" demek, bu insanlara da aynını demek olur ki, işin iyice tuhaf bir mecraya gittiğini söyleyebilirim.
Yorum Gönder